Güncel
10 yıllık iç savaşın gölgesindeki gelecek: Suriye'nin mülteci çocukları
Follow @dusuncemektebi2
Yaşadıkları tüm bu travmaların ardından koronavirüs süreci ile evlerine kapanan çocukların psikolojilerini, Yetim Vakfı Psikososyal Destek Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde görevli psikolog Melek Merve Erkılınç ile konuştuk.
Kimisi savaşın içinde büyüdü, kimisi bomba seslerinin arasında dünyaya geldi... Suriyeli çocukların hayatlarını sürdürdükleri manzara minik bedenlerinde büyük travmalara yol açtı. Fiziksel ve zihinsel geliÅŸimlerinde sorunlar yaÅŸayan çocuklar bir de koronavirüs salgınıyla karşılaÅŸtı. SavaÅŸ maÄŸduru çocuklar güçlükle adapte oldukları okul ve sosyal hayattan salgından dolayı uzaklaÅŸtı. Yetim Vakfı Psikososyal Destek AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi’nden Psikolog Melek Merve Erkılınç, Millî Gazete muhabiri Furkan Erten’e konuÅŸarak Suriyeli çocukların durumunu anlattı.
Kendini ifade edememek çaresiz hissettiriyor
Suriyeli mülteci çocukların koronavirüsten önce yaÅŸadığı problemler nelerdi?
Ä°lk problemlerden birisi olan dil bilmemek ve kendini ifade edememek, çaresiz hissettiriyor. Bu yüzden saldırganlık doÄŸurabiliyor. Bununla birlikte, telaffuzu ve dil kullanma becerisi iyi durumda olan çocuklar da oluyor. Fakat onlarda da ötekileÅŸtirilmek ve zorbalığa uÄŸramak korkusu ile kendi dillerini konuÅŸmama problemi ortaya çıkabiliyor. O kadar hırpalanmışlar ki, sizin onları kabul edebileceÄŸinizi, iyi davranabileceÄŸinizi düÅŸünemiyorlar. Her zaman savunma halinde kalmak zorunda bırakılmışlar. Kimisi kendi dilini unutuyor, kimisi ülkesinin, köyünün ismini… Ortaya kültürünü, dilini unutmakta olan arafta kalmış, kimliklerini yitirmiÅŸ bir nesil çıkıyor. Çocuklar savaÅŸtan kaçmakla suçlanıyorlar.
“TRAVMA YAÅžANTILAR BEDEN GELİŞİMÄ°NÄ° GECÄ°KTÄ°REBÄ°LÄ°YOR”
Çocuklar, küçük yaÅŸlarına raÄŸmen çok büyük travmalar yaÅŸadı. Travmaların çocukların geliÅŸiminde etkisi nedir?
Çocukların, burada doÄŸanlar hariç neredeyse hepsi ya bomba sesine ya da bombanın kendisine maruz kalmış. Kimisi anne ve babasının son anlarına ÅŸahitlik etmiÅŸ, kimisi annesi babası ile aynı göçük altından aileden geriye kalan tek birey olarak kurtulmuÅŸ. Bu travma yaÅŸantılar ve geldikleri ülkede baÅŸ etmeleri gereken yeni travmalar neticesinde ortaya çıkan uyku bozuklukları, davranış bozuklukları, duygu durum bozuklukları gibi genel baÅŸlıklar altında çok fazla psikolojik tahribat ortaya çıkabiliyor. Ayrıca beden geliÅŸimleri de etkilenebiliyor. Travma yaÅŸantılar beden geliÅŸimini geciktirebiliyor. Oldukları yaÅŸtan daha küçük yaÅŸta bir fizyolojik geliÅŸime sahip olabiliyorlar.
“ÇOK GÜZEL NETÄ°CELER ELDE EDÄ°YORUZ”
Vakıfta ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Profesyonel psikolog ekibi, sosyal hizmet uzmanlarından oluÅŸan bir ekip ve tercümanlarımız ile birlikte ortak bir dil yakalayıp çocukların ihtiyaçlarını fark etmeye yönelik çalışmaya baÅŸlıyoruz. Sosyal hizmet uzmanlarımız aracılığıyla çocukların sosyal kaynaklarını ve ÅŸartlarını öÄŸreniyoruz. Böylece süreci baÅŸlatmış oluyoruz. Ölçekler ve psikolojik testler aracılığıyla ÅŸüphelenilen bir tanı var ise ona yönelik eleme çalışması yürütüyoruz. Ardından çocuÄŸa uygun bulunan terapi yöntemi ile o konuda çalışan psikolog tarafından terapi süreci baÅŸlatılıyor. Merkezin yanı sıra okulları da çok önemsiyoruz, terapi süreci devam eden çocuklarımızın okullarına da gidiyoruz, öÄŸretmenlerini de dahil ederek sınıflarında grup çalışmaları yürütüyoruz. Çok güzel neticeler elde ediyoruz.
“SALGIN SÜRECÄ°NDE DE DESTEK VERMEYE DEVAM EDÄ°YORUZ”
Koronavirüs sürecinde terapiler nasıl ilerliyor?
Bu süreç ilk baÅŸladığında bizimde yeni bir sistem kurmamız gerekti. Onlar için etkinlikler hazırlayıp sosyal medya hesaplarımızda paylaÅŸmaya baÅŸladık. Terapi sürecini online ortama taşımamız gerekti. Görüntülü konuÅŸmalar aracılığı ile süreci devam ettiriyoruz. Görüntülü ulaÅŸamadığımız çocuklarımızı arıyor, onlara video çekip atıyoruz. Bir ÅŸekilde psikolojik destek vermeye ve takiplerini sürdürmeye çalışıyoruz.
“ÇOCUKLAR Ä°ÇÄ°N GELECEK DÄ°YE BÄ°R ÅžEY YOK”
Zaten birçok travma yaÅŸamış çocuklarda koronavirüs salgınının etkisi ne oldu?
Kimi çocuklar için gelecek diye bir ÅŸey yok, bizler onları teÅŸvik edip hayaller kurdurmaya çalışıyoruz. Çocukların geleceÄŸe dair düÅŸünceleri olmadığı için bu sürecinde geçici olmayacağını düÅŸünüyorlar. Bu çocuklar normalde travmalı çocuklar. Silsile olarak problem yaşıyorlar. Salgın onlar için travma olmaktan çıktı. Çocuklarda aidiyet duygusu yok. Burnunun ucunda bomba patlamış çocuklar görmedikleri virüsü algılamakta zorlanıyor.
“IRKÇI SÖYLEMLERE MÜSAADE ETMEYÄ°N”
Son olarak mülteci çocuklarla iletiÅŸimde nelere dikkat edilmeli?
ÇocuÄŸun gözünün içine bakarak tebessüm etmek, ünsiyet kurmanızı ve size güvenmelerini saÄŸlayacaktır. Çünkü birinin gözünün içine bakarak gülümsediÄŸimizde “sana bakıyorum, seni görüyorum ve burada olmandan mutluyum” gibi mesajları iletebiliriz. Bunlar bir çocuk ile iletiÅŸim kurmanın en kolay yolu. KarşılaÅŸtırmaya girmemelerini rica ediyoruz. Çünkü her çocuk özeldir. Bir diÄŸer tavsiyemiz otobüste, sınıfta, hastanede, yolda, her nerede olursa olsun maruz bırakıldıkları zorbalığa, ırkçı söylemlere müsaade etmeyin. Çünkü sizlerin, onların haklarını savunduÄŸunuzu gördüklerinde, dünyayı daha güvenli bir yer olarak algılayacaklarını unutmayın.
Kaynak: Milli Gazete / Haber: Furkan Erten
Henüz yorum yapılmamış.