Selahattin E. Çakırgil: Komplo teorisyenlerine gün doğdu
Follow @dusuncemektebi2
Sadece bizde değil, dünya çapında ve sayıları hiç de az olmayan ‘komplo senaryosu yazarları’na yeni bir iş çıktı; yazık, yeniden yorulacaklar.
Yine boÅŸa kürek çekerler mi- çekmezler mi; o ayrı..
Piyasada 20-30 yıl öncelerde yayınlanmış bir takım kitaplardan ‘Coronavirus’ yazısının daire içine alıp sosyal medyada tedavüle sokulan yığınla paylaşımlar..
Ve arkasından da yorumlar..
‘Aaaa… Gördünüz mü, kendi karşısına büyük bir rakip olarak çıkacağından korktuÄŸu için, Amerika bu virüsü özel olarak üretti ve Çin ile Ä°ran’a musallat etti...’
Sonra n’oldu?
Bu virüs, ‘bumerang’ gibi dönüp Amerika’yı mı vurdu?
‘Hayır’ denilebilir mi?
Haydiii, yeni komplo senaryoları..
Ama, Çin, 1,5 milyarlık nüfusundan 4 000 kadar kayıp verdi. Amerika ise 330 milyonluk nüfusundan, son 3 hafta içinde verdiÄŸi kayıplar 20 bine dayandı.. Avrupa da yanıyor.. Nüfusları 60 ilâ 80 milyon arasında deÄŸiÅŸen Ä°talya 18 bin, Ä°spanya 15 bin, Fransa 10 bin, Ä°ngiltere 5 bin, Almanya 3 bin kayıp eÅŸiÄŸindeler..
***
MaÅŸaallah, TRT baÅŸta olmak üzere, hemen bütün ekranlarda son 1 aydır, kendisine yer bulamayan uzmanlarımız kalmamıştır, herhalde..
Halk bu proÄŸramlardan, herhalde, en baÅŸta da, ‘Hiçbir kesin bilgiye sahib olamama’yı öÄŸrenmiÅŸtir.
Bir yerde deprem olunca saatlerce deÄŸil, günlerce, ‘Bu konuda konuÅŸmadık kimse kaldı mı daha?’ dercesine, deprem uzmanları ekranlarda arz-ı endam ederler ve dudaklarından, ‘filan yerde büyük bir fay kırılması olacaktır..’ gibi korkutucu lafları sökün eder ya; bu konuda da durum aynı..
***
Hani, falcı kadın, sıla hasreti içinde olan askere seslenir:
‘-Asker oÄŸlum, gel falına bakayım!’
-Bak be anacığım..
-Ver bir beÅŸlik..
-Buyur anacığım...
-Asker oÄŸlum, sana üç zamanda ulaÅŸacak bir haber var.. Üç günde mi desem, üç haftada mı desem, üç ayda mı desem.. ÖÄŸrenmek ister misin?..
-Tabiî, anacağım..
-Ver öyleyse bir beÅŸlik daha..
-Buyur anacığım..
-OÄŸlum sana 3 kiÅŸiden bir haber var.. Arkadaşından mı, desem, annen-babandan mı desem, yavuklundan mı desem.. ÖÄŸrenmek ister misin?’
-Elbette isterim..
-Öyleyse asker oÄŸlum, bir 5’lik daha at..’
-Buyur anacığım..
Derken, bu oyunu seyreden birisi gelir, askerin kulağına fısıldar:
-Evlâdım, bunlar boÅŸ ve yalan.. Senin paracıklarını çekiyor..
Asker, çok huzurlu ve kendinden emin bir edâ içindedir:
-Sen iÅŸine bak, bey amca.. Ben de biliyorum amma, memleketten haber veriyor ya, sen ona bak!.’
***
Åžu ekranlarda saatlerce anlatılan ve kafa karıştırmaktan öteye bir faydası da olmayan bu proÄŸramlar da bu noktaya doÄŸru sürükleniyor.. Sanılmasın ki, halk bu ‘bilimsel’ izahlardan çok faydalanıyor, hayır!. Hele de uzmanların birbiriyle çeliÅŸen iddialarıyla ortaya çıkan traji-komik bir tablodan baÅŸka ne ki? Bir de ‘sirayet / bulaÅŸma’ yerine ‘contamination’, ‘tecrid’ yerine ‘isolation’, ‘test cihazları’ yerine ‘kit’ gibi lafların gırla gidiÅŸi… Bir aydır, gınâ geldi..
***
Hani, ünlü Ä°spanyol ressam Pablo Picasso’nun bir tablosu New York’ta sergileniyor.. San’at kritisyenleri bunda ne anlatılmak istendiÄŸini anlayamamışlardır.
Ve birgün Picasso New York’a gider ve o tablonun sergilendiÄŸi sanat galerisine götürülür. Bu tablosunda neyi anlatmak istediÄŸi kendisine sorulur..
Picasso, tabloya ÅŸöyle bir bakar..
-Önce ÅŸu tabloyu düzeltin, ters asmışsınız..’ der..
Tablo düzeltilir. Böylece de bütün deÄŸerlendirmelerin üzerine bir ibtal çizgisi çekmiÅŸ olur..
-Pekiy üstad, siz ne anlatıyorsunuz bu tabloda?..
-Ben de bilmiyorum..(!!!)
***
Bu ‘corona’ meselesi de böyle..
Tamam, ciddî ve bütün dünyayı tehdit eden bir tehlike.. Ama, üzerine paranoyaya, evhama vardıracak derecede konuÅŸmak, bir umursamazlık oluÅŸturmaz mı, veya kitlelerin manevî dirençlerini daha bir zayıflatmaz mı?
Star Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.