Kaşgarlı Mahmut: Başsız börk, tatsız Türk olmaz
Follow @dusuncemektebi2
Bu yazımızda, börk, papak ve keçe külahın Türk kültüründeki yerini ele alacağız. Börk bütün Türk lehçelerinde kullanılmakta ve buna yakın şekilde telaffuz edilmektedir. Kaşgarlı Mahmud “başsız börk olmaz, tatsız (yabancı) Türk olmaz” demiştir. Bu atasözünden eski Türklerde börk giymeyen bir kimsenin düşünülemeyeceği anlaşılmaktadır.
Sosyoloji ve antropoloji araştırmalarında, cemiyet ve cemaatlerin maddi kültür unsurları üzerinde, maddi olmayan kültür unsurlarının etkisinden bahsedilir. Bir yazma, bir yemeni, bir para kesesi, bir halı, bir kilim sadece bir eşya değildir. Onların üzerinde bulunan işlemeler, nakışlar, süsler birer göz nuru ve emek mahsulüdür. Bunları yapan ustasının, zevkini, kabiliyetini ve maharetini gösterdiği gibi, o cemiyetin kültürünün de bir aynasıdır. Bu yüzden bazı maddi kültür unsurları, kültür değişimlerine karşı, sadece eşya olmadıkları için mukavemet (karşı koyma) gösterirler.
Bu yazımızda, börk, papak ve keçe külahın Türk kültüründeki yerini ele alacağız. Börk bütün Türk lehçelerinde kullanılmakta ve buna yakın şekilde telaffuz edilmektedir. Kaşgarlı Mahmud “başsız börk olmaz, tatsız (yabancı) Türk olmaz” demiştir. Bu atasözünden eski Türklerde börk giymeyen bir kimsenin düşünülemeyeceği anlaşılmaktadır. “Tat” yabancı demektir. Farslara dendiği gibi, kabile şuuru ile ayrı boy mensuplarına söylendiği de olmuştur. Kaşgarlı Mahmud’a dayanarak börkün eski bir Türk başlığı olduğunu anlamış bulunuyoruz.
Edebiyat tarihçisi Fuad Köprülü’nün tarihi araştırmalarından anlaşıldığına göre; Selçuklular devrinde Türkmen boy ve oymaklar “kızıl börklü ve çarıklı idiler”, Osmanlı döneminde de aynı giyim devam ediyordu. Aşıkpaşazade Tarihi’ndeki bilgilere göre Orhan Gazi kardeşi, Alaaddin Paşa’nın tavsiyesi ile askerlerin kızıl börkünü akbörk haline çevirtmiştir. Bu iş şöyle olmuştur: Alaaddin Paşa etraftaki beylerin börki kızıldır seninki ak osun demiştir. Orhan Gazi de emrederek, Bilecik’te akbörkler yapılmış ve Orhan Gazi de giymiştir. Fuad Köprülü’nün bahsettiğine göre Orhan Gazi’nin dünürü Aydınoğlu Gazi Mehmet Beğ, savaşan askerlerine diğer Türkmenlerden ayrı olarak “ak keçe külah, ak börk” giydirmiştir.
Osmanlılarda Yeniçerilere, ak keçe külah, ak börk giydirilmiştir. Ancak börk sivri uçlu koni şeklindedir. Yeniçeri börkü biraz değişmiş olarak kullanılmıştır.
Çeşitli Türk soy ve boylarında baş giyimine bağlanan içtimai teşkilat şekilleri görülmektedir. Börk, papak, kalpak ismi almış soy ve boylar pek çoktur. Mesela, Karapapaklar (Karakalpaklar da denir) bunlardan biridir. Kalabalık bir Türkmen boyudur. İran Azerbaycan’ında, Kars’ta, Muş’ta ve Osmaniye’nin köylerinde yerleşmişlerdir.
Akbörk giyen Türkmen boyları
Kazak Türklerinin bor koluna bağlı iki boyun adı da Kızılbörk ve Konurbörk’tür. Buradaki konur, kahverengi ile duman rengi arasında bir renktir ki, bütün Türkmen ve Yörükler tarafından bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Akbörk giyen Türkmen boy ve oymaklarından bazıları “Akbaş” ismini almışlardır. Yapılan araştırmalarda, Ege bölgesinde Akbaşlar köy ile kasabalarda dağınık şekilde bulunduğu gibi Akbaş ismiyle anılan köyler de kurmuşlardır. Orhan Gazi devrinde Kandıra eyaleti reisinin adının ve II. Beyazid zamanında Varsak (Farsak) boyunun beylerinden birinin adının “Akbaşoğlu” olduğu kayıtlıdır. Kırgız destanı kahramanı Manas’ın karılarından birinin adı “Karabörktür”. Dede Korkut’ta “ipüzengilü, kiçe börklü” bir taifeden (topluluk) bahsedilmektedir. Yıldırım Beyazid devrinde “Kiçe Börklü” isimli bir vakıf da mevcuttu. Bugün Anadolu’da Karabörk, Karabörklü, Kızılbörk, Börklü, Akbaşlı isimli köyler vardır. Börk kelimesi de bilinmektedir.
Büyük Selçuklu Sultanı, Melikşah’ın Zübeyde Hatun’dan olma oğlunun adını, birçok tarihçi Berkiyaruk veya Berkyaruk olarak kaydeder. Ancak genel kanata göre bu Börküyaruktur. Yani yarım börklü, yırtık börklü demektir.
Demek ki, Türk baş giyimlerinin Türk içtimai hayatında ve kültüründe yeri çok büyüktür.
Günümüzde börk, papak ve keçe, külah gibi baş giyimleri pek fazla kullanılmamaktadır. Ancak tarihi süreç içinde var olan maddi ve manevi kültürlerimiz her daim bilinmeli ve hatırlanmalıdır. Anadolu’da bu baş giyimlerinden isim alan, boylar, oymaklar ve köy isimleri hala varlıklarını koruyarak kültürümüze renk katmaktadırlar.
Mahmut Şevket Serik
Henüz yorum yapılmamış.