Abdurrahman Dilipak: Suriye'de geri adım
Follow @dusuncemektebi2
Suriye’de geri adım olmaz. Geri adım atarsanız çatışmayı önce sınırımıza, sonra içeriye taşırsınız. Bulunduğumuz noktada da duramayız. Daha ileriye gitmemiz ve bulunduğumuz bölgenin etrafını da temizlememiz gerek. Onun için Halep’te kontrolün sağlanması ve güvenli hale getirilmesi gerek.
Ve verilen süre doldu. Süre dolmadan TSK ağır bir saldırı aldı. Ve rejim bu saldırı öncesi ve sonrası ağır bir kayıp verdi. Ben bunların hiçbirinin tesadüfi olmadığını düÅŸünüyorum. Ankara’nın kararlı tutumu ve sınırların açılması kartı batıyı telaÅŸlandırdı. BM, NATO, Rusya ve ABD “eli ayağı boÅŸ deÄŸil, tuttukları iÅŸ deÄŸil” misali oyalama taktiklerine devam ediyorlar. Öte yandan cin ÅŸiÅŸeden çıktı. Daha önce verilen sözlerden sonra yeni sözlerin de bir deÄŸeri yok. Somut adımlar içinse görmek gerek.
Suriye’de geri adım olmaz. Geri adım atarsanız çatışmayı önce sınırımıza, sonra içeriye taşırsınız. BulunduÄŸumuz noktada da duramayız. Daha ileriye gitmemiz ve bulunduÄŸumuz bölgenin etrafını da temizlememiz gerek. Onun için Halep’te kontrolün saÄŸlanması ve güvenli hale getirilmesi gerek.
Yeni bir saldırıda hedef Åžam olmalıdır. Hem sivillerin güvenliÄŸi, hem de Türkiye’nin güvenliÄŸi için bu ÅŸart.
Türkiye bu konudaki kararlılığını Suriye’nin sınırı olan ülkelere, Rusya, ABD, Ä°ngiltere, Fransa ile birlikte BM, Ä°Ä°T, Avrupa BirliÄŸi, Arap BirliÄŸi, D8 ülkelerine, NATO’ya bildirmesi gerekir.
Türkiye kendi kararını kendi başına uygulama kabiliyetine sahip bir ülkedir.
Türkiye, batıya göç edecek bölge halkı için bir bariyer olmamalıdır. Batı bu konuda samimi ve dürüst davranmamıştır. Verilen sözler tutulmamıştır.
15 Temmuz’un, 28 Åžubat’ın, 12 Eylül’ün ve diÄŸer darbelerin arkasındaki ülkelerle, terörün arkasındaki ülkelerle aramızda derin bir güven krizi vardır ve bu kriz bölge politikasındaki pratiklerde de devam etmektedir.
Batılı ya da bölge dışı devletler bölgede krizi sona erdirmek için deÄŸil, krizi sürekli kılmak için vardır. Bölgedeki varlıkları krizin varlığına baÄŸlı olduÄŸu için de “kontrollü” bir ÅŸekilde sürdürülebilir bir kriz politikası uygulamaktadırlar.
Gelinen noktada görünen o ki ne ABD, ne Rusya, ne Ä°ngiltere, ne AB, ne NATO’nun ve bunların tetikçisi, iÅŸbirlikçisi ülkelerin ipi ile bu iÅŸe girilmez. Bu konuda tek tutunacağız ip “Allah’ın ipi / Hablullah” olacaktır.
Her zamankinden daha akıllı, daha dürüst ve daha cesur olmak zorundayız.
Åžunu görelim ve bilelim: Bundan sonra bölgede ve Türkiye’de, kendi iç iÅŸlerimizde hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmamalı. Bu olay yeni bir baÅŸlangıç olmalı. “Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal”. Böyle devam edemeyiz. “Dere geçilirken at deÄŸiÅŸtirilmez” ama “topal beygir’le de dereye girilmez!”. Ahlaki zaafı olanlar, menfaatleri peÅŸinde koÅŸanlar, tehdit ve ÅŸantaja açık iÅŸlere bulaÅŸanlar her an saf deÄŸiÅŸtirebilirler ve yalan ve iftiraya baÅŸvurabilirler. Brutus’ler bunlar arasında çoktur. Asker, siyasetçi, bürokrat, iÅŸ adamı, çıkarları dini makamlarından önce gelen kanaat önderleri farketmez.
Allah’a ve ahiret gününe iman edenlerin izleyecekleri yol belli!
Evet, biz kendi kardeÅŸlerimize meseleyi doÄŸru anlatıp, kendi aramızda müttehid olmamız gerekir. Onların dua ve yardımlarına muhtacız. Yeryüzündeki bütün mazlumlar ve erdemli insanların insaf ve vicdanlarına hitap ederek kendi haklılığımızı anlatmamız ve onların desteklerini talep etmeliyiz. Ve aynı ÅŸekilde yeryüzünde deÄŸer üreten ve baÅŸkalarının temel haklarına yönelik tehdit oluÅŸturmayan herkesle nimet ve külfet dengesine dayalı itilaflar kurmak için onlara içinde bulunduÄŸumuz ahval ve ÅŸeraiti efradına cami, aÄŸyarına mani bir dille anlatıp, en azından bize karşı propagandalara inanmamalarını saÄŸlamalıyız. Bu kibirli ve meydan okuyucu bir dil olmamalı. Yoksa insanlar bizden uzaklaşır. Meydan okumadan da, kararlı ve cesur bir dil kullanabiliriz. Bir ÅŸeyi hikmet ve güzel sözle anlatmak daha iyidir. Bu anlamda bizim Ä°srail’de, Rusya’da, ABD’de Ä°ngiltere’de AB ülkelerinde de destekçilerimiz olacaktır.
Bu iÅŸin iç siyasette ve piyasada bir karşılığı olacak. Kimse mezar soygunculuÄŸuna soyunmasın.. Esnaf, iÅŸadamı birileri daralacak ekonomiden zarar görecektir. Dürüst iÅŸadamlarının borçları konusunda anlayış ve kolaylık gösterilmesi gerekir. Kamu alacakları ile kamu borçlarının bir havuzda toplanarak bir regülasyon ve oryantasyon saÄŸlanması piyasaları rahatlatabilir.
Zaten bir de deprem korkusu var toplumda. Başımızda bir de Korona musibeti var. Mikrop henüz bizi vurmasa da piyasaları vurdu. Çine mal satanlar ve Çin’den mal alanlar, makine, hammadde alanların iÅŸi zor. Çin pazarı bize yönelebilir ama bu defa da makine ve hammadde sorunu var. Çine mermer satacak adamın imalatı elinde kalınca ÅŸimdi onun bankalara ve piyasaya borcu da sıkıntı olacak. Turizm sektöründe de benzer bir durum var. Hem Avrupa, hem Rusya pazarı bu anlamda sıkıntılı..
Sonuçta ateÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakıyor. Savaşın da bir ekonomisi var. Ä°çerideki dengeleri saÄŸlayamaz iseniz bu savaşı sürdürmeniz zor.
En kolayı sanırım kamu borçlarının ödenmesi ya da kamudan alacakları olanların kamu borçlarının bir havuzda eÅŸleÅŸtirilerek kapatılması.
Åžimdi evdeki eski hesapları bir kenara bırakıp, 2020 için yeni bir ekonomi politikasına ihtiyaç var.
Evet, FETÖ’nün ve dış ve siyasi ayağını görmezden gelip, 28 Åžubatın siyasi ayağı ile kol kola girerek bu sorunları çözemeyiz.
15 Temmuzun kâhyası ile yollarımızı ayırırken perde gerisindeki patronu ile nasıl kol kola gireceÄŸiz. PKK-PYD’nin arkasında kim var. Bunları eÄŸiten-donatan kim. Bunlar yardım ve yataklık edenler NATO müttefiklerimiz deÄŸil mi? Onlar bu haltları yer ve yine de onlarla aramız iyi olabilirken, niye Ruslara küsüyoruz ki! Küsmeyelim demiyorum, tutarlı olalım diyorum. Kendimizi de kandırmayalım, baÅŸkalarını da. “Ä°çimizdeki Pensilvanyalılar”ı da görmezden gelmeyelim. Göstermelik operasyonlar ve fiilen 15 Temmuza katıldıkları kanıtlanamayanlar dışındakiler ortalıkta dolaşıyorlar. Hâlâ onlara dokunulmuyor. Hâlâ etkililer.
Ä°lle de çevremizde dolaÅŸan öyle adamlar var ki, birçoÄŸunun bir Wikileaks’lık canı var. Zaten bir kısmı birilerinin bir ÅŸekilde kontrolünde. DiÄŸerleri ise düÄŸmeye basıldığında tehdit ve ÅŸantaja çok açıklar. Birileri onları gözden çıkardığında onların her biri bir Brutus’a dönüÅŸür. Ya da baÅŸkalarının tehdit ve ÅŸantajına boyun eÄŸdiklerinde olanlardan daha fazlasını söyleyerek, dün önünde arzı ihlas ettikleri efendileri ele verebilirler, kendilerini tehdit ettiklerini, mecbur bıraktıklarını söyleyebilirler.
Bunlar kim mi, para iliÅŸkilerine, kadın iliÅŸkilerine, makam iliÅŸkilerine bakın göreceksiniz.
Ä°çimize düÅŸen bu ateÅŸi söndürmeden ülkemizi yakan ateÅŸle baÅŸ etmemiz zor. Birilerinin cür’ed ve cesaretleri, bu “içimizdeki beyinsizler”den kaynaklanıyor olmalı..
Selam ve dua ile.
Yeniakit
Henüz yorum yapılmamış.