Gestalt Kuramı nedir: Bütün parçaların toplamından büyüktür
Follow @dusuncemektebi2
Bilişsel öğrenmenin temelini Gestalt psikolojisi oluşturur. Gestalt psikolojisine göre davranışı anlayabilmek için kişinin bu durumu nasıl değerlendirdiğine bakılması gerekir.
Gestalt psikologları zihne ulaÅŸan verilere anlam yükleme iÅŸlemi, yani algı üzerine yaptıkları çalışmalarla öÄŸrenmenin biliÅŸsel yönüne dikkat çekmektedirler. Bu akımın temsilcileri olan Gestalt okulu psikologları Piaget ve Bruner'e göre öÄŸrenme kiÅŸinin davranımda bulunma kapasitesinin geliÅŸmesidir. Davranışçılar insan davranışlarını uyarıcı- davranım(tepki) kalıbı içerisinde görmektedirler. Gestalt'çılar bu durumu reddeder. Gestaltçı yaklaşımın özü "Bütün, tüm parçaların toplamından büyüktür" cümlesiyle açıklanmaktadır. Ayrıca Gestalt psikolojisinin hareket noktası "kavrama" kavramı ile açıklanmaktadır.
Gestalt görüÅŸüne göre öÄŸrenme içgörü yoluyla olmaktadır.
Piaget'e göre insan zihni kendisine ulaÅŸan her ÅŸeye anlam bulmaya çalışan dinamik bir biliÅŸsel yapı gurubudur. Bu anlam bulma öÄŸrencinin deneyimine, sahip olduÄŸu kültüre, etkileÅŸimin doÄŸasına ve öÄŸrencinin bu süreçteki rolüne göre deÄŸiÅŸebilir. Bireylerin zihinsel geliÅŸimi, olgunlaÅŸma (fiziksel olgunlaÅŸma), deneyim (Yakalama, hareket etme, somut objeler üzerine düÅŸünme ve onunla ilgili süreçler doÄŸrultusunda düÅŸünme), sosyal etkileÅŸim (Oynama, konuÅŸma, baÅŸkaları ile iÅŸ yapma) ve dengeleme (olgunlaÅŸma deneyim ve sosyal etkileÅŸim süreçlerini bir araya getirerek zihinsel yapıyı oluÅŸturma) olmak üzere dört etkenden etkilenir.
20. yüzyılın ortalarında Almanya'da ortaya çıkan, adını Almanca ÅŸekil ya da form anlamına gelen "gestalt" sözcüÄŸünden alan, biliÅŸsel süreçler içerisinde algı ve algısal örgütlenme konularına yoÄŸunlaÅŸan psikoloji teorisinin temelini oluÅŸturan prensiplerdir.
Gestalt kuramının ana bileÅŸenleri olan Gestalt Ä°lkeleri, tasarımda görsel algıyı açıklamak amacıyla kullanılır. Bu ilkeler ÅŸunlardır:
Yakınlık Ä°lkesi: Bu ilkeye göre insanlar çeÅŸitli nesneleri algılarken birbirine yakın olanları grup oluÅŸturarak algılarlar. Bu ilke günlük hayatta sık sık reklam amblemlerinde, olayın iliÅŸkili yönünü vurgulamak için kullanılır.
Benzerlik Ä°lkesi: Bu ilkeye göre eÄŸer parçalar birbirine benziyorsa, bu çeÅŸitli parçalar algısal olarak birbirleriyle gruplanır. Bu benzerlik; ÅŸekil, renk, gölgelendirme ya da bu gibi diÄŸer özelliklerle meydana gelebilir. Algı sıraları benzerlik ilkesinden kaynaklanır.
Tamamlama (Kapatma) Ä°lkesi: Bu ilkeye göre nesneler tamamlanmasa bile insanlar bu nesneleri bütün bir ÅŸekil, harf, resim gibi algılar. Yani resmin bütünün bazı parçaları olmadığı zaman bizim algımız bu görsel parçaları tamamlar. AraÅŸtırmalar gösteriyor ki aklın bir ÅŸekli tamamlamasının nedeni ÅŸekli duyu aracılığıyla tamamlanmış ÅŸekilde algılaması deÄŸil, uyaranların etrafındaki düzeni arttırmak içindir.
Simetri Ä°lkesi: Bu ilkeye göre akıl nesneleri simetrik olarak ve bir merkez noktası etrafında ÅŸekillendirerek algılar. Nesneleri eÅŸit sayıda simetrik olarak bölmek algısal olarak memnuniyet vericidir. Sonuç olarak birbirine baÄŸlı olmayan iki simetrik parça olduÄŸunda akıl algısal olarak uyumlu bir ÅŸekil oluÅŸturmak için onları birleÅŸtirir. BirleÅŸik simetrik nesne oluÅŸturmak için grup olan nesneler simetrik nesneler arasındaki benzerliÄŸi arttırabilir.
Ortak Kader Ä°lkesi: Bu ilkeye göre nesneler düzgün bir yörünge ÅŸeklinde ilerleyen sıralar olarak algılanır. AraÅŸtırmacılar görsel duyu ÅŸekilleri (modeliteleri) kullanarak insanların yörünge üzerindeki hareketli unsurlardan oluÅŸan objeyi algılamasını bulmuÅŸlar. Bu ilke aynı hareket eÄŸilimi ve sonuçta aynı yörünge üzerinde olan bir araya gruplanmış nesneleri ifade eder.
Devamlılık Ä°lkesi: Nesnelerin parçalarının bir grup oluÅŸturuyormuÅŸ gibi algılanma eÄŸiliminde olduÄŸunu ve bu sebeple bir nesnenin parçalarının, yan yana konumlandırıldıkları durumda algısal bütünlük yarattıklarını belirtir. Ä°ki nesnenin kesiÅŸmeleri durumunda, bireyler bu iki nesneyi iki ayrı bölünmemiÅŸ nesne ÅŸeklinde algılarlar. Uyarıcılar, kesiÅŸime raÄŸmen ayrı görünmeyi sürdürürler. Keskin ve net yön deÄŸiÅŸimleri olan nesneleri grup olarak görüp tek bir nesne olarak algılamaya daha az eÄŸilimliyizdir.
Ä°yi Gestalt Ä°lkesi (Prägnanz Ä°lkesi): EÄŸer bir nesnenin parçaları düzenli, yalın ve sıralı bir örüntü oluÅŸturuyorlarsa grup oluÅŸturuyorlarmış gibi algılanırlar. Bu yasadan çıkarılabilecek ÅŸey ÅŸudur: Bireyler dünyayı algılarken karmaşık ve yabancı olanı ortadan kaldırırlar ki gerçekliÄŸi en yalın haliye gözlemleyebilsinler. Konu dışı uyarıcıları dikkate almamak aklın çevresini anlamlandırmasına yardımcı olur. Algılama sırasında yaratılan bu anlam, zihnin konumsal iliÅŸkilerden üstün tuttuÄŸu evrensel düzen unsurlarının yardımıyladır. Ä°yi Gestalt Ä°lkesi, tüm gestalt teorisinin temeli olan netlik fikrine odaklanır. Bu yasa aynı zamanda Prägnanz Ä°lkesi olarak da adlandırılır. Prägnanz, direkt olarak "özlülük" anlamına gelen Almanca bir kelimedir ve belirginlik, netlik ve düzenlilik anlamlarını taşır.
GeçmiÅŸ Deneyim Ä°lkesi: GeçmiÅŸ Deneyim Ä°lkesi'ne göre bazı koÅŸullarda görsel uyarıcılar geçmiÅŸ deneyimlere göre kategorize edilir. EÄŸer iki nesne mekânsal yakınlık içinde veya küçük zaman aralıklarında birlikte gözlemlenmiÅŸlerse bu nesnelerin birlikte algılanma ihtimali yüksektir.
Henüz yorum yapılmamış.