Sosyal Medya

Sezai Karakoç: Şafakta bir hesap vakti

Evet, ister inansın ister inanmasın, insan, bir gün gelecek bütün yaptıklarından hesap verecektir. Kamın ve toplum önünde verdiği hesaptan ayn olarak bu dün­yada geçirilen her saniyenin hesabım verecektir. Müs­lümanlıkta öte dünyaya inanma, bir yönden de bu hesap vermeyi getirir. Suç varsa mutlaka onu dengeleyen bir ceza vardır.



Toplumun zorlamalarıyla verdiÄŸimizden çok, düzenli olarak kendi kendimize hesap vermezsek, kendi kendimizin kontrolünden çıkmış oluruz. Ä°nsan gibi mü­kemmelleÅŸmeye aday bir yaratığın dizginsiz, kontrol­süz, otokritiksiz yaÅŸaması düÅŸünülemez. Böylesi insan, hayvandan da aÅŸağıya düÅŸecektir, kutlu kelâmda iÅŸa­ret edildiÄŸi gibi. Çünkü: hayvan için yükselmek veya aÅŸağıya düÅŸmek diye bir ÅŸey yoktur. O içgüdüleriyle dış ÅŸartların karşılaÅŸmasından doÄŸan kombinezonu yaÅŸar, bu iki faktörün kompozisyonunun dışına pek çıkamaz. Ä°çgüdülerinin sınırlarıyla sınırlıdır davranışı, insansa, bu iki faktörden ayrı olarak, zihin ve ruh imkânlarıyla çok daha zengin, hayli alternatifli bir davranış tablosu­nu deneyebilir. Çok karmaşık kompozisyonlar yapabilir ve bu yaptığı kompozisyonun saÄŸlandığı, derinliÄŸi, este­tiÄŸi ölçüsünde insandır. Meleklerden melekelerine bir soluk indiÄŸi ölçüde insandır. Bu yapının saÄŸlamlığı için de otokritik duygusu keskinleÅŸmiÅŸ olmalıdır insanın. «Hesap verme duygusu» kökleÅŸmelidir insanın içinde. Her olaya bitiÅŸtirebilmelidir bu duygusunu insanoÄŸlu.
 
Ä°nsanın kendi kendisini hesaba çekmesi, kendine hesap vermesi, davranışlarını deÄŸer hükümleri bütü­nünün karşısına çıkarması ve onunla deÄŸerlendirmesi demektir. Ä°nsan, sık sık kendisini vicdanında yargılamalıdır. Kendisi hakkında umutsuzluÄŸa düÅŸecek kadar sert olmamak ama bu yargılamadan hiç bir derleme payı almadan çıkacak kadar da yumuÅŸak olmamalı insan. Ä°nsan kendini tıpkı bir yabancıyı, bir baÅŸkasını yargılıyormuÅŸ gibi yargılamalidir içinde. Bu, insanın kendi kendisini hesaba çekmesinin ciddi ve baÅŸardı ol­ması için de, bir gün, bütün davranışlarından, gizlide ve açıkta yaptığı her ÅŸeyden hesap vereceÄŸini hiç aklından çıkarmaması gerekir.
 
Evet, ister inansın ister inanmasın, insan, bir gün gelecek bütün yaptıklarından hesap verecektir. Kamın ve toplum önünde verdiÄŸi hesaptan ayn olarak bu dün­yada geçirilen her saniyenin hesabım verecektir. Müs­lümanlıkta öte dünyaya inanma, bir yönden de bu hesap vermeyi getirir. Suç varsa mutlaka onu dengeleyen bir ceza vardır. Suçu çağıran insan, cezayı da çağırmıştır. Ä°ster farkında olsun ister olmasın, suçu çağıran, cezayı da çağırmış, iyiliÄŸe koÅŸan, armaÄŸana da koÅŸmuÅŸtur. Ä°yi­lik cennetten bir öz, kötülük cehennemden bir öz taşır. Yarın, cehennem, özünün çekiÅŸiyle kötülükleri çektiÄŸi zaman, ona bulaÅŸmış olanı da çekecektir. Cennet de, iyilikleri çektiÄŸi zaman, ona yapışmış olanları da çe­kecektir. Bu iki çekim arasında kalan insem, iyiliÄŸiyle kötülüÄŸünden hangisi artıksa o yana gidecektir. Daha doÄŸrusu kötülüklerinin de hesabım verecektir; iyilikle­rinin de karşılığım alacaktır.
 
Bu dünyada bile, olup bitenler derin bir gözle gö­rebildiklerimiz, müsbet ilimlerle tesbit ettiÄŸimiz gibi hesapla ve kitapladır. Gecenin gündüze dönmesi, aÄŸaç­ların yaprak ve çiçek açmaları, ışığın geliÅŸi, yıldızların hareketleri, derinin deÄŸiÅŸimi hep hesapla ve kitapladır. Her ÅŸey ölçülmekte, tartılmakta, biçilmekte. EÅŸya, olup biteni kaydetmekte, hafızasına geçirmekte. Bunlar, göz­le görebildiklerimiz, müsbet ilimlerle tesbit edebildikle­rimiz. Ya tesbit edemediklerimiz? Ve ancak, ruhumuz derinleÅŸtikçe sezer gibi olduÄŸumuz hesap dünyası? Ya meleklerin kaydettikleri? Ä°ÅŸte, öbürlerini gören insan, bu, gözüyle görmediÄŸi kayıtlara da inanır. Ve bir gün iÄŸneden ipliÄŸe hesap vereceÄŸine de inanır. Dünyada gö­zümüzle gördüÄŸümüz her ÅŸeyin bir hesap çerçevesinde olduÄŸunu fark ettikten sonra, yaratıklara mahsus en yüksek ve en aÅŸağı davranışları olan davranışlarımızın bir gün hesabının olacağını idrak etmemek ne demek­tir? YükseliÅŸ de, yaratıklar içinde, insan içindir, düÅŸüÅŸ de insan içindir. Bu yükseliÅŸ ve düÅŸüÅŸlerin de bir hesabı vardır.
 
Ellerimizin, ayaklarımızın, dilimizin ve gözlerimi­zin, kalbimizin ve dimağımızın ÅŸahitlik yapacağı bir hesap günü vardır. Bunu bilelim ve unutmayalım. Ço­cuklarımıza da bunu öÄŸretelim. O çocuklara ki, bunu öÄŸretmediÄŸimiz için, annelerinin, babalarının, kardeÅŸ­lerinin, öÄŸretmenlerinin katili oluyorlar. Ve asıl kendi kendilerinin katili oluyorlar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.