ABD ve Çin rekabetinde kimin avantajına hesap kapanacak?
Follow @dusuncemektebi2
Sevil Nuriyeva İsmayılov / Star
Uzun yıllar Çin'in büyümesini saÄŸlayan Amerikan doları ve üretim gücü, bir gün karşımıza bu büyük ekonomik gücü çıkarttı.
Bu iki devasa ekonomik güç birbirini besledi. Asya'nın kontrolünü Çin'le iliÅŸkisini koordineli düÅŸünen Amerikan aklı nerede hata yaptı? Peki hata yaptı mı?
Okyanuslara hakimiyet konusunun, nasıl bir olaÄŸan güç oluÅŸturduÄŸu sır deÄŸil! O sebepten Amerika; Çin, Hindistan, Avustralya ve Japonya merkezli siyasetini, giderek farklı boyuta taşıdı. Uzun yıllardır bu kozlar, halen devam eden ABD ile ortaklığa çalıştı.
Çin'in en üst düzey askeri, siyasi ve bürokratik elitlerinin, Amerikan okullarından mezun olduÄŸu da sır deÄŸil!
Ve Amerika, Çin'deki kendilerince kendi çocuklarına fazlasıyla güvendi. GeldiÄŸimiz nokta ise esas hesaba katması gerekeni, hesabına katmadığını bize anlatmakta.
Esasında ABD, kadim milletler ve devletler anlayışını ve derin kodunu, hesap dışı bırakmış gözüktü. Zira karşısına çıkan engel kadim milletler refleksi ve geleneksel devletlerin direniÅŸidir.
Çin'le olanlara bir de bu parametreden bakmamızda yarar vardır.
Evet, Çin ABD'nin neredeyse bir dediÄŸini iki etmedi. Hangi anlaÅŸmasında Çin, Amerika'ya raÄŸmen hareket etti? Ne zaman ayrışma söz konusu oldu? Peki gerçekten ayrışma var mı?
Evet, bence "ÅŸeytan ayrıntıda saklıdır" tespiti doÄŸrudur. Çin; Afrika’ya, Orta DoÄŸu'ya, Rusya’ya, Avrupa ve Amerika'ya yayılmasını sakince yapıyordu. Çünkü derin devlet refleksi, bir gün ejderhanın kendisi gibi vahÅŸiye dönüÅŸeceÄŸini hesaba katmıştır. Amerika ile Çin arasındaki fark budur. Çin kadimdir ve derin devlet geleneÄŸine sahiptir. Bunları yazarken ne DoÄŸu Türkistan'ı, ne de oradaki despotizmi ve zulmü unutmuÅŸ deÄŸilim. Durum tespitini yaparken, duygularımızla deÄŸil reel argümanlara dayanmamız ÅŸarttır.
Åžimdi küresel salgın, belki bir adım ötesi küresel ekonomik kriz kapıdadır. Çin ve Amerika muhakkak krizi atlatanlar sırasında olacak. Çin iç pazarı, onun ürettiklerini satmaya geniÅŸ zemin tanımakta. Ama mesele bu deÄŸil sadece. Küresel oyun kuralları, yayılmayı ve ekonomik olarak geniÅŸlemeyi dikte etmekte. Çin eline geçmiÅŸ bu tarihsel fırsatı deÄŸerlendirme peÅŸinden vazgeçmeyecektir açıkçası.
Peki bu durumda, Çin güvenilir partner olabilir mi? Bunu zaman gösterecek tabii, ama tüm reflekslerine baktığımızda "savaÅŸmadan kazanmanın peÅŸinde" olduÄŸu açıktır. Bu mantık güven verir, mantık deÄŸil. Demek ki ona kazanmayı vadeden en zor düÅŸmanı ile bile masaya oturacak anlayışa sahiptir.
Çin deÄŸerini kaybetmiÅŸ uluslararası firma ÅŸirket hisselerini almaya can atıyor. Çünkü ülkeyi terk eden yüzlerce uluslararası ÅŸirket söz konusu.
ABD bu nedenle ÅŸimdi Hindistan üzerine farklı ve fazla oynama yolunu tercih etti. Asya'da yeni alternatifi Hindistan olarak bellemiÅŸ, belli! Narenda Modi üzerine hem baskı oluÅŸturma peÅŸinde, hem de Modi ile anlaÅŸma yollarını kolaylaÅŸtırmakta. Bu hesap uzun süre kapanmayacak, belli! Lakin bu kriz Türkiye açısından farklı ve faydalı boyutu da beraberinde pekiÅŸtirmekte. Meselenin bu boyutuna odaklanma zamanı.
Türkiye; küresel firmaların, üretecek ÅŸirketlerin tercih edeceÄŸi bir alana dönüÅŸmekte. Farkında mısınız, Türkiye krizi yönetme kabiliyeti ile sadece kendi vatandaşına deÄŸil, ekonomideki küresel aktörlere de güven duygusu vermekte. Kriz döneminde çözüm üretenlerin küresel aktörlüÄŸü dönemine yaklaÅŸtık.
Henüz yorum yapılmamış.