Sosyal Medya

Salgından göç akınlarına, sorunların giderek küresel hal alması

Yaşar Süngü / Yenişafak



Ä°ÅŸ dünyasının en önemli korkusu göç konusunda AB’nin Türkiye’yi yalnız bırakması.
 
Türkiye 3,7 milyonu aÅŸkın Suriyeliye ev sahipliÄŸi yapıyor ama bunun yanında Afganistan, Irak, Ä°ran gibi ülkelerden gelen göçmen ve sığınmacılar da var. Dünyada en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliÄŸi yapan Türkiye’nin bir noktadan sonra bu yükü taşıması mümkün gözükmüyor.
 
Ä°ktisadi Kalkınma vakfı (Ä°KV) BaÅŸkanı Ayhan ZeytinoÄŸlu diyor ki; “Göçmenlerin birçoÄŸu AB’ye gitmeyi hedefliyor. Almanya’nın 800 bin mülteci için yılda 30 milyar avro harcadığı düÅŸünülürse, Türkiye’nin 3,5 milyonu aÅŸan Suriyeli mülteciye ev sahipliÄŸi yaparak, AB’nin yükünü aldığını söylemek mümkün. Bu mülteciler Türkiye’de kalmayıp, Almanya gibi AB ülkelerine geçselerdi, yıllık 80-100 milyar avroluk bir maliyet doÄŸacaktı. Bu açıdan bakıldığında AB’nin de Türkiye’yi yalnız bırakmaması lazım”.
 
**
Türkiye-AB arasındaki mülteci mutabakatının üzerinden 4 yıl geçti ve bu süre zarfında AB’nin öngördüÄŸü fonların akışında önemli gecikmeler yaÅŸandı.
 
Bunun yanında mutabakatta öngörülen diÄŸer alanlarda geliÅŸme ÅŸöyle dursun gerileme oldu.
 
Vize serbestliÄŸi süreci 72 kriterden sadece 6 kriter kalmasına raÄŸmen tamamlanmadı.
 
Gümrük BirliÄŸi güncelleme görüÅŸmeleri baÅŸlatılamadı.
 
Üyelik müzakereleri fiilen durdu.
 
AB’nin Türkiye’deki Suriyeliler arasından 72 bin kadarını Üye Devletlerde yerleÅŸtirme vaadi yerine getirilmedi.
 
AB son aldığı kararlar ile DoÄŸu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırım kararları aldı.
 
‘Üyemiz olduÄŸu için Güney Kıbrıs’ın arkasında duruyoruz’ dendi ama Türkiye’nin de aday ülke olduÄŸu hiç dikkate alınmadı.
 
AB için güvenlik, göç ve enerji gibi alanlarda kilit bir ülke olan Türkiye’nin bu ÅŸekilde izole edilmesi ve iliÅŸkilerin eksiye düÅŸürülmesi kabul edilemez.
 
Ä°KV BaÅŸkanı, AB’nin tutumunu yukarıdaki bu sözlerle eleÅŸtirdi.
 
**
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve beraberindeki heyet dün (10 mart 2020 Salı ) Brüksel’de AB Konseyi BaÅŸkanı Charles Michel ve AB Komisyonu BaÅŸkanı Ursula von der Leyen ile görüÅŸtü.
 
GörüÅŸmeden Türkiye ve AB arasında imzalanan 18 Mart Mutabakatı’na iliÅŸkin ortak çalışma kararı çıktı.
 
AB Komisyonu BaÅŸkanı von der Leyen, “Hem AB’nin sınırları korunmalı hem de temel insan haklarına saygı duyulmalı” diyerek AB’nin sınırlarını Yunanistan’dan baÅŸlatması masada çözümün çok zor olacağının en önemli iÅŸareti.
 
Avrupa ekonomik ve siyasal alanda Türkiyesiz yapamayacağını biliyor o yüzden de ipleri koparmıyor ama seni de kendinden görmüyor.
 
Sloganı şu: Ne seninle ne sensiz
 
**
Yine de masaya oturmak önemli.
 
Bu çalışmanın ilk hedefi, tarafların 18 Mart Mutabakatı’nı aynı ÅŸekilde yorumlayacak hale gelmesi.
 
Yani göçmenlere aynı pencereden bakmayı baÅŸarabilmek.
 
En zoru da bu.
 
Masaya oturuyorsun ama sen beyaza siyah diyorsun, o siyaha beyaz diyor
 
Biz millet olarak politik düÅŸmanlığın zirvesinde dolaşırken artık en temel insani konularda bile anlaÅŸamıyoruz.
 
Ülkelerinden bize sığınanlara kimimiz kardeÅŸ diyor, kimimiz terörist.
 
Dilenci muamelesi yapan da çok.
 
Aynı ülkede yaÅŸayan insanlar olarak bizim aynı bakmadığımız göçmenlere Avrupa nasıl bakacak?
 
Onlar da bizim gibi bakacak.
 
Kimileri kardeÅŸ diyecek kimileri terörist, kimileri de dilenci.
 
**
Ä°ÅŸ dünyasına göre Türkiye-AB iliÅŸkilerinin geleceÄŸi açısından sürekli diyalog büyük önem taşıyor.
 
Neden?
 
AB ile mülteci iÅŸbirliÄŸinin devam etmesi gerekiyor
 
Durma noktasına gelen AB ile ilişkilerin canlandırılması gerekiyor.
 
Ä°dlib’de ateÅŸkesin kalıcı olması için AB tarafından desteklenmesi gerekiyor, Suriye’deki sivillerin durumu ve yeni göç akınlarının engellenmesi gerekiyor.
 
Bunları sadece bizim deÄŸil Avrupa’nın da sorun olarak görmesi, hissetmesi ÅŸart.
 
Bunu saÄŸlamanın tek yolu da sürekli görüÅŸmek ve iletiÅŸim kanallarını açık tutmak.
 
Ä°ÅŸ dünyasının bir baÅŸka önemli bir talebi de gümrük birliÄŸinin güncellenmesi. Bu alanda da yakın zamanda adım atılması AB ile iliÅŸkilere can suyu olacak.
 
**
Sosyal ya da ekonomik ya da saÄŸlıkla ilgili bütün krizler adım adım ve sebebiyle gelir.
 
OrtadoÄŸu’daki sönmeyen ateÅŸ, Corona virüsü, deprem ve petrol savaÅŸları insanlığın ortak tehditleridir.
 
Hiçbir ülkenin tek başına çözeceÄŸi bir sorun kalmadı.
 
Artık sorunlar da küresel, çözümler de.
 
Karşılıklı konuşmak, birbirimize dinlemek ve anlamaktan başka şansımız yok.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.