Sosyal Medya

Yasin Aktay: Koronavirüs ardında bir gizli el var mı?

Bütün dünyada eşi benzeri görülmemiş bir etki yapan, bütün küresel süreçleri, trafiği, üretimi, ulaşımı durdurabilen bu silahı kim yapmışsa yol açabildiği bütün bu etkilerin gücünden daha da güçlü olmalı.



Koronavirüsün hayatımızı tamamen teslim aldığı bir ortamda, üstelik zengin-fakir ülke veya insan ayırımı yapmadan hükmünü herkese geçirdiÄŸi bir ortamda en iyi yapacağımız ÅŸey düÅŸünmek, konuÅŸmak ve akıl yürütmek. DoÄŸal olarak ilk akla gelen konu başımıza gelenin doÄŸal bir süreç deÄŸil, birilerinin çok iyi planlanmış bir operasyonu olduÄŸu.
 
Bütün dünyada eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ bir etki yapan, bütün küresel süreçleri, trafiÄŸi, üretimi, ulaşımı durdurabilen bu silahı kim yapmışsa yol açabildiÄŸi bütün bu etkilerin gücünden daha da güçlü olmalı.
 
DoÄŸrusu ÅŸimdiye kadar coronavirüsün etkileri üzerine konuÅŸmayı tercih ettim hep. Ä°ÅŸin arkasında birilerinin olma ihtimalini elbette hiç de yok saymak istemem. Kesin olarak böyle bir gizli elin olmadığını kimse söyleyemez.
 
Aslında komplo teorilerinin en güçlü tarafı, aynı zamanda onları bilimsel olmaktan da çıkaran en zayıf tarafı aynı: Kolay kolay yanlışlanamazlar. Karl Popper’ın meÅŸhur “yanlışlanamazlık” ilkesi uygulandığında ortaya konulan en mantıklı komplo teorisi -mantıklılığı ölçüsünde yanlışlanabilirliÄŸi de az olduÄŸundan- bilimsellikten o kadar da uzaklaÅŸmak durumunda oluyor.
 
Ortada bir delil, belge veya gerçekten böyle düÅŸünmeyi gerektirecek ciddi bir iÅŸaret bulunmadığı sürece, sadece sonuçlardan yola çıkarak bu tür kurgulara ulaÅŸmak aynı yoldan giderek bu süreci çürütmeyi de imkânsız kılıyor.
 
Yine de bu mantık ve yanlışlanamazlık ilkesi böyle bir komplonun olmadığını elbette göstermiyor. O yüzden genellikle bu iÅŸin ardında gösterilemeyen faili teftiÅŸin çaresiz uÄŸraşı yerine yaÅŸadığımız sürecin bize ne yaptığını ve bizi nereye doÄŸru sürüklüyor olduÄŸunu düÅŸünmek daha kolay ve daha doÄŸru oluyor. Neticede birilerinin dahli olmuÅŸsa da olan olmuÅŸtur. GeçmiÅŸ olsun, operasyonu yemiÅŸizdir, bütün küre olarak.
 
Koronavirüsle ilgili komployu göstermek üzere bugünlerde bulunan kehanetler, bunu yeterince ispatlayabilir mi?
 
Bazı kehanetler dolaşıyor. Kehanet tutmuÅŸ görününce ya o kehanete bir keramet atfetmek veya o kehaneti komplonun bir parçası saymak tipik iki davranış biçimi. Oysa birincisi, bu konudaki kehanetlere bir keramet atfetmenin bir anlamı yok, zira bir virüs salgınının yaÅŸadığımız kürenin en büyük risklerinden biri olduÄŸunu bilmeyen yoktu. Virüs ve virüse dayalı salgın hastalıklar hayatımıza küreselleÅŸmeyle birlikte girmiÅŸ vakalar deÄŸil. Ä°nsanlık tarihi kadar eski bir ÅŸey. KüreselleÅŸmeyle birlikte insanlığın bu kadar içiçe yaÅŸadığı, kelimenin tam anlamıyla küçücük bir köye dönüÅŸmüÅŸ bir dünyada bir bulaşıcı virüsten kaynaklanabilecek bir tehdit, öteden beri dünyanın gündeminde zaten. Bu gündemden insanların aldıkları ilhamlarla tutan kehanetler yapmaları kerametlerini deÄŸil, sadece dünyanın bazı geliÅŸmelerini iyi takip etmiÅŸ olduklarını gösterir, ki bu da elbette küçümsenecek bir ÅŸey deÄŸil.
 
Ä°kincisi, kehanetleri muhtemel bir komplonun parçası sayanlar da zamanla bunu marazi bir düÅŸünme biçimine dönüÅŸtürür. Gelmekte olan bir depremi haber verenler, depremin failleri deÄŸil habercileri olabilir sadece.
 
Buna raÄŸmen, elbette daha önce de dediÄŸimiz gibi bu virüsün bir laboratuvarda üretilmiÅŸ olma ihtimalini tümden yok sayamayız. Ancak bu ihtimal ispatlanmadıkça buna fazla takılmanın anlamı yok. Neticede ÅŸu anda bu virüsün etkilediÄŸi ülkeler ve insanlar arasında böylesi bir muhtemel komplonun bütün olaÄŸan ÅŸüphelilerinin de var olduÄŸunu unutmamamız lazım.
 
Ä°ÅŸte Avrupa! Bütün efsanesiyle, sosyolojisiyle, deÄŸerleriyle, ekonomisiyle bu virüs karşısında çökmüÅŸ durumda.
 
Ä°ÅŸte ABD! Bu virüsün onu nasıl etkileyebileceÄŸi hususunda hâlâ ciddi bir belirsizlik karşısında aciz durumda.
 
Ä°ÅŸte Ä°srail! farklı bir durumda deÄŸil. Ä°ÅŸte Çin…
 
Haa, isterseniz bu olay karşısında en çok kim karlı çıkıyor diye bakarak sonuca ulaÅŸmaya çalışalım.
 
Fail aramaya kalkıştığımızda elden ele dolaÅŸan, daha doÄŸrusu surattan surata çarparak ilerleyen bir bumerang karşısında kalıyoruz.
 
Baksanıza Trump, virüsü Korona veya Kovid-19 diye isimlendirmek yerine doÄŸrudan “Çin Virüsü” diye isimlendirmeyi tercih ediyor. Böylece dünyanın bütün zamanlarının olaÄŸan ÅŸüphelisi ABD bu olaydan Çin’i sorumlu tutmuÅŸ oluyor. BAE ve Yunanistan merkezli sosyal medya hesapları ise virüsün en geç girmiÅŸ ve ÅŸu ana kadar en az etkilenmiÅŸ ülke olması dolayısıyla Türkiye’nin bu iÅŸin arkasında olabileceÄŸini söylüyorlar. Bu da komplo ve hepsinin de böyle düÅŸünmelerini kolaylaÅŸtıracak ciddi veriler de var.
 
Daha ilginç bir komplo yine BAE kökenli, Okaz gazetesinin muhayyilesi pek yüksek yazarı Noura el-Motayri açıkça bu virüsü dünyayı ele geçirme konusunda büyük bir silah olarak deÄŸerlendirip Katar’ın bu büyük silaha Ä°ran ve Demokratlar’la birlikte yatırımcı ortak olmak üzere katıldığını yazdı. Sonradan, yazdığının tamamen edebi kurgu olduÄŸunu söylese de bu ifadeleri satın almak, benimseyip yaymak üzere bekleyen ciddi bir alıcı bulmakta gecikmedi.
 
Neticede virüs kendi saltanatını yaymaya, hükmünü icra etmeye, bu arada geleceÄŸin dünyasını da tayin etmeye dönük etkisine devam ederken kimileri virüs üzerinden eski hesaplarını görme tamahından geri durmuyorlar.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.