Sosyal Medya

8 Mart 'güçlü kadın' imgesi: Toplumun direği aile parçalanınca, sosyal hayat da dağılır

Ev içindeki işleri dışarıya taşıyarak büyüyen kapitalist sermayenin ücretsiz, gönüllü reklamcıları yani bazı kadın dernekleri, hep bir ağızdan aynı sloganları her yıl 8 Mart’ta yüksek sesle haykırmayı kadın haklarını savunmak adına vazife görüyorlar. Dışarıda emeğini ücretlendiren kadına ‘Çalışan kadın’ diyerek, kadınları birbirine düşüren, ev hanımlığını itibarsızlaştıranlar; yatacak yeriniz yok sizin!



Ä°ÅŸ hayatını macera filmi gibi anlatıyor sosyal medyada kadının biri; Ekonomik özgürlüÄŸünü kazan, kocanın eline bakma, güçlü kadın ol, kendini ezdirme dediler; çıktık dışarı, güçlü kadın olmak için; TIR’cı, minibüsçü, taksici, sanayide tamirci olduk.
 
Ne iş olsa yapıyoruz.
 
Artık hem evde çalışıyoruz hem de dışarıda.
 
Para kazandık ama iÅŸ yükümüz iki misli arttı.
 
Ä°ÅŸ hayatında hem kadınlarla hem erkeklerle yarışan güçlü kadın olduk ama ev içinde kendi iÅŸini yapan ev hanımları kadar saygınlığımız yok.
 
Mutlu olduk mu?
 
Hayır.
 
**
Ev dışında emeÄŸini ücret karşılığında satan ya da kiralayan kadınlara çalışan kadın diyorlar yani onların tabiriyle güçlü kadın.
 
Bir ülkede ne kadar çok güçlü kadın varsa o ülke o kadar geliÅŸmiÅŸ ülke sayılıyor.
 
Yani güçlü kadın güçlü ekonomi güçlü devlet demek!
 
Peki diğer kadın.
 
Onu nasıl isimlendiriyorlar.
 
O da ev içinde ücretsiz, sigortasız çalışarak emeÄŸini harcayan zayıf kadın oluyor.
 
Yani ekonomiye katkısı olmayan kadın.
 
**
Yani diyorlar ki ev dışında emeÄŸini harcarsan güçlü ev içinde emeÄŸini ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırsan zayıf kadınsın
 
Ev dışında baÅŸkalarının çocuklarına bakarsan güçlü kadın, ev içinde kendi çocuklarına bakarsan zayıf kadınsın.
 
Ev dışında servis araçlarında baÅŸkalarının çocuklarını okula götürüp getirirsen güçlü kadın, kendi çocuklarını okula götürüp getirirsen zayıf kadınsın.
 
Ev içinde çocuklarının ev ödevlerine yardımcı olursan zayıf kadın, okulda bu iÅŸi ücretli yaparsan güçlü kadınsın.
 
Ev içinde hane halkına yemek yaparsan zayıf, restoran ve lokantada ahçılık yaparsan güçlü kadınsın.
 
Evde bulaşık yıkarsan zayıf, cafede bulaşık yıkarsan güçlü kadınsın.
 
Evde temizlik yaparsan zayıf kadın, dışarıda ücretli temizlik yaparsan güçlü kadınsın.
 
Evde ütü yaparsan zayıf, dışarda ütücüysen güçlüsün.
 
Bir ÅŸirkette ya da kamu kurumunda idarecilik yaparsan güçlü, ev içinde idarecilik yaparsan zayıf kadınsın.
 
Evde salça, turÅŸu, konserve yaparsan, kumaÅŸlardan elbise dikersen zayıf, aynı iÅŸleri dışarıda yaparsan güçlü kadınsın.
 
Evde giriÅŸimciysen küçük maliyetlerle hayatı kolaylaÅŸtıran projeler üretiyorsan zayıf, aynı iÅŸi dışarıda yapıyorsan güçlü kadınsın.
 
**
Kim diyor bunları?
 
Küresel sermayenin temsilcileri
 
Niçin?
 
DüÅŸük ücretle çalıştırmak ve tüketici sayısını artırmak için.
 
Her kadın hem ucuz iÅŸçi hem tüketicidir.
 
BaÅŸka?
 
Ev içinde yapılan iÅŸlerin dışarıda meslek haline gelmesi için.
 
Kadın evde ücretsiz çalışırsa ne olur?
 
Küresel ekonomide ÅŸimdi ev ekonomisi diye bir kavram tartışılıyor.
 
Kadının evde olduÄŸu her aile, kendi üreten, ürettiÄŸini tüketen, kendi kendine yeten küçük bir iÅŸletme gibidir.
 
Kocanın eÅŸi, evin aÅŸçısı, bulaşıkçısı, garsonu, alışveriÅŸçisi, temizlikçisi, ütücüsü, terzisi, çocuklarının bakıcısı, eÄŸitimcisi vs vs.
 
Kadın evden çıkıp dışarıda çalışmaya baÅŸladığında bu iÅŸletme çöker.
 
Ev içinde herkes tüketici olur.
 
**
Ev içindeki iÅŸleri dışarıya taşıyarak büyüyen kapitalist sermayenin ücretsiz, gönüllü reklamcıları yani bazı kadın dernekleri, hep bir ağızdan aynı sloganları her yıl 8 Mart’ta yüksek sesle haykırmayı kadın haklarını savunmak adına vazife görüyorlar.
 
Dışarıda emeÄŸini ücretlendiren kadına ‘Çalışan kadın’ diyerek, kadınları birbirine düÅŸüren, ev hanımlığını itibarsızlaÅŸtıranlar; yatacak yeriniz yok sizin!
 
**
Avrupa atomu parçalayarak bilimde öne çıktı, teknolojiyi geliÅŸtirdi, sanayileÅŸmeyi baÅŸardı ve güçlü ekonomiye ulaşırken, baÅŸka bir ÅŸeyi daha parçaladı; Aileyi.
 
Toplumun direÄŸi aile parçalanınca, sosyal hayat dağıldı.
 
Bir sürü problem doÄŸdu.
 
Åžimdi onun sancısını çekiyor Avrupa.
 
Bizim, onların yanlış izlerinden gitmekte ısrar etmek yerine, kendi yürüyüÅŸümüzü bularak ilerlememiz gerekiyor.
 
DoÄŸru olan bu.
 
**
Bir kadın yazar sormuÅŸ hemcinslerine; Erkek gibi güçlü olmak yerine kadın gibi hassas olmanın hürriyetini tercih etmek daha akıllıca deÄŸil midir?
 
Sorunu çözmeye öncelikle her iki cinsin de eksik olduÄŸunu kabul etmeyle baÅŸlamak lazım.
 
Kadınla erkeÄŸi yarıştırmak yerine, kadın ve erkeÄŸi becerilerine göre yönlendirmenin ve eksik olan yanlarını kapatmanın ve iÅŸ hayatını buna göre düzenlemenin bir yolunu bulmak gerek.
 
Ne diyor eskiler; Ata et, ite ot verirsen ikisini de açlıktan öldürürsün.
 
 
YaÅŸar Süngü / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.