Sosyal Medya

Türkiye’nin Suriye’deki siyaset ahlakı

Selçuk Türkyılmaz / Yenişafak



Ä°çeride ve dışarıda uygulanan bütün baskı ve yönlendirmelere raÄŸmen Türkiye’nin Suriye siyaseti Ä°dlip’de de baÅŸarıya ulaÅŸmaktadır. Ahlakî bir temel üzerinde bina edilmiÅŸ olması bu siyaseti ayrıcalıklı kılmaktadır. Baskıların ÅŸiddeti, Türkiye’nin ahlakî duruÅŸunun günlük angajmanlara kurban edilmesine yol açıyor fakat bir zaman sonra ahlakî duruÅŸun kıymeti takdir edilecektir. Bugünden geçmiÅŸin hadiselerini ortaya çıkarmaya çalıştığımız gibi yarın da bugünün kıymeti anlaşılacaktır. O yarının çok uzak olmadığını, Türkiye’nin sahadaki güçlü varlığından anlayabiliriz. Küresel güç merkezlerinin kolonyalist ve emperyalist müdahalelerine raÄŸmen Türkiye, Ä°dlib’de de en temel insanî ihtiyaçların karşılanabileceÄŸi bir alan oluÅŸturmayı baÅŸardı. Bunu en azından otuz yıllık dönemi göz önünde bulundurarak deÄŸerlendirebiliriz.
 
1990’da Irak, Bosna ve Cezayir’de baÅŸlayan emperyalist müdahaleler yakın coÄŸrafyamızda secter düÅŸüncelerin ve hareketlerin önünü açtı. Aynı dönemde emperyalizme eklemlenmiÅŸ ılımlı yapıların önü de açıldı. Bunlar da liberalizmin sonuçlarıydı. Irak ikinci defa iÅŸgal edildiÄŸinde Türkiye’de ılımlı yapılar ve liberal çevreler Amerika’nın bölgemizde iÅŸlediÄŸi cinayetleri gözlerden uzak tutmaya çalıştı. FETÖ okullarının Amerika’nın müdahale ettiÄŸi bölgelerde yoÄŸunlaÅŸmaya baÅŸlaması oldukça önemliydi. Emperyal merkezlerin liberalizmi açısından liberal okullar oldukça önemliydi. FETÖ okullarının iÅŸlevini, yabancı okulların rolünü hatırlayarak anlamak mümkündür. Irak iÅŸgal edildi, secter düÅŸüncelerin ve hareketlerin yaygınlaÅŸması için ÅŸiddet bütün türleriyle uygulandı, mezhep çatışmalarının önü açıldı, liberal okullarda parçalanmış coÄŸrafyanın elitleri hazırlandı. Bu olaylar Türkiye’ye FETÖ okullarının Türkçe yarışmaları üzerinden servis edildi. Emperyal merkezlerin ÅŸiddet siyaseti üzerinde durmak gerekir.
 
Türkiye, geçmiÅŸ yıllarda bölgemizdeki emperyalist müdahalelere belirli bir düzeyde direnmiÅŸ olsa da bireysel çabalar farklı ÅŸekillerde bertaraf edildi. ErdoÄŸan’ın “one minute” çıkışının farklı boyutlarının olduÄŸuna dair ÅŸüphe yok fakat o gün Davos’ta coÄŸrafyamıza yönelik küresel emperyalist müdahalelerle ilgili yeni bir bakış açısının ortaya çıktığı açıktır. “One minute”tan sonra Türkiye’de liberal çevreler, ErdoÄŸan’a tavır almaya baÅŸladılar. 2011 seçimlerinde içerideki çatışmanın gün yüzüne çıkması coÄŸrafyamız açından bir dönüm noktasıdır. Özellikle FETÖ ile mücadelenin baÅŸlamasını coÄŸrafyamızı anlamak açısından önemsemeliyiz. Küresel emperyalizme ve onun bölgemizdeki FETÖ gibi temsilcilerine karşı mücadelenin baÅŸladığı günlerde ErdoÄŸan, hem içeriden hem de Suriye’de olduÄŸu gibi dışarıdan kuÅŸatılmaya baÅŸlandı.
 
SavaÅŸ baÅŸladıktan sonra Türkiye’ye yönelen mülteci akınını Suriye’nin insansızlaÅŸtırılarak yeni yerleÅŸimler oluÅŸturulması baÄŸlamında düÅŸündüÄŸümüzde bir hamle ile birden çok hedefe ulaşıldığı anlaşılır. Hem Suriye boÅŸaltılıyor hem de Türkiye etkisizleÅŸtiriliyordu. Secter yapıları, ılımlı bağımlı yapılar eÅŸliÄŸinde anlayabiliriz. MÄ°T TIR’larına müdahalede FETÖ ile birlikte mezhebî ve etnik iliÅŸkilerin önemli bir rol oynamasını tesadüflerle izah edemeyiz. Emperyalist müdahaleler, Türkiye’yi Suriye ve Irak’ta etkisizleÅŸtirdikçe coÄŸrafya çözülecekti.
 
Yirminci yüz yılda Türkiye, Arap yarımadasından uzaklaÅŸtırılmıştı. Suriye’nin yeni yerleÅŸimciler için insansızlaÅŸtırılması uzaklaÅŸmayı kalıcı hâle getirmek içindir. Ä°çeridekilerin Esed ve Kuzey Irak ile yakın temas içinde olmaları emperyalist müdahalelerin bir plan dâhilinde icra edildiÄŸini gösterir. Buna raÄŸmen mülteci ve göçmen sorununda Türkiye’nin ahlakî temelden sapmamış olması, coÄŸrafyanın geleceÄŸi açısından çok kıymetlidir. Bu, yüz yıl sonra coÄŸrafyamızda yeni fikirler, yeni bakış açıları anlamına gelir.
 
Ä°dlip’de de kalıcı bir statünün temellerinin atılmasını coÄŸrafyamız ve Suriyeliler için ileriye doÄŸru atılmış büyük bir adım olarak görmek gerekir. Halep düÅŸerken bütün coÄŸrafya düÅŸmüÅŸtü. Åžehri terk etmek zorunda kalan masum insanların canı için pazarlık yapıldığı günlerde katiller Helep’i her taraftan kuÅŸatmış, silahsız insanlara siperden ateÅŸ diyordu. Açık söyleyelim ne dünya savaÅŸlarında ne de baÅŸka savaÅŸlarda böylesi bir tablo görülmemiÅŸti. Otobüsler enkazların altında kalan insanları taşımak için zamanla yarışmıştı.
 
Halep’ten kaçışın 15 Temmuz’dan hemen sonra vuku bulması çok önemlidir. 2014’te Türkiye’yi Suriye’de etkisizleÅŸtirmiÅŸler ve bir halkı toptan yok etmek istemiÅŸlerdi. FETÖ meselesini liberal hukuk kavramlarıyla tanımlamak coÄŸrafyaya yabancılaÅŸmak anlamına gelir.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.