Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak: Virüs bulaşmasından korkmak kadar harama bulaşmaktan korkmak

Sen kimsin ey insanoğlu. O sürekli büyüyen ve hareket halindeki kâinatın kütlesini ve hacmini biliyor muyuz? O dürülüp, gerisin geriye döndürüldüğünde yok hükmünde olacaktır.



Sahi, siz içine virüs mü bulaÅŸtı diye düÅŸündüÄŸünüz kadar haram mı bulaÅŸtı diye düÅŸündünüz mü? AteÅŸinizi 38 dereceye çıkaracak bir ateÅŸten söz etmiyorum, sizi cehennemde yakacak bir ateÅŸten söz ediyorum.
 
“Åžeytan onlara durmadan vaad eder ve boÅŸ ümitler verir ÅŸeytanın onlara söz vermesi aldatmadan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.” Nisa 120’ye bakın bakalım ne diyor. Evet, ÅŸeytan sizi “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat”a ulaÅŸmak için servet ve iktidarla aldatıyor. Yaptıkları ile ise yeryüzünü cehenneme çeviriyorlar ve insanoÄŸlunun hayatını mahvediyorlar. Ölüm saçıyorlar. Kaçtıklarını sandıkları ÅŸeye doÄŸru koÅŸuyorlar. Laf da dinlemiyorlar. Kendilerini “akıllı” sanan cahiller bunlar. Biz “ıslah edicileriz” diyorlar ama onlar “bozguncular”ın ta kendileridirler. Hazza doymuyorlar. Aklınızdan ve imanınızdan daha fazla güç ve servet sahibi olmaya çalışıyorsunuz. Oysa omuzlarınızda taşıdığınız sizi cehenneme sürükleyen ÅŸeytanınızdan baÅŸkası deÄŸil! Ve ins bu akılsızlığı ile insin ÅŸeytanı olur. “VeresetüÅŸÅŸeytan” olur ve yaptıkları ile efendisini kıskandırır.
 
Sen kimsin ey insanoÄŸlu. O sürekli büyüyen ve hareket halindeki kâinatın kütlesini ve hacmini biliyor muyuz? O dürülüp, gerisin geriye döndürüldüÄŸünde yok hükmünde olacaktır.
 
Dünyanın kendi etrafındaki dönüÅŸ hızı saatte 1670 km’dir. Aynı zamanda güneÅŸin etrafında da 108.000 km hızla dönüyoruz. Başınız dönmüyor mu sizin.
 
Dünyanın kütlesi 5.976x10 üzeri 24 kg›dır. Dünyanın çapı, kutuplar arasında 12.714 km ekvatorda 12.757 km›dir. Dünyanın hacmi 1.038x10 üzeri 12 kilometre küptür. Dünyanın kütlesi 5.976x10 üzeri 24 kg›dır. Dünya kâinata nispetle, dünyaya nispetle sivrisinek yavrusunun gözünün kirpiÄŸinin ucu kadar bile deÄŸil. Ä°nsan dediÄŸin mahlûksa dünyaya nispetle aynı mesabededir. Ortalama ağırlık 45 kg olsa, hacmi de 45 dm3 ya eder ya etmez. Bir iddiaya göre “Dünyadaki bütün karıncaları tartabilseydik, ağırlıkları insanlarla aynı olurdu”. Ağırlığımız ve hacmimiz deÄŸil, kibrimiz dolduruyor dünyayı. Yeryüzündeki hayatı birkaç kez yok edecek kadar silahımız var. Bütün insanlığı doyuracak kadar servetimiz var ama insanlar acından ölüyor. Ä°htirasımız, yarın bir avuç toprağın dolduracağı gözümüzü kör etmiÅŸ. 70 kiloluk bir adamın 40 kilosu sudur. Geri kalanımız yaÄŸ, kas ve kemik. Aslında onlarda da yaÄŸ ve su var. Yani 70 kiloda 30 kilo posa çıkar ki, onun bir kısmı da atılacak maddedir. O kibir küpü, aklından ve imamından daha çok servet ve güce sahip olan “insancık” aslında 13-18 km’lik Troposfer dediÄŸimiz oksijen balonu içinde yaÅŸayan akvaryum balığı gibidir. Åžu meteorolojik olaylar, hani ÅŸu hortumlar, fırtınalar yerden 10-15 km’lik bir alanda olur. 90 km’de ozon tabakası var. Atmosfer dediÄŸimiz alan 1000 km’ye kadar uzayabiliyor.
 
Kimse yaptıklarının yapacaklarının gizli kalacağını sanmasın. Her ÅŸeyi gören, duyan, bilen bir Allah var. Kiramen Katibin her ÅŸeyi yazmaktadır. (Hud 123): “Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah’a mahsustur. Bütün iÅŸler O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz deÄŸildir.” Bakıyorum da Kovid’in sebeb olduÄŸu ölümleri konuÅŸurken bile Allah’ı ve ahiret gününü görmezden geliyoruz. Kendi nefsimizi hesaba çekmekten çok uzağız. Korumalarımızın ve korunaklı hanümanlarımızın bizi koruyacağını sanıyoruz. Korku salarak aslında korkularımızı büyütüyoruz, korkularımızı bastırmak için güç ve haz sarmalı içinde sarhoÅŸ oluyoruz.
 
Saffat 1-5: “Saf baÄŸlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır. O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. DoÄŸuların da (Batıların da) Rabbidir.”
 
Åžimdi oturdum, gelip de okuyamadığım mektupları okuyorum, belediyelerin gönderilen bültenlerine bakıyorum. Nelerle vakitlerimizi geçirmiÅŸiz. Lay lay lom. Spor, müzik, eÄŸlence, deÄŸerler eÄŸitimi, Mesnevi okumaları, aÅŸk üzerine söyleÅŸiler. Konular, konuklar.. Ramazan bile “direkler arası eÄŸlence”ye dönüÅŸtü. “Lale Devri”ni özlemiÅŸiz (!?), lale festivalleri yapıyorduk, Hasbahçenin gülleri her yerdeydi. Osmanlı deyince biraz mefahir, biraz minare gölgesi, biraz davul, Lale Devri Osmanlıcılığı.. Solcuların ki Ä°ttihat Terakkicilik aslında. Kemalizm, Ä°ttihat Terakki’nin siyasi ayağı deÄŸil mi idi, sürecin tabii sonucu bu. FETÖ de Lale Devri Müslümanlığının Cumhuriyet versiyonu.
 
ANAP da Lale Devri Osmanlıcılığı ile batmıştı hatırlarsanız. Türkçülük, Osmanlıcılık, liberal, sol çaÄŸdaÅŸ akımların hepsi Osmanlı’dan tevarüs edildi. Amerikan mandacıları, Ä°ngiliz Muhipleri, Almancılar, Fransız Masonları, Vatikancılar kızılı, yeÅŸili, al’ı, mor’u ile “Çoban Sülü” ya da “KaraoÄŸlan” olup kapımızı çaldılar. Åžeytan bizi kandırıyor. Bizi birbirimize kırdırıyor, bizim kanlarımız ve gözyaÅŸlarımız üzerine birilerine iktidar ve servet kazandırıyor. Ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız, ne zaman! Yoksa yiyin birbirinizi.. Yiyin de kurtulalım.(!?) Åžeytan azapta gerek. Zalimler için yaÅŸasın cehennem.
 
Ya Rab! Bize hakkı hak, batılı batıl göster ve hakta toplanmamızı nasip et, bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uÄŸrayanların deÄŸil. Bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl. Selam ve dua ile. 
 
 
Yeniakit Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.