Sosyal Medya

Taha Kılınç: Mısır'da korona virüsün seyri

Günümüzde koronavirüs salgınının Ortadoğu’daki yayılmasını takip ederken, Mısır’dan gelen haberler, geçmişin veba salgınlarını hatırlatıyor. Mısır ordusunun üst düzey generallerinden dördü (Hâlid Şeltût, Şefî Abdulhalîm Dâvûd, Mahmûd Ahmed Şâhîn ve Hasan Abduşşâfî) şimdiden hayatlarını kaybetti.



Abdurrahman bin Hasan Cebertî, ömrünün çoÄŸunu Kahire’de geçirmiÅŸ, Sudan asıllı bir din adamı ve tarihçiydi. 1753 ilâ 1825 arasını kapsayan yaÅŸamı, Mısır’ın olaÄŸanüstü dönüÅŸümler geçirdiÄŸi bir zaman dilimine denk gelmiÅŸ, o da ÅŸahit olduÄŸu her ÅŸeyi kayıt altına almıştı. Fransızların Mısır’ı istilâsından Kavalalı Mehmed Ali PaÅŸa’nın kontrolü ele geçiriÅŸine, çok sayıda önemli hadisenin bizzat içinde bulunan Cebertî, bu süreçte Mısır toplumundaki dinî ve sosyal deÄŸiÅŸimleri de gözlemlemiÅŸti. Geride, -ikisi Fransızların Mısır’daki yönetimi, biri de Mehmed Ali PaÅŸa’nın reformlarına dair olmak üzere- üç büyük kitap bırakan Cebertî’nin, yaÅŸadığı dönemde ortaya çıkan salgın hastalıklar karşısında yönetimlerin aldığı tedbirler ve toplumun gösterdiÄŸi reaksiyona dair yazdıkları, bilhassa dikkat çekicidir. Buna göre:
 
1798-99’da yaÅŸanan veba salgını sırasında, Fransızlar, Kahire ve Ä°skenderiye baÅŸta olmak üzere Mısır ÅŸehirlerinde sokaÄŸa çıkma yasağı uygulamışlar, cenazelerin meskûn mahallere defnedilmesini yasaklamışlar, bütün kıyafet ve ev eÅŸyalarının çatılarda iki hafta boyunca havalandırılması emrini vermiÅŸler; ayrıca, bulundukları bölgelerde ÅŸüpheli vaka görüldüÄŸünde bunu rapor etmeyen, ailesindeki ölümleri gizleyen veya ölüleri kendi baÅŸlarına gömen herkesi de ölümle tehdit etmiÅŸlerdi. Cebertî, halkın, bu önlemlere direniÅŸ gösterdiÄŸini not etmiÅŸti.
 
Veba, 1801’de yeniden salgın olarak belirdiÄŸinde, Fransızlar çok daha katı önlemler almıştı. “Bu önlemler” diyor Cebertî, “Ä°nsanları rahatsız edecek ve dehÅŸete düÅŸürecek boyuttaydı”. ÖrneÄŸin, biri rahatsızlandığında doktor onu evinde ziyaret ediyor, eÄŸer vebadan ÅŸüphelenirse hasta hızlıca karantinaya kaldırılıyordu. Ölümüne kadar, onu kimsenin görmesine izin yoktu; öldüÄŸünde de elbiseleriyle ve herhangi bir dinî tören olmaksızın gömülüyordu. Ölen kiÅŸinin evi dört gün kapalı tutuluyor, elbiseleri de ateÅŸe veriliyordu. Evin dış cephesine -yanlışlıkla bile olsa- dokunan veya etrafına çizilen sınırı aÅŸarak içeri giren herkes tutuklanıyordu. Cebertî, yetkililerin aldığı tedbirler yüzünden, Kahire ahalisinin ÅŸehir merkezinden köylere akın ettiÄŸini yazıyor.
 
1801 salgını, ülkenin en yoksul kesimlerinin yaÅŸadığı Yukarı Mısır bölgesini darmadağın etmiÅŸti. Özellikle Asyût ÅŸehrinde, günlük ölü sayısı 600’den aÅŸağı düÅŸmüyordu. Caddeler ve sokaklar bomboÅŸtu. Cenazeler evlerde günlerce kalıyor, ancak çok ÅŸanslı olanlar bir ölü yıkayıcı ve gömücü bulabiliyordu. Salgının gençleri daha çabuk öldürdüÄŸü görülüyordu. Åžehirde, imam ve müezzinlerin vebaya yenik düÅŸmesi nedeniyle, haftalar boyunca cemaatle namaz kılınamadığı olmuÅŸtu. Zanaatkârlar ve meslek erbabı da elbette vebanın kurbanları arasındaydı.
 
Mehmed Ali PaÅŸa’nın 1805’te iktidara el koymasından sonra da hastalıklarla boÄŸuÅŸan Mısır’da 1812, 1813, 1814, 1819 ve 1821’de de veba salgınları görülmüÅŸtü. Cebertî’nin aktardığına göre, Kavalalı, salgınlar baÅŸlar baÅŸlamaz Kahire’deki Cîze adasında ve Åžubra Sarayı’nda kendini karantinaya alıyor, ÅŸehirlere de giriÅŸ-çıkışı yasaklıyordu. “Belânın kalkması için” camilerde Kur’ân-ı Kerîm ve Sahîh-i Buhârî okumaları baÅŸlatan Kavalalı, Kahire’deki yetimhanelerde çocuklara erzak dağıttırıyordu.
 
Tüm bunlar, 1330’ların başından itibaren, sonraki 20 yıl boyunca -Asya’dan Avrupa’ya- o dönemde bilinen bütün dünyayı kasıp kavuran ünlü veba salgını sırasında edinilen tecrübeler ışığında gerçekleÅŸtiriliyordu. Asya içlerinde baÅŸlayan ve Ä°pek Yolu üzerinden Avrupa’ya taşınan “Kara Ölüm” adlı o veba salgını, toplamda 100 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmış, dünya nüfusunun da 475 milyondan 375 milyon civarına düÅŸmesine neden olmuÅŸtu. 1347 sonbaharında Karadeniz ve Ä°stanbul üzerinden Mısır’a ulaÅŸan “Kara Ölüm”, üç yıllık salgın sırasında, ülke nüfusunun yüzde 40’ını öldürmüÅŸtü.
 
Günümüzde koronavirüs salgınının OrtadoÄŸu’daki yayılmasını takip ederken, Mısır’dan gelen haberler, geçmiÅŸin veba salgınlarını hatırlatıyor. Mısır ordusunun üst düzey generallerinden dördü (Hâlid Åželtût, Åžefî Abdulhalîm Dâvûd, Mahmûd Ahmed Åžâhîn ve Hasan AbduÅŸÅŸâfî) ÅŸimdiden hayatlarını kaybetti. Binlerce subay ve askerin enfekte olarak tedavi altına alındığı, virüsün ordu saflarında kontrol altına alınamayacak derecede yayılmaya baÅŸladığı belirtiliyor. SaÄŸlık hizmetlerine askerler kadar kolay eriÅŸemeyen sıradan Mısır halkının durumunun ise, korkunç boyutlarda olduÄŸu kaydediliyor.
 
Koronavirüsün siyasî, ekonomik ve sosyal sonuçları kadar, askerî neticeleri de olacak gibi görünüyor. Mısır, bu noktada dikkatle izlenmesi gereken bir örnek.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.