Hüseyin Akın'ın kaleminden: Bizden habersiz olanlar
![](resimler/detay/192615.jpg?1588161891)
Follow @dusuncemektebi2
Hüseyin Akın-Milli Gazete
Geçen günlerde SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli EÄŸitim Bakanı Ziya Selçuk’la beraber düzenlediÄŸi basın toplantısında konuÅŸmanın bir yerinde halkın evde oturmasını ve Tolstoy ve Mustafa Kutlu okumasını söylemiÅŸti. Sosyal medyada aman efendim bir yaygaradır koptu. BaÅŸka yazar mı yokmuÅŸ, neden Mustafa Kutlu’ymuÅŸ, hem Mustafa Kutlu diye bir yazar mı varmış, daha neler neler. Böyle zamanlarda halkımızın röntgeni daha bir ortaya çıkıyor. Tahammülsüzlükler, ayrımcılık, ideolojik baÄŸnazlık ve diz boyu cahillik. Mustafa Kutlu’yu ideolojik takıntılardan dolayı tanımayan adam bile kendisinden anlayış beklemek yerine zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışıyor. Vay efendim benim tanımadığım bir adamı nasıl olur da SaÄŸlık Bakanı millete okuması için tavsiye edebilir. Hem Tolstoy’dan sonra Mustafa Kutlu mu gelirmiÅŸ (?) Bu bendenlik sendenlik meselesi bakalım nereye ve ne zamana kadar sürecek? Ä°ÅŸinde gücünde olan halk tartışmanın bu tarafından pek bir ÅŸey anlamış deÄŸil elbette. Ä°yi ki de milletin çoÄŸu bu tartışmalardan uzak. Kültürel derinlik, entelektüel farkındalık bu ise ÅŸayet, olmaz olsun.
Sakın bu “bizden” “sizden” ayrımının sadece ideolojik kutuplaÅŸmalara mahsus olduÄŸunu falan sanmayın. Bugün düÅŸünceleri, inançları, hayata bakışları ve hatta siyasi görüÅŸleri bile birbirine yakın olan kiÅŸilerin söz konusu edebiyat olunca nasıl birbirine karşı gettolaşıp ayrıksı durduklarını görürüz. Mustafa Kutlu ismi etrafında birleÅŸenlerle, karşısında konuÅŸlananlar kendi aralarında birbirlerine sahip çıkma noktasında aynı duyarlığı gösteremiyorlar ne yazık ki. Edebiyatın birleÅŸtirici yüzü ne zaman kendini gösterecek hasretle bekliyoruz. Belki de bu korona günleri bittikten sonra insanların birbirine soÄŸuk yüzleri de yavaÅŸ yavaÅŸ ısınmaya baÅŸlar. Dileriz öyle olur.
KORONA GÜNLERÄ°NÄ°N HATIRLATTIKLARI
Ä°smet Özel “Neyi kaybettiÄŸini hatırla” diyordu. Sadece bu kadar mı? Karanlıkta kaybettiÄŸini orası karanlık diye aydınlıkta aramaya kalkan ÅŸaÅŸkın adam gibi olma diyordu. Günümüz insanının en büyük sıkıntısı: Tahattur! Kafası o kadar bugünle dolu ki dün ile ilgili hiçbir tecessüsü yok. Dün ne yapmıştım, neye sahiptim de ne kadarı kaldı, bugünün dünden farkı ne? Bu sorularla meÅŸgul olmayan modern bir zihin yapısına sahibiz. Korona günleri iÅŸte bu düzeneÄŸi bozdu. Ä°ster istemez geriye dönme ihtiyacı hissediyor insanlar, hatırlama müthiÅŸ derecede önem kazandı, geçmiÅŸ günlerin yıldızı parladı. Karşıdan bir soru olmadığı halde kalabalıklar “neyi kaybettiÄŸini hatırlamaya” çalışıyor. Ailenin önemi, dostluklar, muhabbet, sahil boyu gezinti, sevdiklerimizi sıkı sıkı kucaklamak, büyüklerimize dokunmak, ellerini öpmek, çocuklarımızı kucağımıza almak meÄŸerse ne kadar önemli nimetlermiÅŸ de farkında deÄŸilmiÅŸiz.
Ölüm tahminimizden de yakınmış. Dünya bir zerrecikle yok olacak kadar eÄŸretiymiÅŸ meÄŸer. Zaman kâğıt parçası gibi tutuÅŸup yok olabilecek denli gözümüzün önünden gelip geçiyormuÅŸ aldırışsız. Süsümüz, konforumuz, kozmetiÄŸimiz, estetiÄŸimiz, makyajımızdan daha önemli olacağı aklımıza bile gelmeyen bir ÅŸey varmış: Üç katlı maskemiz ve de eldivenimiz!
“SaÄŸlık olsun” sözünün öylesine bir teselli cümlesi olmadığını bugünlerde daha bir anlamış olmalıyız. TıraÅŸ olduktan sonra “sıhhatler olsun” ifadesi de hiç boÅŸ deÄŸilmiÅŸ. SaÄŸlık kadar önemli bir ÅŸey daha var; saÄŸlık ordusu. Doktorlar, hemÅŸireler ve tüm saÄŸlık çalışanlarının nasıl cansiparane bir ÅŸekilde baÅŸkalarının hayatını kurtarmak için kendi hayatlarını tehlikeye atmaktan çekinmediklerini gördük ve görüyoruz. Mahalle bakkalından, istediklerinizi kapınıza kadar getiren kargo elemanına, mobil servis çalışanına kadar herkesin ne denli önemli görevler ifa ettiÄŸini yakinen görmüÅŸ olduk.
Zor zamanlar insanın hayata bakışı çok daha farklıdır. Böyle zamanlarda direkt görme bakmaktan önce gelir. YaÅŸadığımız hayattaki pürüzleri daha yakından görme imkânı bulmuÅŸuzdur umarım. Hayatı bir yaÅŸama salgını gibi yaÅŸamanın bedelini ödüyoruz bu küresel salgınla. Hayat da bilinçli bir bekleyiÅŸ sürecidir, ölüm de anlamlı bir gidiÅŸ serüveni. Bugün yaÅŸadıklarımız ne ölümün tanımına sığıyor ne de hayatın. Dileriz bu çetin imtihandan bir an önce kurtuluruz. Bu elim salgında hayatlarını kaybedenlere rahmet, hastalıkla mücadele edenlere ÅŸifalar diliyorum.
Henüz yorum yapılmamış.