Sosyal Medya

Bir Hikayemiz Olmalı

Her anlatı içerisinde insan kendi anlamını yeniden üretir. Maddeyi manaya dönüştüren evi yuvaya dönüştüren şey hikâyelerdir. Kendimizi gerçekleştirme adına hikâyelerimiz olmalı. Hikâyelerimiz olmazsa kendimizi yeniden üretme fırsatını yitiririz.



Ä°nsana ait sadece birkaç deÄŸiÅŸik Öykü vardır ve bu ÇaÄŸlar boyunca Sanki daha önce hiç Anlatılmamış gibi tekrar tekrar anlatır. Çünkü anlatmak; insanoÄŸlunun önemli ihtiyaçlarından biridir. Anlatmak ihtiyaçların fark edilmesini saÄŸlar. Her fark ediÅŸ yeni bir öykünün baÅŸlaması anlamına gelir. 
Öykü baÅŸlarken olay örgüsü içerisinde vaatler vardır. Her bir vaat Aslında zamanın ruhuna hizmet eden beklentilerden ibarettir. Rukeyser'in ''Kâinat atomlardan deÄŸil hikâyelerden oluÅŸur'' cümlesi bu noktada daha da anlam kazanır. Her anlatı aslında kaderin yeniden örülmesi ve beklentilerin ÅŸekillenmesi demektir.
 
 Belki de bu nedenle, insanlar baÅŸlarından geçen veya geçmeyen ÅŸahit oldukları yâda olmadıkları olay ve durumları belli bir kurguyla anlatmayı çok severler. O yüzden Zamanda yol almışların sürekli geçmiÅŸten söz etmesi de tesadüf deÄŸildir. 
 
GeçmiÅŸin izlerini zihinde parlatarak kaçınılmaz sona direnmek hikâyenin gücü ile Bende bu dünyada varım demek gibisi var mıdır? Öykü'nün her anlatıldığında geliÅŸmesi ve deÄŸiÅŸmesi de hangi zaman diliminde gerçekleÅŸirse gerçekleÅŸsin anlatıcının beklentisi ile yakından ilintilidir.
 
 Beklenti anıları canlı tutar. Bir anlamda yaÅŸantının geçmiÅŸte kalmadığı bugünün bilinçli hala yazılmaya devam ettiÄŸini de gösterir. Yazgı kimi zaman kehanettir. Bazen de kendi kendini doÄŸrulayan Kehanet. Aslında her anlatı bir beklenti Belki de bir kader izdüÅŸümüdür. 
 
Hayatla kurduÄŸumuz iliÅŸkiyi, sözcüklerle kurduÄŸumuz iliÅŸki belirler. Tanpınar'ın deyiÅŸiyle, "Önce sözcükleri öÄŸreniriz; sonra birer birer manalarını" ve hayata dair öÄŸrendiÄŸimiz her ÅŸey, bir sözcüÄŸün (dikey) anlamını yeniden, yeniden, giderek derinleÅŸerek keÅŸfetmek demektir.
 
Hikâyelerle çevrili bir hayat süreriz ve kendi hayat hikâyemizi kurmak, kuÅŸatıldığımız hikâyelere farkındalığımıza baÄŸlıdır.
 
Kurmaca bu yüzden bize muhteÅŸem olanaklar saÄŸlar. Bir filmin hikâyesi, bir romanın hikâyesi, bir öykünün hikâyesi, kendi hikâyemizi yaratmamıza, kendimizle irtibat kurmamıza yardımcı olur.
 
ÖrneÄŸin büyük romancılar Yarattıkları unutulmaz karakterlerle içinde yaÅŸadıkları toplumu sosyologlardan, ekonomistlerden, tarihçilerden çok daha derin bir biçimde anlamayı baÅŸardılar. Herkesten daha akıllı ve bilgili oldukları için deÄŸil, sezgileri çok geliÅŸmiÅŸ oldukları için her büyük romancı içinde bulunduÄŸu toplumu, denizde yüzerken bir balık gibi akıntıları eÄŸilimleri sezebiliyordu. ÖrneÄŸin 19.yüzyıl Fransa’sını anlamak için en önemli kaynağın Balzac 'ın eserleri olduÄŸuna inanılır. 
 
Biz, iyiyi ve kötüyü annemizin babamızın anlattığı masallardan öÄŸrenmedik mi?
 
Bu masallar bize dostları ve hainleri, doÄŸruları ve yanlışları öÄŸretti. FakirliÄŸi ve zenginliÄŸi öykülerde tanıdık. Öyküler bize insanın zor duruma düÅŸebileceÄŸini, parasız ya da güçsüz kalabileceÄŸini öÄŸretti. Ama en önemlisi öyküler bize içimizdeki kahramanı çıkartacak gücün kendi elimizde olduÄŸunu öÄŸretti. 
 
Biz insanın kimsesiz ve parasız kalabileceÄŸini ama asla umutsuz kalmayacağını masallardan öÄŸrendik. Zorluklarla karşılaÅŸtığımız her durumda içimizdeki umudu masallar sayesinde koruduk.
 
  En zorda kaldığımız anlarda bile masal dünyasındaki kahramanlar bize ilham verdiler onlardan güç aldık.
 
DüÅŸünsel alandaki  yavanlığımızın bir sebebinin de,  hikâye ve anlatıların hayatımızdan uzaklaÅŸmasıdır. Ä°nsan kendi olma ve bütünlük duygusu ihtiyacını hikâye ve anlatılar üzerinden gerçekleÅŸtirir.
 
 Her anlatı içerisinde insan kendi anlamını yeniden üretir. Maddeyi manaya dönüÅŸtüren evi yuvaya dönüÅŸtüren ÅŸey hikâyelerdir.  Kendimizi gerçekleÅŸtirme adına hikâyelerimiz olmalı. Hikâyelerimiz olmazsa kendimizi yeniden üretme fırsatını yitiririz.
 
 
Müellif: Hasan Kanat / DüÅŸünce Mektebi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.