Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Ramazan Okumaları: Ailenin evladına en değerli mirası: Güzel ahlak

Aileler, her şeyden önce çocuklarına ahlak eğitimi vermeli ve onların kendilerine, ailelerine, milletine ve insanlığa faydalı, güzel ahlak sahibi bireyler olmalarını ana hedefleri olarak belirlemelidirler.



Günümüzde genellikle aileler, çocuklarının daha çok maddi ve dünyalık geleceklerine odaklanarak ahlak eÄŸitimini umursamaz olmuÅŸlardır. Çocuklarının derslerinde baÅŸarılı olmaları, çok iyi bir üniversitede okuyarak iyi birer kariyer sahibi olmaları ebeveynin birinci hedefi olmuÅŸtur. Oysa bu gün dünyayı cehenneme çevirenler çok iyi üniversitelerden mezun olup ahlak eÄŸitiminden nasipsiz olanlardır.
 
Åžu bir gerçektir ki ahlaksız ilim, ölüme sebebiyet vermektedir. Åžöyle ki kimyasal silah, atom bombaları ve diÄŸer öldürücü silahları icat edip üretenler herhalde ilkokul mezunu deÄŸillerdir. Buna benzer yüzlerce örnek verilebilir ki ahlak olmayınca bilgi, insanlık için felaketten baÅŸka bir ÅŸey getirmemiÅŸtir.
 
O halde aileler, her ÅŸeyden önce çocuklarına ahlak eÄŸitimi vermeli ve onların kendilerine, ailelerine, milletine ve insanlığa faydalı, güzel ahlak sahibi bireyler olmalarını ana hedefleri olarak belirlemelidirler.
 
Çocuklara kazandırılacak ahlaki davranışlarda anne, baba ve diÄŸer aile bireylerinin yapmadıkları ÅŸeyleri tavsiye ettiklerinde etkili olmayacakları açıktır. Mesela, sigara içen bir anne-babanın çocuÄŸuna “sigara içme!” demesi ne kadar etkili olabilir?
 
ÇocuÄŸun her ÅŸeyden önce iyi bir insan olarak yetiÅŸtirilmesi bakımından ailenin, ahlak eÄŸitiminde çocuÄŸa kazandırılacak bazı davranışları aÅŸağıdaki ÅŸekilde sıralamak mümkündür:
 
1. Ä°yi huylu ve güzel ahlâklı olmayı çocukların birinci hedefi haline getirmelidir. Bunun için de çocuÄŸa, ahlaklı olmanın ne demek olduÄŸu ve bunun neden gerektiÄŸi; iyi bir insan olmanın temel ÅŸartının iyi bir ahlaka sahip olmak olduÄŸu örneklerle ve her fırsatta anlatılmalıdır.
 
2. Çocuklar yalan söylemeyi bilmezler; ancak bunu büyüklerinden öÄŸrenirler. Bu nedenle aile bireyleri sonradan meydana çıkacak yalanlarla çocuklarını aldatmamalı ve yalan söylemeye alıştırmamalıdırlar. Yalan söylemenin sonuçları örneklerle, hikâye ve masallarla çocuklara anlatılmalıdır. Çocuklar çoÄŸu zaman azarlanmak korkusu ve benzer sebeplerle yalan söyleyebilmektedirler. Bu nedenle çocuk eÄŸitiminde bu hususlar dikkate alınmalı ve çocuklar yalan söylemeye mecbur bırakılmamalıdırlar.
 
3. “Sözünde durmak” konusunda çok titiz davranan anne babalar çocuklarına da bu davranışı kazandırabilirler. Bir insanın ya söz vermemesi ya da mutlaka sözünde durması gerektiÄŸi çocuklara benimsetilmelidir. Sözünde durmamanın doÄŸuracağı sonuçlar üzerinde konuÅŸulmalı, örnekler verilmelidir. Ancak büyükler de çocuklara verdiÄŸi sözleri mutlaka yerine getirmelidirler.
 
 
4. Kıskançlık, çekememezlik, kindarlık gibi duyguların oluÅŸmaması için küçük yaÅŸlardan itibaren gerekli tedbirler alınmalı ve bu duyguların insanın kendisine zarar vereceÄŸi kavratılmalıdır. Kıskanç ve kindar insanların mutlu olamayacakları ve bu duygularla kendine ve baÅŸkalarına zarar verilebilecekleri anlatılmalıdır.
 
5. Ä°nsanların arkalarından hoÅŸlarına gitmeyeceÄŸi ÅŸeyler söylemenin dedikodu olduÄŸu ve dedikodu yapmanın ahlaki olmadığı anlatılmalı, insanların yüzlerine söyleyemeyeceÄŸimiz sözlerin arkalarından da söylenmemesi gerektiÄŸi benimsetilmelidir. Elbette aile bireylerinin de çocukların yanında dedikodu yapmamaları gerekir. Dedikodu yapmanın Kur’an-ı Kerim’de “ölü kardeÅŸinin etini yemek” kadar çirkin olduÄŸunu belirttiÄŸi açıklanmalıdır.
 
6. Cömert olmak ama israfçı olmamak konusunda onlara örnek olmalıdır. Veren elin alan elden üstün olduÄŸu anlatılmalı, çocuklar gözü, gönlü ve kalbi tok olarak yetiÅŸtirilmelidir.
 
7. Akrabaya, fakir fukaraya, muhtaca yardım etmenin gereÄŸi uygulamalı olarak anlatılmalıdır. Bizzat çocuklar aracılığıyla yardım edildiÄŸinde çocuklar bunun zevkine varacak ve veren el olmak için gayret edeceklerdir.
 
8. Åžefkat, merhamet, adalet, fazilet, iffet ve dürüstlük konusunda örnek davranışlar göstermeli ve çocukların bu duygularla yetiÅŸtirilmeleri ahlak eÄŸitiminde olmazsa olmaz durumlardır. Bu duygulardan mahrum yetiÅŸenler ne kadar kariyer yapsalar da insanlığa fayda yerine zarar verirler.
 
9. Küçüklerini sevme, koruma ve kollama; büyüklere saygılı ve edepli olma konusunda örnek olunmalıdır. 1932-2013 yılları arasında tam 71 yıl her sabah ilkokullarda öÄŸrencilere topluca söyletilen öÄŸrenci andında geçen, “Yasam: Küçüklerimi korumak, büyüklerim saymak…” cümlesinin pek de etkili olmadığı yetiÅŸen neslin -aileden bu terbiyeyi almamışsa- hiç de küçüklerini sevip büyüklerini saymadıkları inkâr edilemez bir gerçektir. Küçükleri sevmek ve büyükleri saymak konusunda aile bireylerinin çocuklara örnek olması gerekmektedir.
 
 
Örfümüzde ve kültürümüzde olup zamanla bize unutturulmaya çalışılan güzel hasletler:
 
Bir büyük geldiÄŸinde ayaÄŸa kalkmak,
 
Büyüklerin üst taraflarında ve onlardan izinsiz oturmamak,
 
Onların yanında sesini yükseltmemek,
 
Onlardan izin alarak konuÅŸmak,
 
Onların isteklerini severek yerine getirmek,
 
Yürürken onların önüne geçmemek,
 
GeçiÅŸlerde büyüklere öncelik vermek,
 
Toplu taşıma araçlarında ve diÄŸer oturma yerlerinde büyüklere yer vermek gibi davranışlar ne yazık ki genel olarak unut(tur)ulmuÅŸtur. Aileler de bu konuda duyarsızlaÅŸ(tırıl)mıştır.
 
Çocuklar kendilerinden küçük ve güçsüzleri korumak ve gözetmek konusunda bilinçlendirilmelidir.
 
Müellif: Ebubekir Aytekin / Kaynak: Dünyabizim
 
 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.