Taha Kılınç: Yunanistan'ın Batı Trakya müftüsüne hapis cezası
Follow @dusuncemektebi2
Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlık, Yunan hükümetinin dinî, siyasî ve sosyal alanda her türlü baskısıyla karşı karşıya. Kendi müftülerini seçme hakkından kanun zorluyla mahrum bırakıldılar. Bu, Lozan Anlaşması’yla da güvence altına alınmış bir haktı üstelik.
Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlık için, 1980’li yıllar, özellikle gerilimli ve sıkıntılı geçmiÅŸti. Yunan hükümetinin dinî, siyasî ve sosyal alanda her türlü baskısıyla karşı karşıya kalan Batı Trakyalı Türkler, on yıllardır süre gelen bazı uygulamaların zorla deÄŸiÅŸtirildiÄŸine de tanık olmuÅŸtu. Onlardan biri, -1920’den itibaren yürürlükte olan- kendi müftülerini seçme hakkından kanun zorluyla mahrum edilmeleriydi. Bu, Lozan AnlaÅŸması’yla da güvence altına alınmış bir haktı üstelik.
Gümülcine Müftüsü Hâfız Hüseyin Mustafa Efendi’nin 2 Haziran 1985’te vefatından sonra, Yunan hükümeti, onun yerine Cemali Meço’yu (1937-2019) atadı. Meço’nun, göreve gelir gelmez yaptığı ilk iÅŸ, Müslüman azınlık tarafından çok sevilen Müftülük Sekreteri Ä°brahim Åžerif’i makamından uzaklaÅŸtırmak oldu. Vaizlik vazifesi nedeniyle Batı Trakya’yı karış karış dolaÅŸan Åžerif, halkla kurduÄŸu direkt baÄŸlantı sayesinde, ciddi bir desteÄŸe sahipti. Hüseyin Mustafa Efendi’nin yerine onun gelmesine kesin gözüyle bakılırken, Yunan hükümetinin Meço’yu paraÅŸütle müftülük koltuÄŸuna indirmesi, tepkilere yol açtı. Nihayet, 28 Aralık 1990’da Gümülcine MüftülüÄŸü’ne baÄŸlı camilerde, cuma namazının ardından el kaldırmak suretiyle yapılan açık oylamada, Ä°brahim Åžerif oyların yüzde 90’ını alarak, “seçilmiÅŸ müftü” oldu. Yunan hükümeti, bu uygulamayı elbette tanımadı.
Benzer bir süreç, daha sancılı biçimde, Ä°skeçe’de de yaÅŸandı:
Ä°skeçe Müftüsü Mustafa Hilmi Efendi, 12 Åžubat 1990’da vefat etmiÅŸti. Hilmi Efendi’nin hayatının son günleri, milliyetçi Yunan çeteleri tarafından öldürülesiye dövülen oÄŸlu Mehmet Emin’in üzüntüsüyle geçmiÅŸti, ki vefatına da bunun sebep olduÄŸu anlatılır. 1968’den itibaren babasının yardımcılığını sürdüren Mehmet Emin Aga, onun vefatından sonra görevini resmen devralmaya hazırlanırken, Yunan hükümeti -yine tepeden inme bir kararla- Mehmet Emin ÅžinikoÄŸlu’nu (d. 1940) Ä°skeçe müftülüÄŸüne atadı. 18 AÄŸustos 1990’da, Ä°skeçe’deki camilerde yapılan açık halk oylamasıyla, Mehmet Emin Aga, “seçilmiÅŸ müftü” oldu. Yunan hükümeti, bu uygulamayı da tanımadı.
Lozan AnlaÅŸması’ndaki açık hükme ve arkalarındaki göz ardı edilemez halk desteÄŸine raÄŸmen, Ä°brahim Åžerif ve Mehmet Emin Aga, sonraki süreçte sıklıkla “makam gaspı” suçlamasıyla yargılandılar, hapis cezalarına çarptırıldılar. Mehmet Emin Aga, 9 Eylül 2006’daki vefatına kadar sürekli kovuÅŸturmaya muhatap oldu, saÄŸlık sorunları nedeniyle salıverilinceye kadar altı ay hapiste bile kaldı. Ä°brahim Åžerif hâlen vazifesine devam ediyor, Mehmet Emin Aga’nın yerini ise Ahmet Mete aldı. Yunan hükümeti, 2018’de çıkardığı bir kanunla, atanmış müftüler Cemali Meço ve Mehmet Emin ÅžinikoÄŸlu’nu yaÅŸ haddinden emekliye sevk etti. Meço, 20 Aralık 2019’da 82 yaşında öldü.
***
GeçtiÄŸimiz hafta, Ä°skeçe SeçilmiÅŸ Müftüsü Ahmet Mete’nin ismi, Yunan mahkemesinin kendisine verdiÄŸi 4 aylık hapis cezası nedeniyle tekrar gündeme geldi. Müftü Mete, Ä°skeçe’nin Gökçapınar köyünde 14 Temmuz 2016’da kıldırdığı bir cenaze namazı yüzünden, “makam gaspı” suçlamasıyla Mehmet Emin ÅžinikoÄŸlu tarafından mahkemeye verilmiÅŸti. Hafta içi sonuçlanan davada Mete’ye hapis cezası çıkarken, Gökçepınar Camii Ä°mamı Erkan AzizoÄŸlu beraat etti. Mete, “Kendi müftülerini zor durumda bırakmamak için hapis cezası verdiler, yoksa herhangi bir suçumun olmadığını herkes biliyor” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Ä°skeçe Müftüsü Ahmet Mete
Gökçepınar Camii Ä°mamı Erkan AzizoÄŸlu, fakülteden arkadaşım olduÄŸu için, yaÅŸanan süreci yakından takip ettim. 2018’in ekiminde Batı Trakya’ya yaptığı ziyarette de Gökçepınar’a gitmiÅŸ, meselenin boyutlarını Erkan’la konuÅŸmuÅŸtum. GülünçlüÄŸü her aÅŸamasından belli olan bir dava, böylece sona ermiÅŸ oldu. Müftü Ahmet Mete, “aynı suçu tekrar iÅŸlemezse” hapse girmeyecek. Ancak garip olan ÅŸu ki, ortada “suç” yok.
***
Batı Trakya’da yaÅŸanan müftülük gerilimine, Müslüman Türk nüfus içindeki ayrışmalar üzerinden bakmak da mümkün. Hemen her yerde olduÄŸu gibi, “kendisine yakın” isimleri devÅŸirip Müslüman vatandaÅŸlara dayatma siyaseti güden Yunanistan’ın pervasızlığı, daha iyi organize olmak ve safları sıklaÅŸtırmak noktasında bir ödev de içeriyor, Türkler açısından.
Sadece Türklerin deÄŸil, genel olarak bütün Müslümanların azınlık olarak ve baskı altında yaÅŸadığı coÄŸrafyalarda aynı risk mevcut, denilebilir. Halkın teveccühhüne meydan okuyan siyasetler ve bunların tepeden indirdiÄŸi paraÅŸüt tiplerle, doÄŸal seyir içinde sahneye çıkan ve halk desteÄŸine sahip bulunan ÅŸahsiyetlerin çatışması… Kısa süreli dayatmalar kimseyi aldatmasın; uzun vadede, kazananlar hep ikinciler olmuÅŸ.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.