Sosyal Medya

Sibel Eraslan: Salgında kullandığımız kelimelere de dikkat edelim

Galeyan zamanlarında sadece bir kıvılcıma bakar, bu işlerin sosyal lince dönüşebilme ihtimali. Kısa bir süre sonra herkesin birbirinden şüphelendiği ve nefret ettiği bir toplum olmayalım aman dikkat! Kelimeleri küçümsemeyin, kelimeler fikriyatımızı kurarlar...



Corona virüsü tüm dünyayı avucu içine aldı. Geçen gün Bezmilem Tıp Fakültesi Hastanesindeki dostlatımı ziyarete gittim... Hem mutad kontrollerim yapıldı, hem de epeydir özlediÄŸim arkadaÅŸlarımı gördüm, Fatıma ErdoÄŸan hemÅŸiremiz maskesiz olarak hizmetlerini verdiklerin söyledi. Yüzlerinde güller açarak hastalarına ÅŸifa dağıtma yarışındaydılar... Hekimler, hemÅŸireler, saÄŸlık görevlileri, ellerinden geleni deÄŸil sadece, gelmeyenleri de yapmaya taliptiler... Tıp dünyasının fedakarlığı corona günlerinde en parlak umudumuz olmalı...
.......................
 
Slovaj Zizek’in ‘’Corona virüsü, kapitaliame ‘’Kill-Bill’vari bir darbedir. Komünizmin yeniden icad edilmesine yol açabilir’’ baÅŸlıklı cafcaflı makalesi geldi hemen önümüze. Sabırla okudum ve sol’un, ancak bir dünya felaketine kilitlenmiÅŸ, umutsuzluÄŸa yaslanmış o umutlu söylevini, üzülerek bitirdim. Niçin hep hükümeterin deÄŸiÅŸimini darbelerden, sistemlerin deÄŸiÅŸiminiyse felaketlerden bekliyor bunlar?
 
Bense tam aksine, iÅŸler bu kadar kötüye gitmeden, insanoÄŸlu hatalarını farkedecek ve kurtuluÅŸun, ancak insanlık dayanışmasıyla kurulabileceÄŸini fehmedeceÄŸiz diyorum.
 
Mevcut adaletsiz dünya ekonomisi de, adaletsiz dünya siyaseti de – büyük felaketler olmasa dahi - hiç bir sorunu çözemez hale geldikleri için... Bizim yeni bir küresel adil refaha ve küresel adil bir siyasete ihtiyacımız var. Mevcut paradigmaları deÄŸiÅŸtirmek zorundayız.
...........................
 
Virüs ve hastalıktan korunmak için ülkemizde alınan tedbirler, tüm dünyanın takdirini topladı. Hem SaÄŸlık Bakanlığımızın örnek tedbirleri hem de milletimize has geleneksel temizlik kültürü, inÅŸallah bu acaip hastalık günlerini saÄŸ salim alatmamıza yardım edecektir...
 
Ama tüm bu tedbirlerin oldukça seküler bir dile mahkum edildiÄŸi de gözlerden kaçmıyor. Söz gelimi teleizyon ve medyalarda görüÅŸ bildiren uzmanlar arasında, din adamları yok. Oysa gönüllere hitap edecek, kalplardeki maneviyatı güçlendirecek nefeslere, her zamankinden çok ihtiyacımız var. Bunun yerine herkesin birbirini dinden çıkarttığı ‘’cuma namazı’’ tartışmaları var. Namaz mı - güzel ahlak mı, ÅŸeklinde oksimoron ve ÅŸeytani bir soru var. Mü’min için namaz da güzel ahlak ta devamlı surette iÅŸleyen iki fazilettir, niçin bunları çarpıştırıyorsunuz? Eller yıkanacak, kolonya sürülecek, kalabalık ortamlara girilmeyecek, ee.. sonra? Ä°ÅŸin dua kısmına, Allah’a yöneliÅŸ ve yakarış kısmına, çok da girilmiyor, sonrasında...
 
1- Tartışma 50 yaÅŸ üstü için çok incitici bir boyuta evriliyor. YaÅŸlıların risk grubu içinde olduÄŸunun sürekli anlatılması, moral motivasyon bozukluÄŸuna sebep oluyor. YaÅŸlıların risk veya yük olarak nitelendirildiÄŸi zeminler, ırkçı zeminlerdir. Bu handikapa dikkat!
 
2- KonuÅŸmalarda kullanılan ‘’dış dünyadan tecrit’’ ifadesi de çok ürkütücü. Bizler yurdumuza gelen mültecilere bile mülteci demedik, ‘’misafir’’ dedik. Belki tıbbi literatür ‘’tecrit’’ kelimesini terminolojik olarak kullanmak zorunda. Ama bu hiç hoÅŸ deÄŸil. Ä°nsanın aklına hapishane hücreleri veya gerilim filmlerindeki tımarhane hücreleri geliyor. Çok feci. Virüs taşıyan ve tecrit edilmiÅŸ ÅŸahısların akrabaları için de ‘’ÅŸüpheli’’ kelimesi kullanılıyor. Bu da uygun deÄŸil bence, çünkü bu ÅŸahıslar bir suÅŸ iÅŸlemedi, bir suçun iÅŸlenmesine yardım ve yataklıkta bulunmadılar ki ÅŸüpheli olsunlar... Galeyan zamanlarında sadece bir kıvılcıma bakar, bu iÅŸlerin sosyal lince dönüÅŸebilme ihtimali. Kısa bir süre sonra herkesin birbirinden ÅŸüphelendiÄŸi ve nefret ettiÄŸi bir toplum olmayalım aman dikkat! Kelimeleri küçümsemeyin, kelimeler fikriyatımızı kurarlar...   

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.