Sosyal Medya

Hayrettin Karaman: Salgına karşı fıkhi ve İslami tedbirler

Koronavirüs çıkıp yayılmaya başlayınca birçok konuşan ve yazanlar, devlet sorumluları ve bilim adamları bu virüs hakkında konuşmaya ve yazmaya koyuldular. Gerçeklerin yanında komplo senaryoları da semamızı kaplamış durumda.



Bunun bir biyolojik savaÅŸ olduÄŸunu, ulus devletlere son verip nüfusu azaltılmış bir dünya devleti kurmak veya insanları evlerine hapsedip dijital haberleÅŸeme ve yönetim; yapay zekâ, zeki robotlar ile farklı bir dünya oluÅŸturmak için icat edildiÄŸini iddia edenler var.
 
Ne onların ikna edecek delilleri var ne de bizim bunlara evet veya hayır diyecek delillerimiz var. Bu sebeple onları bilgi daÄŸarcığımıza koyup bekleteceÄŸiz. Gerçek olma ihtimaline karşı tedbir almak ve dünyaya hâkim olmak isteyenlere karşı varlık ve bağımsızlığını korumak için tedbir almak ise fertleri aÅŸan bir iÅŸtir, bunun sorumluları yöneticilerdir.
 
Bize düzen bu âfet karşısında nasıl inanacağımızı, nasıl düÅŸüneceÄŸimizi ve hangi tedbirleri alacağımızı faaliyet konusu yapmaktır.
 
Naslar
 
Âyetlere ve hadislere bakıldığında bunların bir kısmı “bulaÅŸmanın olmadığını” bir kısmı ise bulaÅŸma olmasın diye tedbir alınması gerektiÄŸini ifade ediyor.
 
Eskiden beri bulaÅŸma bir vakıa olduÄŸu için bunun olmadığını ifade eden hadisleri âlimler ÅŸöyle yorumlamışlardır: Peygamberimiz (s.a.) Cahiliyye dönemi bâtıl itikadında mevcut olan bulaÅŸma anlayışını reddediyor, bulaÅŸmanın Allah’ın iradesi ve takdiri (koyduÄŸu tabiat kanunları) çerçevesinde olduÄŸunu ifade ediyor. BaÅŸka hadislerde ve âyetlerde ise yine Allah Teâlâ’nın iradesi ve yaratması ile tabiatta cereyan eden olayların tabi olduÄŸu sebepler, kanun ve kurallar çerçevesinde tedbir almanın gerekliliÄŸi emrediliyor.
 
Åžu halde âyetleri ve hadisleri bir bütün halinde anladığımızda ortaya çıkan sonuç salgın hastalıkların olabileceÄŸi ve bunlara karşı tedbir almanın Allah ve Resulünün emri olduÄŸudur.
 
Fıkıhta
 
Fıkıh beÅŸ temel gaye üzerine oturtulmuÅŸtur: Hayatı, aklı, dini, malı, nesli korumak.
 
Bu varlık ve deÄŸerler tehlikeye girdiÄŸinde ruhsat kapıları açılır ve haramlar, yasaklar gerektiÄŸi miktar ve sürece kalkar.
 
Din baÅŸkasının malını çalmayı ve gasp etmeyi yasaklar, ama kiÅŸi aç kalır ve hayatını devam ettirmek için gerekli asgari gıdayı gasp ederse veya çalarsa ona ceza verilmez, aldığı ve çaldığı ÅŸeyi yemek ve içmek de ona haram olmaz.
 
Din oruç tutmayı emreder. KiÅŸi oruç tuttuÄŸu takdirde hasta olacak veya hastalığı artacaksa orucu tutmaz, yoksullara fidye verir.
 
YaÄŸmur, çamur, soÄŸuk, tehlike, hastalık, hastalığın bulaÅŸması veya artması hastaya bakma, malını veya ailesini koruma gibi durumlarda kiÅŸi camiye gitmez; cumayı kılmaz, bunun yerine evinde veya yerinde öÄŸle namazını kılar, camide cemaatle namaza katılmaz.
 
Bu kural ve hükümlerin koronavirüs salgınına uygulanması
 
Bilim kurulları sıkı tedbir alınmadığı takdirde bu virüsün sür’atle yayıldığında ittifak ediyorlar. Sıkı tedbirlerin başında kalabalıkların içine girmemek ve ten temasından, birbirine yakın durmaktan kaçınmak da var.
 
Bu sebeple:
 
* TokalaÅŸma ve kucaklaÅŸma terk edilecek.
 
* KirlenmiÅŸ ve bulaÅŸmış olması muhtemel nesnelere dokunduktan veya yaklaÅŸtıktan sonra ilk fırsatta eller sabunla iyice yıkanacak, yıkama imkânı bulunmadığında dezenfekte malzemeleri kullanılacak.
 
* Devlet sorumlularının bilim kurullarına danışarak ilân ettikleri tedbirlere harfiyyen uyulacak.
 
* Yöneticilerimizin başında namaz kılan bir CumhurbaÅŸkanı, namaz kılan bir SaÄŸlık Bakanı ve bunların yanında dinden taviz vermeyen bir Diyanet var. Yine bilim kurullarının tavsiyesi üzerine cemaatle namaz ve cuma namazı bir süre ertelensin diye karar verilirse buna uyulacak (Bu konuda karar geciktirilmemelidir).
 
Böyle bir karar alındığında camiler açık kalır, ezanlar okunur, ancak kalabalık cemaatle namaz kılınmaz, durumu bunu gerektirenler camide tek başına veya küçük cemaatle namazlarını kılarlar. BulunduÄŸu yerde namaz kılması mümkün olanlar ise kendi mekânlarında kılarlar. Camiler devamlı dezenfekte edilir.
 
* Kendisinde hastalık ÅŸüphesi bulunanlar kesinlikle baÅŸkalarıyla temas etmeyecek, kalabalıklara karışmayacak, cumaya ve cemaate gitmeyecek, acilen ilgili tedavi birimlerine baÅŸvuracaklardır. Tedbir almayıp hastalık bulaÅŸtıranlar günah iÅŸlemiÅŸ olacaklarını unutmasınlar.
 
* YaÅŸamada ve salgınla mücadelede herkese gerekli olan yiyecek, içecek ve diÄŸer malzemelere fırsattan istifade zam yapanların kazancı helâl deÄŸildir.
 
* Bu maddeleri günlük ihtiyacından fazla olarak alıp stoklayanlar baÅŸka insanların haklarını almış olurlar. Ben hasta olmayayım baÅŸkaları olsun, ben aç susuz kalmayayım baÅŸkaları kalsın… demek insanca ve Müslümanca bir davranış deÄŸildir.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.