Mimar Sinan 1490'larda Kayseri'nin Ağırnas köyünde doğdu. 1511'de Osmanlı görevlilerince beğenilerek devşirme sistemine dahil edildi. Daha sonra yeniçeri ocağına alındı. Kanunî ile askeri seferlere katıldı. 1533-1534'teki Irakeyn seferinde Van Gölü'nde gemi inşa ederek kendini gösterdi. 1537'deki seferde bu sefer nehir geçerken yaptığı köprüler beğenildi. 1538'de Lütfi Paşa'nın tavsiyeleriyle mimarbaşı oldu ve 1588'de ölene kadar görevde kaldı. Mimarbaşılığı sırasında yüzlerce cami, mescit, medrese, darülkurra, türbe, imaret, hastane, kervansaray, saray, su kemeri, hamam inşa etti.
DEVŞİRME SİSTEMİ
Osmanlı döneminde uygulanan devşirme sistemine göre çok farklı milletlerden (Hırvat, Arnavut, Boşnak, Ermeni, Sırp, İtalyan, Rum vs.) insanlar devşirilip, Müslümanlaştırılıp, Türkleştirilmişlerdi. Çok farklı etnik kökenlere sahip olan devşirmeler, Türkiye'de büyük makamlara yükselmişler ve Türk devletine hizmet etmişlerdir. Osmanlı Devleti'nde etnik kökenlerin bir önemi yoktur. Osmanlı kaynakları bu yüzden devlette hizmet eden devşirmelerin çoğunlukla etnik kökenlerinden bahsetmemişlerdir. Devşirmelikten üst makamlara yükselen devlet adamların etnik kökenlerini Avrupalı seyyah ve elçiler merak ederek, araştırmışlardır. Mimar Sinan da devşirmedir ve Osmanlı'dır. Ancak ille de büyük mimarımızın aslı merak ediliyorsa etnik kökeninin aslı şöyledir.
HIRİSTİYAN TÜRKLER'DENDİR
Mimar Sinan'ın Avusturyalı, Macar, Bulgar, Rum, Ermeni asıllı olduğu iddiaları farklı kişiler tarafından ortaya atılmıştır. Ancak Mimar Sinan, Karamanlı denilen Anadolu'da yaşayan Hıristiyan Türkler'dendir. Osmanlı döneminde devşirilip, Müslüman olmuştur.
Tarihçi Ahmet Refik Altınay'ın yayınladığı bir mühimme hükmünde (dönemin bakanlar kurulu emri) Mimar Sinan'ın akrabalarının ismi yanlış okununca Mimar Sinan'ın Ermeni asıllı olduğu iddia edilmiştir. 1574 tarihli bu belgede Mimar Sinan, Kıbrıs'a sürgün edilen mimarbaşının doğduğu Ağırnas köyü ile akrabalarından Kiçi Bürüngüz Köyü'nden Sarı oğlu Döğenci ve Üskübî köyünden Üleysi ve Kudanşah'ın adaya gönderilmesinden vazgeçilmesini istemiştir. Üleysi benzersiz manasına gelen Moğolca bir kelime, diğer isimler ise Türkçe'dir. Rahmetli Nejat Göyünç 1985'te bu durumu açıkça ortaya koymuştur. Bu yüzden belgede geçen isimlerin Ermenice olduğu doğru değil. Ayrıca Ağırnas ve Mimar Sinan'ın akrabalarının yaşadığı köyler incelendiğinde buralarda yaşayan Hıristiyanların önemli bir kısmının öz Türkçe isimler taşıdığı anlaşılmakta.
İsmail Hakkı Konyalı, 1584 tarihli vergi nüfusu tahrir defterinde Ağırnas'ta yaşayanların Türkçe isimlerini şu şekilde tespit etmiştir: Evren, Pervane, Bahadır, Karagöz, Aydoğdu, Aslan, Yağmur, Kumru, Sefer, Hüsrev, Arslan, Kaplan, Hüdayahşi, Kılmaz, Uğurlu, Oğuzlu, Tatar, Paşabey, Timur, Kutlubey, Sarı, Hüdaverdi, Kalender, Bayram, Borhan, Kalanlı, Karaca, Sultanşah, Urumşah, Paşa, Şadi, Karayağdı, Çakır, Bayramlı, Şemsiye, Nurullah, Yürür, Asilbey, Kutluşah, Seylanşah, Keçi, Sarıaş, Atmaca, Kademşah, Tursun, Seferşah, Murad, Emirşah, Hızırşah, Kuru, Karakoç.
Kaynak: Sabah Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.