D. Mehmet Doğan: Gerçek 23 Nisan hiç kutlandı mı?
Follow @dusuncemektebi2
TBMM’nin açılışının 100. yıldönümündeyiz…23 Nisan ve bu önemli yıldönümü malum sebeplerle şatafatlı törenlerle yâd edilemiyor. Hakikat ne kadar saptırılabilir? Tamamen tersine çevrilerek! Sorumuz şu: Bir devlet insanına bu kadar yalan söyler mi?
Millete “sakın evlerinizden çıkmayın” denirken Meclis açık tutuluyor ve milletvekillerinin toplanması bekleniyor.
ÇocukluÄŸumuzdan beri çok 23 nisanlar gördük! Çok ÅŸatafatlı nutuklar dinledik, ÅŸiirler, marÅŸlar okuduk… Bütün bu törenlerin, nutukların, ÅŸiirlerin, marÅŸların 23 Nisan gerçeÄŸini örtmek için yapılan tantanalar olduÄŸunu tarihî gerçeklerle yüzleÅŸince gördük.
Hakikat ne kadar saptırılabilir? Tamamen tersine çevrilerek!
Sorumuz ÅŸu: Bir devlet insanına bu kadar yalan söyler mi?
Peki, 23 Nisan 1920’de Ankara’da ne oldu?
Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile ilgili olarak Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin birinci sayfasında yer alan haberde ÅŸu bilgiler verilmektedir:
“O gün yüce milletvekilleri ile beraber küçük büyük bütün hükümet memurları, memleketin eÅŸrafı, Hacı Bayram Veli Camii Åžerifi’nde toplanmaya acele ederek ve cuma namazının büyük bir cemaatle edasından sonra, önde Lihye-i saadet (Peygamberimizin sakalının teli) ve Sancak-ı ÅŸerifi taşıyan bir âlimler ve ÅŸeyhler heyeti tekbir ve tehliller ile müminlere ruhanî feyzler saçtıkları halde alay ile Büyük Millet Meclisi dairesine varılmıştır. Yüce Meclis’in kapısında beliÄŸ bir dua ile kurbanlar kesilmesinden sonra herkes içeriye girmiÅŸ ve Lihye-i saadet ile Sancak-ı ÅŸerif büyük saygı gösterisiyle baÅŸkanlık kürsüsü üzerine konularak zaten Camii Åžerif’de baÅŸlamış olan Kur’an hatmi ile Buharî-i ÅŸerif okumasının son kısımları uÄŸur getirmesi için orada tamamlanmış hal ve zamanın gereÄŸine uyan bir duadan sonra en yaÅŸlı üye olan Sinop meb’usu Åžerif Bey’in baÅŸkanlık kürsüsüne çıkmasıyla Büyük Millet Meclisi açılmıştır...” (28.4.1920)
Buna ne denir? Tamamen dinî bir açılış! “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ise son yıllara kadar tamamen din karşıtı törenlerden ibaretti.
Hadi sıkıysa, 23 Nisan kutlamalarını hakikatine kavuÅŸturalım. YürüyüÅŸe Hacı Bayram-ı Veli Camii’nden baÅŸlayalım. Tekbir ve tehlillerle önce ilk Meclis’e, sonra yeni Meclis’e gidelim. Kurbanlar keselim, hatimlerin ve Buhari-i Åžerif okumalarının dualarını Meclis’te yapalım…
Tabiî bazı çokbilmiÅŸler “bir gazete haberine göre mi hareket edeceÄŸiz?” diyebilirler. Hâkimiye-i Milliye sadece bir gazete deÄŸildir, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın yayınladığı, onun sesi olan bir yayın organıdır. Cehalet o kadar derin ki, bu eçhel taifesi “Hâkimiyet-i Milliye de ne demek?” diyebilir. Åžimdi “Ulusal Egemenlik” diyorsunuz ya, odur! (Niye Mustafa Kemal gibi Hâkimiyet-i milliye diyemiyorsunuz?)
Burada zamanının resmî bir yayınına dayanarak verilen bilgiler, sonradan laikleÅŸtirilmiÅŸ “kurtuluÅŸ” veya “bağımsızlık” savaşı anlatımına aykırı düÅŸmektedir. “Resmî yayın” tâbiri tesadüfen kullanılmamıştır. Hakimiyet-i Milliye, önce Heyet-i Temsiliye’nin, Sonra Büyük Millet Meclisi’nin yayın organı olmuÅŸtur. Bu gazetenin muhtevası M. Kemal PaÅŸa’nın denetimindedir. PaÅŸa, gazetenin sadece muhtevasıyla deÄŸil, teknik meseleleriye, hatta abone iÅŸleriyle bile ilgilenmiÅŸtir. Bu haberin onun kontrolü olmaksızın yayınlanmadığını tahmin etmek güç deÄŸildir.
Neden canlandırılmıyor?
Bugünkü ÅŸartlarda TBMM’nin açılışının gerçek hüviyetiyle canlandırılması mümkün müdür? Millete anlatılanlarla, gerçekte olanlar arasındaki fark o kadar büyüktür ki, 23 Nisan, asla hatırda kalacak ÅŸekilde canlandırılan bir yıldönümü olamamaktadır. 23 Nisan gününün hareket noktası olan Hacı Bayram Camii, bugün dolayısıyla yapılan törenlerde hatıra bile gelmemektedir!
Millî Mücadele’nin baÅŸlangıcında millete emperyalizme karşı dinî muhtevalı bir hareket sözü verildi. Halkdan bu ÅŸekilde destek istendi. Gerçekten de hem Meclis’in açılışında hem de Meclis’te dinî muhteva yüksek seviyede idi. Yunanlılar maÄŸlub edildikten sonra mücadeleyi yürüten Meclis feshedildi. Yeni Meclis Lozan’ı kabul ettikten sonra, Türkiye o zamanın dünya hâkimi Ä°ngiltere’nin projesine uygun tarzda küçük bir devlet olarak tasarlandı. Buna uygun ideolojik yapılanma meydana getirildi, bir “maÄŸlubiyet ideolojisi” oluÅŸturuldu. Yeni devletin ideolojisi, Meclis’in açılışındaki muhteva ile kavgalı bir yapıda idi. Yeni devlet meÅŸruiyetini din dışı sentetik unsurlara dayandırmaya çalıştı. Aidiyetle meÅŸruiyet arasında büyük bir açıklık, hatta zıddiyet meydana getirildi.
23 Nisan ilk defa 1924’de kutlanmıştır. O günden bugüne gerçeÄŸi ile taban tabana zıt bir kutlama sürdürülmüÅŸtür. Hakikate zerre kadar saygısı olanların bu kutlamalara gülüp geçmemesi mümkün deÄŸildir.
23 Nisan’ın en yüksek seviyede kutlanacağı 100. Yıldönümündeyiz. Ä°ÅŸe bakın ki, o uyduruk kutlamalar dahi yapılamıyor!
Karar
Henüz yorum yapılmamış.