Akif Emre Arşivinden: Suriye'nin ruhunu yağmaladılar
Follow @dusuncemektebi2
Önce hafızası silinir düşen bir toplumun. Yani tarihi elinden alınır. Tarihi elinden alınmış bir toplum ne geleceğini okuyabilir ne de gelecek ufkuna sahiptir. Tarihe takılıp kalmak nasıl bir iç deniz gibi durağanlaştırırsa tarihsizleşmek de hiç bir anlamlı iz bırakmadan çölde kaybolan nehre benzer.
Hafızası silinmiÅŸ bir toplumun medeniyet idraki de olmaz. GeçmiÅŸin, yani tarihin yaÄŸmalanması ruhun talan edilmesi gibidir. Ruhların paramparça edilmesi demektir, bir toplumun düÅŸmesi. Yeniden doÄŸrulması, yeni bir bilinçle tazelenmesi uzun zaman alır.
Maddi yaÄŸmalanma ile baÅŸlar tarihsizleÅŸme... O toplumu var kılan her deÄŸer yok edilir, mezata çıkar, geliÅŸme, modernleÅŸme çaÄŸdaÅŸlaÅŸma adına maziyi hatırlatan, aidiyet duygusuyla baÄŸlı okunan her obje, mimari eser, kitap, kültür tahrip edilir. Ruhların tarumar edilmesi aynı zamanda kültürel sömürgeleÅŸme demektir. Mesela biz bu tahribatı, bu ölümcül tarih yangınını her boyutta yaÅŸamış bir toplumuz. Bizi var kılan deÄŸerlerin gücü olmasaydı çoktan yok olmuÅŸtuk ki hala toparlanma çabaları varsa o da temellerin saÄŸlam oluÅŸundan.
Kendi kendini sömürgeleÅŸtirmiÅŸ bir toplum olarak içinden geçtiÄŸimiz yangının küllerinden yeniden doÄŸmaya çalışıyoruz. Bu yangın hala devam ediyor.
OrtadoÄŸu bu yangının en kaba, ilkel ve acımasız boyutunu tecrübe ediyor son yıllarda. Irak iÅŸgalinden, BaÄŸdat'ın düÅŸmesinden hemen sonra bir gazetecinin ifadeleri her ÅŸeyi anlatıyordu: “Önceden belirlenmiÅŸ binalara kamyonlarla gelip ne varsa yüklenip götürüyorlardı.” Amerikan askerleri askeri kontrolü saÄŸlar saÄŸlamaz Irak'ın, BaÄŸdat'ın müzelerindeki kadim insanlık tarihine ait eserler organize bir ÅŸekilde yaÄŸmalanmıştı. Mezopotamya'nın, kadim medeniyetlerin, Ä°slam medeniyetinin birikimi sistemik biçimde yaÄŸmalandı.
Åžimdi benzer durum Suriye'de yaÅŸanıyor. Dünyanın en büyük arkeolojik ve sanat pazarı olan Londra, Suriye'den gelme eserlerle dolup taşıyor. Ä°nsanlık tarihinin hafızası, birikimi, bu kadim toprakların yerüstü ve yeraltı deÄŸerleri sistemik biçimde Batı'ya taşınıyor.
Mezopotamya'dan Roma'ya, Abbasîlerden Osmanlı'ya katman katman pek çok uygarlığı sinesinde barındıran Suriye, Irak gibi yaÄŸmalanıyor.
UNESCO'nun yaptığı uyarı her ÅŸeyi açıklıyor: Tarihi eser kaçakçılığı bir endüstriye dönüÅŸmüÅŸ durumda. Åžehirler yerle bir edilirken yerin altındaki eserler de Avrupa'ya taşınıyor. Ne acı çeliÅŸki!
Palmira'nın bombalanma ihtimaline karşı tüm dünyanın ayaÄŸa kalktığı bir dönemde sessiz sedasız bunca eserin Batı'ya taşınması nasıl açıklanabilir. Palmira'yı gösterip Ä°slam medeniyetinin, insanlığın mirasının sessizce kaçırılması gibi bir senaryoyla karşı karşıyayız.
Bu hafıza ticaretinin tarafları belli; bir yanda IŞİD diÄŸer yanda Batılılar... Aracılar Lübnan ve Türkiye'den...
Tıpkı din anlayışları gibi, tarihe dair referans olacak her ÅŸeyi tecime elveriÅŸli sayan bir zihniyetle ticareti ideolojik ve siyasi tahakküme çevirmeyi çok iyi bilen Batılı tecrübe...
Tarihi eser kaçakçılığı, tarih düÅŸmanlığı, hafızanın yok edilmesi sadece küresel, endüstriyel aç gözlülük deÄŸil. TarihsizleÅŸtirme, bir bayrak bir marÅŸ vererek siyasal kimlik inÅŸa ederken ülkelerin sömürgeleÅŸtirilmesidir.
Suriye'de yaÅŸanan tarih hırsızlığı sadece savaÅŸ zenginlerinin aç gözlülüÄŸüyle izah edilemez. Kaçırılan talan edilen bir coÄŸrafyanın, kadim bir milletin ruhunun çalınmasıdır.
YeniÅŸafak / 7 Temmuz 2015
Henüz yorum yapılmamış.