Bebeklerin körpe cesetleri kıyıya vuran dünya, helake sürüklenmez mı?
Follow @dusuncemektebi2
İnsan yaşadıkça alışkanlıkları artar. Fakat alışkanlıklar her zaman ümranla neticelenmez. Bazen tıkanmaya, tükenmeye, yıkıma da ulaşır. İnsan alışkanlıkları uğruna değerlerden vazgeçecek duruma gelince, neşter gibi ilahi müdahale kaçınılmaz olur. Fesat, bozgunculuk, tevhidi değerleri ortadan kaldırma, yani insan hayatını, ömrünü tükenişe sürükleme küresel olduğu için ilahi müdahale de küresel boyutlardadır.
Ä°nsanın temel özelliklerinden biri alışmaktır. Ä°nsanın doÄŸası gereÄŸi edindiÄŸi her yeni alışkanlık ömrüne ömür katar.
Bugün gelenek, kültür, medeniyet… dediÄŸimiz olguların tümünün ilk nüvesi iÅŸte insanın bu özelliÄŸinin sonuçları olarak soyut bir hayatı ifade ederler.
Çünkü bu saydıklarımız insanın alışkanlıklarının, alıştıklarının toplamından ibarettir.
Ä°nsan yaÅŸadıkça alışkanlıkları artar. Bunun neticesi olan medeniyet, kültür, gelenek insanın hayatta olduÄŸunun belirtileri kabul edilir bu yüzden.
Nitekim bunlara Ä°slam geleneÄŸinde genel bir baÅŸlık olarak ümran denmiÅŸtir. Malum ümran kelimesi umr (ömür)den gelir. Yani hayatta olmak.
Fakat alışkanlıklar her zaman ümranla neticelenmez. Bazen tıkanmaya, tükenmeye, yıkıma da ulaşır.
Bu baÄŸlamda insanın alışkanlıkları artar ve gün gelir insanın zindanı haline gelir. Ä°nsanın üretkenliÄŸini bitirir.
Medeniyetlerin, kültürlerin, geleneklerin sonu gelir. Ä°slam dini bu noktada insana bazı önerilerde bulunur.
Böyle bir durumla karşılaÅŸtığında yeniden hayat üreteceÄŸi eylemler salık verir ibadet kabilinden. Umre gibi.
Umre de umr (yani ömür)den gelir ve hayat bulmayı ifade eder.
Çünkü insan umre aracılığıyla kısa süreliÄŸine de olsa artık zindanı olmaya baÅŸlayan alışkanlıklarını üzerindeki elbiseleri çıkarır gibi sıyrılır. Ä°hrama girer ve ömrüne ömür katar.
Umre ziyaretinde bulunanlara mu’temir denir ki kendini tamir eden, hayatını onaran demektir. Umre yeniden kendini tevhidi umranın bir iÅŸçisi olarak onarmak anlamındadır.
Tabiatta tesadüfe yer yoktur malum. BaÅŸta insan olmak üzere evrendeki her ÅŸey deÄŸiÅŸmeyen bir yasaya tabidir.
Ä°nsanın alışkanlıklarının birikerek onun hayatını çekilmez hale getirmesi ve umre gibi lokal dokunuÅŸlarla tamir edilemez olması durumunda deÄŸiÅŸmeyen bu yasa devreye girer ve radikal bir müdahalede bulunur.
Çünkü insan yeryüzünde Ä°slam’ın ümran dediÄŸi bir misyonu yerine getirmekle yükümlüdür.
Alışkanlıklar makul düzeyde devam ettiÄŸi sürece bu misyonu yaÅŸattığı gibi daha da ileri götürür.
Ama söylediÄŸimiz gibi medeniyet yapıcı, kültür üretici, gelenek geliÅŸtirici olmaktan çıkıp bizzat amaç haline gelince, yani insan alışkanlıkları uÄŸruna deÄŸerlerden vazgeçecek duruma gelince, neÅŸter gibi ilahi müdahale kaçınılmaz olur.
Artık misyonunu yürütemeyen insan veya toplum devre dışı kalır ve bu misyonu sürdürecek yeni bir çığıra yol açmak zorunda kalır.
EÄŸer Allah’a ibadetten yüz çevirirseniz, sizin yerinize baÅŸka bir kavim getirir.
Muhammed suresinde yer alan bu ayet, alışkanlıkları hayatiyetin devam ettiÄŸi anlamına gelen umrana ulaÅŸtırıcı araçlar olmaktan çıkarıp hayatı tüketen amaçlara dönüÅŸtürürseniz, yıkımınızı hazırlar ve Allah sizin yerinize insanlığın ömrüne ömür katacak topluluklar getirir anlamındadır.
Bugün küresel bir müdahale ile karşı karşıyayız. Ölümcül korona istilası.
Ä°stila ya da musibet küreseldir, çünkü insanın amaç haline getirdiÄŸi alışkanlıkları uÄŸruna deÄŸerleri tüketme tavrı küresel çaptadır.
Dünyanın herhangi bir bölgesinde herhangi bir toplulukta olsaydı bu çürüme kuÅŸkusuz ilahi müdahale de lokal olacaktı.
Geride kalan topluluklar aynı akıbete düÅŸmemek için ibret alacaklardı. Oysa durum küresellik arz ediyor.
Ä°nsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. Allah dönüÅŸ yapsınlar diye iÅŸlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.
Denizleri ve karaları bürümüÅŸ kaplamış fesat. Denizlerden hayat kaynağı rızıklar deÄŸil, körpe bebelerin cesetleri çıkıyor.
Karada insanlar üretimle, dünyayı imar etmekle uÄŸraÅŸmıyorlar, üzerlerine yaÄŸan bombalardan kurtulmak için çil yavruları gibi saÄŸa sola kaçıyorlar.
Hem karada hem denizde fesat hakim olmuÅŸ, havadan da ölüm yağıyor.
Sadece Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da deÄŸil, dünyanın her tarafında.
Dünya hayatı kurulduÄŸundan beri insan hayatı hiç bu kadar küresel çapta bir tehdit altında olmamıştı. Belki Nuh tufanı günleri buna bir örnek teÅŸkil edebilir.
Fesat, bozgunculuk, tevhidi deÄŸerleri ortadan kaldırma, yani insan hayatını, ömrünü tükeniÅŸe sürükleme küresel olduÄŸu için ilahi müdahale de küresel boyutlardadır.
KurtuluÅŸ gemisine binmekten baÅŸka çare yok. Tevhidi deÄŸerlere yani.
Müellif: Vahdettin Ä°nce / Kaynak: The Independent Türkçe
Henüz yorum yapılmamış.