Güncel
Rusya'nın Kırım'ı zorla ilhak etmesinin 6. yıl dönümü
Follow @dusuncemektebi2
Rusya’nın Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni yasa dışı ilhak etmesinin üzerinden altı yıl geçti.
Kırım Yarımadası tarih boyunca Rusya’nın stratejik hedefleri arasında yer alırken, bu bölgede yaÅŸayan Kırım Tatarları da tarihin her döneminde Rusların baskılarına maruz kaldı.
Kırım Tatarlarının vatanı tarih boyunca Ruslar tarafından iki defa ilhak edildi.
Her ilhaktan sonra yarımadada yaÅŸayan Türk nüfusu bilinçli ÅŸekilde azaltıldı. Rus Çariçesi 2. Katerina, Sovyetler BirliÄŸi’nin lideri Josef Stalin ve Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin dönemlerinde yapılan baskılarla Kırım Tatarları sürgünlere ve zorunlu göçlere maruz kaldı.
Birinci ilhak Çarlık döneminde
Kırım Hanlığı 16. yüzyılda Çarlık Rusyası'na sürekli seferler düzenlediÄŸi ve vergiye baÄŸladığı için tehdit oluÅŸturuyordu.
Kırım Yarımadası da Ruslar tarafından Karadeniz’de hakimiyeti saÄŸlamak ve Osmanlı Devleti’ne karşı üs kurmak için ele geçirilmesi gereken toprak parçasıydı.
Ruslar ilk defa Kırım Hanlığı'nın topraklarını entrikalarla 1783’te ilhak etti. Kırım'da iç politikaya dışardan müdahale ederek istikrarsızlık yaratan Rusya, Kırım'ı iÅŸgal ettikten sonra 2. Katerina hemen bir beyanname yayımladı.
Beyannamede "Kırım Tatarlarının bağımsız yaÅŸama konusunda baÅŸarılı olamaması" ve "Osmanlı Devleti ile baÄŸlarının olması" gibi mantıktan uzak gerekçeler öne sürülerek Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinin "zorunlulukları" anlatılıyordu.
Ä°lhakın ardından Çarlık Rusyası hemen Kırım Hanlığı'nı ortadan kaldırdı. Ruslar, baskılarla Kırım Türklerini bölgeden uzaklaÅŸtırma ve Kırım'ı RuslaÅŸtırma politikası yürüttü.
Daha sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliÄŸi (SSCB) yönetimi, tarihi hatalarını düzeltmek amacıyla 19 Åžubat 1954’te imzaladığı bir kararla Kırım’ı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne verdi.
Tarihçilere göre Kırım’ın Ukrayna’ya verilme kararının ardında "Kırım bölgesi ile Ukrayna arasındaki ekonomik ve bölgesel yakınlık, benzer hayat ve kültürel baÄŸların" etkili olması yatıyordu.
Referandumla gelen ''özerk cumhuriyet''
Sovyetler BirliÄŸi dağıldıktan sonra Kırım'da yapılan referandumla, yarımada Ukrayna’ya baÄŸlı "özerk cumhuriyet" olarak varlığını sürdürdü.
ABD, Ä°ngiltere ve Rusya, 1994'te imzaladıkları BudapeÅŸte Memorandumu'yla Ukrayna'nın toprak bütünlüÄŸünü tanıdı.
Ancak takvimler 2014’ü gösterdiÄŸinde tarih yeniden tekerrür etti. Rusya Federasyonu, SSCB döneminde alınan karara, imza attığı BudapeÅŸte Memorandumu'na raÄŸmen Kırım’ı tekrar ilhak etme politikalarını sahneye koydu.
Rusya yerine Avrupa BirliÄŸi ve NATO'ya yaklaÅŸmak isteyen Ukrayna halkı meydanları doldurunca Moskova yanlısı dönemin Ukrayna Devlet BaÅŸkanı Viktor Yanukoviç ülkeden kaçmak zorunda kaldı.
Ukrayna'daki karışıklığı fırsat bilen Rusya ise yasal olmamasına raÄŸmen Sivastapol'da bulunan Rus askerleri ile yarımadaya sevk ettiÄŸi Rus yanlısı paramiliter birliklerini harekete geçirdi.
Kırım Parlamentosunu basan Rus yanlıları Kırım’ın bağımsızlığının ilan edilmesi için referandum kararı alınmasını istedi.
Ardından üzerlerinde hiçbir arma ve iÅŸaret bulunmayan "yeÅŸil adamlar" diye tabir edilen askeri kıyafetli Rus özel kuvvetlerine ait silahlı güçler, Kırım Parlamentosu ve hükümet binalarını ele geçirdi.
Rus özel kuvvetleri mensubu silahlı "yeÅŸil adamların" gölgesinde 6 Mart'ta toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım’ın Rusya'ya baÄŸlanması için referandum yapılması kararı aldı.
Baskılar ve sindirme politikalarıyla gelen referandum
Parlamentonun "Kırım, Ukrayna'nın bir parçası olarak mı kalsın yoksa Rusya'ya mı baÄŸlansın?" sorusunun yöneltileceÄŸi referandum kararına uluslararası kuruluÅŸlar ve pek çok devlet tepki gösterdi, referandumun gayrimeÅŸru olacağı uyarısında bulundu.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) art arda toplansa da daimi üye Rusya'nın veto hakkı nedeniyle herhangi bir karar alınamadı.
Rus yanlısı "yeÅŸil adamlar"ın kontrolündeki yarımadada Ukrayna ve Kırım Tatarlarına baskılar arttı. Rus yönetimini istemeyen yerel halk bölgeden sürüldü. 16 Mart 2014'te yapılan ve Ukraynalılarla Kırım Tatarlarının protesto ettiÄŸi sözde referandumda Kırım’ın Rusya'ya baÄŸlanması yönünde karar çıktı.
Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin, 21 Mart’ta Kremlin Sarayı'ndaki törende "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya baÄŸlanması ve yeni federal bölgeler oluÅŸturulmasını" öngören yasayı imzalayarak yarımadanın yasa dışı ilhakını onayladı.
Dünya ilhakı tanımadı
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu Rusya’nın Kırım’ı ilhakının yasa dışı olduÄŸunu içeren tasarıyı kabul etti.
Dünyada pek çok ülke gibi Türkiye de bu yasa dışı ilhakı tanımadı. Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz." diyerek her fırsatta Türkiye'nin bu konudaki pozisyonunu tekrarladı.
Kırım’da Türk ve Müslüman halka baskı
Bugün, Rusya’nın yasa dışı olarak üzerinde varlığını sürdürdüÄŸü Kırım topraklarında maddi ve manevi olarak halk büyük sıkıntı içinde yaşıyor.
Bir yandan Türk ve Müslüman Kırım Tatarları Rus kolluk güçlerinin baskılarına maruz kalarak manevi olarak sıkıntı çekerken diÄŸer yandan Rus ekonomisinde yaÅŸanan problemler yarımada halkı üzerinde etkisini gösteriyor.
Tarihi ve doÄŸal güzelliÄŸiyle turizm cenneti yarımada bugün Rusya’nın askeri üssü konumu haline geldi, ekonomisi tamamen Rusya'ya bağımlı olan bölgede halk fakirleÅŸti.
Kırım topraklarının tamamen RuslaÅŸtırılması politikası çerçevesinde yarımadada bulunan Kırım Tatarlarının ev, cami ve okullarına Rus güvenlik görevlilerince baskınlar yapılıyor.
Yasa dışı ilhakın 6. yılında çeÅŸitli sebeplerle Rusya’nın ilhakına, baskısına karşı çıkan Tatarlar ya kayıplara karıştı ya da hapishaneye atıldı.
Henüz yorum yapılmamış.