Sezai Karakoç: Ruhumuza bir "Ruhulkudüs" gibi gelen kutlu Ramazan
Follow @dusuncemektebi2
Oruç, belli belirsiz hilalle birlikte, her yıl bize gelen bir medeniyet, şuurlandıran bir armağan, bir Peygamber armağanı, bir diriliş mucizesi, inkar karanlığında kıvrananlara bir azap ve korku, aydınlığa doğru koşanlara ve susamışlara bir umut ve bir muştu, dünyaya inen bir arş aşısı, vakte gelen ilahi bir sahife, kalbe yaklaşan bir teselli ve bir güven, rızkı saran bir ışık ve bir berekettir.
Kalemimin yeni ülkesinin ilk konuÄŸu oruç oldu. Her yıl olduÄŸu gibi bu yıl da vakit eriÅŸti ve saat, mucize saati çaldı da ufkumuzda, incecik, gümüÅŸten bir yay halinde, o eskimez, yıpranmaz, kararmaz hilali gördük. Ruhumuzun ta zamanların baÅŸlangıcında dost olduÄŸu bu aÅŸk meleÄŸine ne kadar özlem çekmiÅŸ olduÄŸunu birdenbire fark ettik. GümüÅŸten, incecik bir melek kalemi gibi ay çıkageldi ve biz de ona dünden hazırdık zaten.
GöÄŸün kutlu iÅŸareti ay, belli belirsiz Hızır mizaçlı misafirler gibi sessiz ve alçak gönüllüce geldi ve içimize ve topluluÄŸumuza orucun ilk tohumunu attı. Öyleyse, her akÅŸam top patlayıp da, batıya, gece ilk gri soluÄŸunu bırakınca, iftar, oruç mucizesiyle bir gök sofrasına dönmüÅŸ, görünmez kaynaklardan gelip de önümüzde toplanan bereket kumanyasını açınca, ilk zeytini aÄŸzımıza koyduktan ve zemzemle aşılanmışçasına bir aydınlık kazanmış olan ilk bardak suyu dudaklarımıza yaklaÅŸtırdıktan sonra, birdenbire gözümüze iliÅŸir ki, ay büyümüÅŸtür.
Ve bir ay boyunca, her akÅŸam göreceÄŸiz ki, dışımızdaki ay, göÄŸümüzdeki ay büyümüÅŸtür ve içimizdeki ay, kalbimizdeki ay, oruç büyümüÅŸtür.
Orucun ilk günü, kararmaya yüz tutmuÅŸ kalpte küçücük beyaz bir benektir, ilk günkü hilal gibi ince bir göz kırışığıdır. Kalbin bir ucunda baÅŸlayan bir aÄŸartıdır. Fakat ay nasıl gökte gün gün büyür, ilkin bir nar, bir kalp büyüklüÄŸüne erer, sonra daha da büyüyerek göÄŸdeleÅŸirse (gövdeleÅŸirse), orucun aÄŸartısında, günler ilerledikçe, bütün kalpler bir ayna gibi aydınlanınca, birbirlerinde yansıyarak Ä°slam topluluÄŸunun ruhunda dışardan gelip onları ayıran zarlar ve kabuklardan kurtularak kaynaÅŸacaklar ve bir tek kalp haline gelecekler. Müslümanların kalbi, birbirinde eriyerek ve kaynaÅŸarak bir tek kalp haline gelecek, ayın on dördü bir ay büyüklüÄŸünde bir kalp haline.
Kendinde, doÄŸruyla yanlışı bir bıçak gibi ayıran Kur'an'ın (ki bir adı da Furkan'dır) indiÄŸi oruç ayı, keskin keskin, kesin kesin inanmışı inanmamıştan, akı karadan, ahiret özünü dünya köpüÄŸünden seçerek ve ayırarak Ä°slamlık ÅŸahsiyetini, manevî benliÄŸinin surları gibi insanlığın önünde ve ufkunda eriÅŸilmez ve yıkılmaz duvarlar gibi yükselecek
Oruç, bu ümmete bağışlanmış, sağı ölüden, diriyi cansızdan ayıran, fark ettiren kutlu bir nimet ve emanettir. Ä°nanmış adamın ruhunu, karanlık ruhların baskısından kurtarıp onu bir hilal gibi hafifleten, kuÅŸkuyu, kaygıyı, nimete çöken telaÅŸ ağırlığını, boÄŸaz sıkan tedirginliÄŸi yakan bir ateÅŸ emaneti. AteÅŸ gibi gelen bir emanet. Bir emanet ki, gelir gelmez, bizi, bizdeki emanetlerin sahibi yapmaya baÅŸlar. Evimizi ev yapar, yabancılaÅŸan ÅŸehrimizi kendi ÅŸehrimiz yapar, uzuvlarımıza göÄŸün mührünü vurur, ruhumuzu kölelikten azat eder.
Ölümden önce ölmenin tadından bir haberdir. Yalnız kımıldanışları deÄŸil, kımıldatan hikmeti de gören gözden bir haberdir. Kalplere kapalı duvarlar arasında gidip gelen, evlerden dışarı sızmayan yoksulların âhını iÅŸiten ıstırapların med ve cezrini kaydeden kulaklardan bir haberdir.
Gece, sahurda, evlerin ışıkları bir bir yanınca, ÅŸehir, bir ÅŸölen hazırlığındaymışçasına uyanır. Oruçla gelen ruhların uyanışı da tıpkı sahurdaki ışıkların bir bir yanışı gibi, biri yanınca öbürünü de çağırmış gibi bir ÅŸölendir. Oruç, ruhların ÅŸölenidir.
Oruç, belli belirsiz hilalle birlikte, her yıl bize gelen bir medeniyet, ÅŸuurlandıran bir armaÄŸan, bir Peygamber armaÄŸanı, bir diriliÅŸ mucizesi, inkar karanlığında kıvrananlara bir azap ve korku, aydınlığa doÄŸru koÅŸanlara ve susamışlara bir umut ve bir muÅŸtu, dünyaya inen bir arÅŸ aşısı, vakte gelen ilahi bir sahife, kalbe yaklaÅŸan bir teselli ve bir güven, rızkı saran bir ışık ve bir berekettir.
Öyleyse, bereketlendir kalbimizi ey Ramazan!
Ruhumuza bir "Ruhulkudüs" gibi gelen kutlu Ramazan!
Yüksel ÅŸerefelerden bir kere daha, ey 20. yüzyıl akÅŸamlarında bir âhir zaman havarisi gibi gelen kutlu orucun akÅŸam ezanı!
Yüksel bir kere daha ey âhir zaman ezanı!
Henüz yorum yapılmamış.