Sosyal Medya

İdlib ve Libya'da olanlara bir asır öncesiyle birlikte bakmak

Coğrafyamızdaki hareketlilik emperyalist mücadelenin bir sonucuydu. Yüz yıl önce çok güçlü emperyalist saldırılara maruz kaldığımızda coğrafyamız çözülmeye başlamıştı. Bugün de coğrafyamızın neredeyse tamamında Türkiye’ye güven duyuluyor. İdlib’de bu güveni yıkmak istediler. Türkiye’nin bir adım geri çekilmesi diz çökmenin başlangıcı ya da güvenin boşa çıkması şeklinde yorumlanabilirdi.



Yüz yıl önce de coÄŸrafyamız bugünkü gibi hareketliydi. Birtakım çevrelerin Enver PaÅŸa üzerinden olumsuz imalarda bulunmasını tarihimize karşı hadsizlik olarak düÅŸünebiliriz. GeçmiÅŸte tarihine aşırı derecede yabancılaÅŸmış zümrelerin durumu, ideolojik kopuÅŸ ile açıklanırdı. Fakat bugün tanık olduÄŸumuz yabancılaÅŸmanın fikrî-ideolojik bir sapma olarak deÄŸerlendirilemeyeceÄŸini öÄŸreniyoruz. EÄŸer bugünkü yabancılaÅŸma “medeniyet krizi”nin sonucu olsaydı, muhakkak ideolojik bir tartışma içinde olurduk. CoÄŸrafyamızdaki hareketlilik emperyalist mücadelenin bir sonucuydu. Yüz yıl önce çok güçlü emperyalist saldırılara maruz kaldığımızda coÄŸrafyamız çözülmeye baÅŸlamıştı. Bunda Ä°ngiltere ve Fransa’ya duyulan inancın da rolü vardı. Åžerif Hüseyin, Ä°stanbul’un kaybedeceÄŸini düÅŸündüÄŸü için Ä°ngilizlere yanaÅŸmıştı. Bugün de Türkiye’nin maÄŸlup edileceÄŸine, geriye çekileceÄŸine, ErdoÄŸan’ın durdurulacağına ya da daha meÅŸhur bir ifade ile Türk milletinin diz çökeceÄŸine inananlar var. Bunu da ideolojik-fikrî bir mesele olarak ele alamayız.
 
Osmanlı’nın son dönemlerini sorunlu bir bakış açısı ile ele alıyoruz. YenileÅŸme çabalarının olumlu sonuçları vardı. 93 Harbi’nin yaralarını sarmak uzun zaman aldı fakat yine de BaÄŸdat ve Hicaz demir yolu, Osmanlı’nın kendini yenileme kabiliyetine iÅŸaret ediyordu. D. K. Fieldhouse, “OrtadoÄŸu’da Batı Emperyalizmi 1914-1958” adlı kitabında Arap milliyetçiliÄŸi meselesini derinlemesine ele alır ve Åžerif Hüseyin’in ideolojik bir temelden hareket etmediÄŸini söyler. Fieldhouse, Cemal PaÅŸa’nın aldığı sert tedbirlerin de Arap milliyetçiliÄŸini tetikleyen bir unsur olamayacağını sosyolojik verilerle izah eder. Enver PaÅŸa; KuÅŸçubaşı EÅŸref ile Mehmet Akif’i Arap çöllerine gönderdiÄŸinde amacı ikna etmekti. Osmanlı açısından Mehmet Akif gibi ÅŸahıslarla yapılacak çalışma çok önemliydi. Ä°stanbul’a olan inancın muhafaza edilmesi gerekiyordu. Åžerif Hüseyin isyanının Arap milliyetçiliÄŸi gibi fikrî bir temele sahip olmaması Osmanlı’nın doÄŸru bir tanımlama yaptığını gösteriyor. DoÄŸru tanımlama yeterli olmadı çünkü onu güçlendirecek baÅŸka araçlar da gerekliydi.
 
Cemal PaÅŸa’nın sert tedbirleri Åžerif Hüseyin’in isyanına bir gerekçe olmasa da Ä°ngilizler ve Fransızlar tarafından kullanıldı. Osmanlı coÄŸrafyası dağıldıktan sonra Türkiye aleyhine üretilen fikirlerde artış oldu. Manda yönetimlerinin faaliyetlerini bu kapsamda ele alabiliriz. Etnik ve inanç temelli zümrelerin öne çıkarıldığı uzun yirminci yüz yılda elitlerle halk arasında saÄŸlıklı bir iliÅŸkinin kurulmadığını, geniÅŸ kitlelerin yok sayıldığını söyleyebiliriz. Bugün ErdoÄŸan’ın ÅŸahsına yönelik derin sevginin çok dikkatli bir ÅŸekilde analiz edilmesi gerekir. Suriye olayları, coÄŸrafyanın genelinde büyük deÄŸiÅŸimlere sebep olacak niteliktedir. ErdoÄŸan’ın Kahire’deki ve Hartum Üniversitesi’ndeki konuÅŸmaları deÄŸiÅŸimin niteliÄŸi ve istikameti hakkında fikir verir. Bu deÄŸiÅŸimi ideolojik analizlere tabi tutmak doÄŸru sonuçlara ulaÅŸmayı engeller. Türkiye’nin Suriye’deki çözülmeyi bir yerde durdurması tahminlerin ötesinde olumlu sonuçlara sebep olabilir.
 
BaÅŸta ifade etmeye çalıştığım gibi bugün yaÅŸanan süreci Osmanlı’nın Libya’da baÅŸlayan son mücadelesine benzetenler var. Hatta bunlar arasında Enver PaÅŸa ile özdeÅŸleÅŸen dönemi olumsuz çaÄŸrışımlarından hareketle bugün yaÅŸadıklarımıza model olarak gösterenler de var. Kıyas yanlış olduÄŸu için vardıkları sonuç da yanlış. Fikrî bir temelden hareket etmedikleri için yüz yıl önce olduÄŸu gibi iliÅŸkilerden hareket ediyorlar. FETÖ elebaşı da Britanya’ya iman ediyordu. 15 Temmuz’da Anadolu’nun ürettiÄŸi kuvvetli direnç, yüz yıllık yapıları hem ortaya çıkardı hem de yıktı. Anadolu’da üretilen bu direncin Suriye’nin çözülmesini bir yerde durdurduÄŸunu söyleyebiliriz. Çok kısa bir zaman içinde coÄŸrafyanın tamamında benzer yansımalarla karşılaÅŸmamız ÅŸaşırtıcı olmayacaktır.
 
CoÄŸrafyamızın neredeyse tamamında Türkiye’ye güven duyuluyor. Ä°dlib’de bu güveni yıkmak istediler. Türkiye’nin bir adım geri çekilmesi diz çökmenin baÅŸlangıcı ya da güvenin boÅŸa çıkması ÅŸeklinde yorumlanabilirdi. YenileÅŸme çabalarının sonuçlarını sahaya yansıtmış olmamız coÄŸrafyamızın sokaklarında oluÅŸan güveni ileri bir aÅŸamaya taşıyacaktır.
 
Åžerif Hüseyin ne kadar piÅŸman oldu, bilmiyorum. KurduÄŸu iliÅŸkilere güvenmiÅŸti, hüsrana uÄŸradı. Kabile duyarlılığından milliyetçilik üretmeye çalıştılar, Arap sokaklarında karşılık bulmadı.
 
GeçmiÅŸi deÄŸil, geleceÄŸi konuÅŸuyoruz. Yeni bir çaÄŸ baÅŸlasın inÅŸallah!
 
 
Selçuk Türkyılmaz / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.