Selahattin Çakırgil: Birlik beraberlik kelamlarının altını dolduruyor muyuz?
Follow @dusuncemektebi2
Sözüm Kemal Bey’edir. Aynı ‘mâbed’de birleşemiyorsak; ‘kardeşlik’sözleri bir ‘şirinlik muskası’ndan başka nedir ki, söyler misiniz? Nice buhran ve felaketlerde ve her şey yitirilebilir, ama, son kertede, Müslüman halkları birleştiren mekân, Mescîd’dir. Başka dinlerin mensupları da, kendi mâbedlerinde bir araya gelirler..
C. BaÅŸkanı ErdoÄŸan, CHP Gn. BaÅŸk. KılıçdaroÄŸlu’na, kızkardeÅŸinin vefatı dolayısiyle telefon edip, ‘merhûmeye rahmet, geride kalan yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı’ dileklerini bildirmiÅŸ.. ‘Fakir’ de ‘baÅŸsaÄŸlığı’ diler.
Siyasî liderlerin her söz ve tavırlarının kendilerini takib edenler yoluyla sosyal bünyede bir yansımasının, tâmirât veya tahribatının olacağı açıktır. Bu yüzden, siyasî liderler, sadece böyle ölüm vak’aları karşısında deÄŸil de her zaman, birbirlerine, eleÅŸtirilerini, doÄŸru olduÄŸunu düÅŸündüklerini, karşıtlarını tahkir ve tahrik etmeden dile getirebilseler..
Hz. Peygamber (S), ‘Muhabbette ve husûmette ölçülü olmayı, yüz yüze bakamaz hale gelmemeyi’ tavsiye etmemiÅŸ midir?
***
Bu vesileyle, bir noktaya daha deÄŸinmek gerekiyor.
KılıçdaroÄŸlu’nun kızkardeÅŸinin cenazesi, -üzerinde ölümle ilgili âyetlerin yazılı olduÄŸu bir örtü bulunan bir tâbutla- ‘cemevi’ denilen bir mekâna getirilmiÅŸ..
Burada cemevi’nin mahiyetini tartışacak deÄŸilim. Ama, Müslümanların mâbedinin adı, ‘Mescîd’dir; yani secde olunan mekân.. Türkçede, ‘câmi’ kelimesi daha yaygın.. O da, tıpkı ‘cemevi’ gibi, ‘cem olunan / toplanılan yer’mânâsında.. ‘Mescîd ve câmi’, her ikisi de Müslümanların mâbedinin ismi.. Cemevleri ise, bir sosyal kesimin kültürel ve hattâ folklorik gösteri mekânları..
Ve, biz Müslümanlar dünyanın hiçbir yerinde böyle, sazlı-sözlü, çengili, folklorik gösteri mekanlarını Müslüman mâbedi olarak bilmiyoruz.
***
Sözüm Kemal Bey’edir.
Kemal Bey, siz bir siyasî partinin lideri olarak, birlik ve kardeÅŸlik içinde olunması gibi güzel sözler de ediyorsunuz. Ama, büyük kitleleri inandırabiliyor musunuz? Meselâ, kardeÅŸinizin cenazesini bütün dünyada Müslümanların mâbedlerinin ortak ismi olan herhangi bir ‘mescid’e getiremez miydiniz? Aynı ‘mâbed’de birleÅŸemiyorsak; ‘kardeÅŸlik’sözleri bir ‘ÅŸirinlik muskası’ndan baÅŸka nedir ki, söyler misiniz?
Nice buhran ve felaketlerde ve her ÅŸey yitirilebilir, ama, son kertede, Müslüman halkları birleÅŸtiren mekân, Mescîd’dir. BaÅŸka dinlerin mensupları da, kendi mâbedlerinde bir araya gelirler..
***
*Tarihî bir gerçeÄŸin söylenmesinden niye rahatsız olunuyor?
Bir diÄŸer konu..
Okulların kapatılması zarûreti ortaya çıkınca.. EÄŸitim Bakanlığı, TRT ekranlarından ‘uzaktan eÄŸitim’ dersleri vermeye baÅŸladı. Ama, bir alçak kiÅŸi, baÅŸörtülü bir hanım öÄŸretmenin de ders vermesi karşısında kamalist-laikliÄŸin en çukur noktasından kinini kustu..
Ancak, o eÄŸitim programlarından dolayı baÅŸka bir tartışma da çıktı:
Çünkü, 1950-60 arasında bu ülkeye ve Müslüman halka biraz rahat nefes aldıran BaÅŸvekil Adnan Menderes’in 27 Mayıs 1960 Askerî Darbe hıyanetinden sonra, idâm olunmasının anlatılmasına bir takım çevreler, hemen, karşı çıktılar. EÄŸitim Bakanı da bunu rahatsız edici bulduÄŸunu söylemez mi!
Yalan mıydı, o anlatılanlar?
O idâmı yaptıranların çizgisindeki -sözde özgürlükçü- çevrelerin suçüstü yakalandıkları duygusundandı, bu rahatsızlık..
Ders kitablarında, geçmiÅŸ tarihimize dair o kadar yanlış bilgiler veriliyor ki; büyük çoÄŸunluk sessiz kalıyor diye bunların ‘doÄŸru’ kabul edildiÄŸi mi sanılıyor?
***
*Bu da, ’Coronavirus’ ÅŸeytanlığı..
*Dünyanın bütün büyük ÅŸehirleri, ‘Coronavirus’ pandemisi yüzünden evlere çekilmiÅŸken, HDP’nin Diyarbekir m.vekili Remziye Tosun ve eline megafon tutuÅŸturduÄŸu bir kürd genci, Diyarbekir’de, ‘sokaÄŸa çıkma yasağının kürd halkını öldürmek için olduÄŸu’(!) gibi, sadece saçma deÄŸil, haince bir takım laflar ediyor. O genç için, adlî iÅŸlemler baÅŸlatılmış; m.vekilinin ise, ‘dokunulmazlığı’ var!
Müslüman kürd halkı içinden bu kadar alçakça yalanlara inanacak kadar basiretsizler çıkar mı dersiniz?
Star
Henüz yorum yapılmamış.