Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

Buhranlı dönemin devlet adamı: Said Halim Paşa

Said Halim Paşa, Osmanlı Devleti'nin zor yıllarında sorunların çözümü için devlet adamlığının yanı sıra, entelektüel kişiliği ile de çaba sarfetti.



Osmanlı Cihan Devleti'nin en zor yıllarında yetiÅŸmiÅŸ önde gelen aydın ve devlet adamlarından olan Said Halim PaÅŸa, 97 yıl önce bugün vefat etti.
 
1864'te Kahire'de doÄŸan Said Halim PaÅŸa, ailesiyle birlikte 1870'te Ä°stanbul'a yerleÅŸti.
 
MeÅŸhur Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali PaÅŸa'nın torunu olan Said Halim PaÅŸa, Åžura-yı Devlet üyesi Mehmed Abdülhalim PaÅŸa'nın oÄŸlu olarak dünyaya geldi.
 
Ä°lköÄŸrenimini özel hocalardan yapan Said Halim PaÅŸa, küçük yaÅŸlarda Arapça, Farsça, Fransızca ve Ä°ngilizce öÄŸrendi. Üniversite eÄŸitimini ise Ä°sviçre'de siyasi ilimler alanında tamamladı.
 
 
Sultan II. Abdülhamid tarafından genç yaÅŸta kendisine sivil paÅŸalık rütbesi verilerek 1888'de Åžura-yı Devlet üyeliÄŸine atandı. Görevindeki baÅŸarısından dolayı 22 Eylül 1900'da Rumeli BeylerbeyiliÄŸine yükseltildi. Böylece sarayın ve II. Abdülhamid'in gözde adamlarından oldu. Yeniköy'deki yalısında zararlı evrak ve silah bulundurduÄŸu iddiasıyla saraya ihbar edilmesinden sonra Åžura-yı Devlet'teki görevine ilgisini azaltıp yalısına çekildi. Bu dönem zarfında kendisini okumaya vererek bir taraftan sosyal ve tarihi incelemeler yaparken diÄŸer taraftan da eski eserleri topladı.
 
1903'te Jön Türkler'le iliÅŸkisi bulunduÄŸu ileri sürülerek Ä°stanbul'dan uzaklaÅŸtırıldı. Önce Mısır'a, ardından Avrupa'ya gidip Jön Türkler’le doÄŸrudan iliÅŸki kurdu. 1906'da Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti'nin müfettiÅŸliÄŸine getirildi.
 
II. MeÅŸrutiyet’in ilanından sonra diÄŸer Ä°ttihatçılarla birlikte Ä°stanbul'a döndü.1908'de belediye seçimlerinde Ä°ttihat ve Terakki Fırkası listesinden Yeniköy Belediye BaÅŸkanı seçildi. Ardından Ä°stanbul Belediye Genel Meclisi ikinci baÅŸkanlığına getirildi. 14 Aralık 1908'de II. Abdülhamid tarafından Ayan Meclisi üyeliÄŸine tayin edildi. Bu sırada DarüÅŸÅŸafaka idare meclisi üyeliÄŸine seçildi. PadiÅŸahın izniyle Ayan Meclisi üyeliÄŸinden ayrılarak Paris'te Ä°slamcılık üzerine incelemelerde bulundu.
 
1912'de meclisin feshedilmesinden sonra kurulan Said PaÅŸa kabinesine Åžura-yı Devlet reisi olarak girdi. Ardından Trablusgarp Savaşı esnasında Ä°talyan hükümetiyle barış müzakerelerinde bulunmak üzere 3 Temmuz 1912'de Lozan'a gönderildi. 17 Temmuz’da Said PaÅŸa hükümetinin görevden çekilmesiyle yeni hükümeti kuran Gazi Ahmed Muhtar PaÅŸa görevini yenilemeyince görüÅŸmeleri yarıda keserek yurda dönmek zorunda kaldı.
 
Aynı yıl Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin genel sekreterliÄŸine seçildi. Babıali Baskını'nın ardından 25 Ocak 1913'te kurulan Mahmud Åževket PaÅŸa kabinesine Åžura-yı Devlet reisi olarak girdi, 3 gün sonra da Hariciye Nazırlığı'na getirildi.
 
Mahmud Åževket PaÅŸa, 11 Haziran 1913'te öldürülünce Said Halim PaÅŸa'ya vezirlik rütbesi verilerek sadaret kaymakamlığına, ertesi gün de sadrazamlık makamına getirildi. Hariciye Nazırlığını da üzerine alıp hükümeti kurdu.
 
Said Halim PaÅŸa, sadrazamlığı döneminde özellikle Edirne'nin geri alınmasında ve Adalar meselesinde büyük hassasiyet gösterdi. Edirne'nin geri alınmasıyla ilgili çalışmalarından dolayı padiÅŸah tarafından kendisine Murassa Ä°mtiyaz niÅŸanı verildi.
 
2 AÄŸustos 1914 tarihinde Almanya ile yapılan ittifak antlaÅŸması, onun yalısında gerçekleÅŸtirildi.
 
Yönetimi dönemindeki en önemli olay, kendisinin onayı alınmadan Rusya'ya yapılan saldırı sonucu Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesi oldu. Bu geliÅŸmenin ardından sadareti göstermelik hale geldi.
 
15 Ekim 1915'te Hariciye Nazırlığından istifa edince yerine Halil Bey (MenteÅŸe) getirildi. Ä°ttihat ve Terakki'nin 1913 ve 1916'da yapılan kongrelerinde teÅŸkilatın genel baÅŸkanlığına seçildi. Ancak teÅŸkilatın baÅŸkan vekili ve kendi kabinesinin Dahiliye Nazırı olan Talat Bey'le aralarının gittikçe açılması üzerine daha önce de çekilmek istediÄŸi, ancak padiÅŸahın ricasıyla devam etmek zorunda kaldığı sadaret makamından 3 Åžubat 1917'de rahatsızlığını ileri sürerek ayrıldı.
 
Mondros Mütarekesi'nden sonra savaÅŸ ve "Ermeni kırımı" sorumlusu iddiasıyla Divan-ı Ali'ye verildi. 10 Mart 1919’da tutuklandı ve Divan-ı Harb-i Örfi'de yargılandı. 28 Mayıs 1919'da Ä°ngilizler tarafından önce Mondros'a, ardından Malta'ya sürüldü. Malta'da Polverista esir kampında tutuldu. Suç iÅŸlediÄŸine dair bir delil bulunamadığından 29 Nisan 1921'de Malta'da serbest bırakıldı. Ä°stanbul'a dönme isteÄŸi sakıncalı görülüp reddedildi. Ä°ngiliz iÅŸgali altındaki Mısır'a da gidemediÄŸinden Roma'da bir konak kiralayıp oraya yerleÅŸti. 6 Aralık 1921'de konağın önünde Ermeni ArÅŸavir Şıracıyan tarafından öldürüldü. Naaşı Ä°stanbul'a getirildi ve 29 Ocak 1922'de II. Mahmud Türbesi bahçesinde babasının yanına gömüldü.
 
Sultan Reşad'ın yanında yer aldı
 
Çok okuyan, kültürlü bir devlet adamı olan Said Halim PaÅŸa kibar, alçak gönüllü, iyi ahlaklı, nazik ve dürüst bir kiÅŸi olarak tanındı. Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuklası olmayıp, cemiyet içindeki aşırılıkları frenleyen ve özellikle Enver PaÅŸa ile Cemal PaÅŸa'yı denge halinde tutan bir siyaset güttü. Cemiyetin önde gelenlerinin saygısızlıklarına karşı Sultan ReÅŸad'ın yanında yer aldı. Siyasi ÅŸahsiyetiyle birlikte mütefekkir kiÅŸiliÄŸi de büyük önem taşıyan ve Ä°slamcılık akımının en önemli fikir önderlerinden biri olan Said Halim PaÅŸa, Batı medeniyetini ve sosyal hayatını yakından tanımasına raÄŸmen, kendi kültür ve medeniyetine baÄŸlı aydın bir fikir adamı olarak kaldı.
 
DüÅŸünceleri
 
 
Said Halim PaÅŸa da dönemindeki birçok aydın gibi BatılılaÅŸmanın gerekliliÄŸi üzerinde durup, "Milletçe ilerlemek ve yükselmek için mutlaka BatılılaÅŸmamız gerekir, kurtulmak için her bakımdan Batı milletlerini taklide mahkumuz" demekle beraber, edinilen tecrübelerden hareketle Batı medeniyetinden gerçek anlamda istifade edilmesinin onu aynen uygulamaya sokulmasıyla mümkün olmadığını ileri sürdü. Dolayısıyla Avrupa medeniyetinin "millileÅŸtirilerek" kendimize uygun hale getirilmesi gerektiÄŸi kanaatindeydi.
 
Dönemin Türkçü düÅŸünürü Ziya Gökalp, Ä°slam birliÄŸine milli devlet aÅŸamasından sonra yönelmek gerektiÄŸi düÅŸüncesindeyken, Said Halim PaÅŸa, Ä°slam birliÄŸi idealini ön plana aldı ve Ä°slam birliÄŸi olmadan milli birliÄŸin kurulamayacağını savundu.
 
Eserleri
 
Ä°stiklal Åžairi Mehmet Akif, dostu olan Said Halim PaÅŸa'yı bu dönemin siyasetçilerinden çok ayrı bir yere koyup, onu siyasetçi olmaktan çok bir mütefekkir olarak gördü. Said Halim PaÅŸa'nın eserlerinin büyük bir kısmı, Mehmet Akif tarafından SebilürreÅŸad'da yayınladı.
 
Said Halim Paşa'nın genellikle Mehmed imzasıyla kaleme aldığı 8 kitabı yanında hatıraları, mektupları ve Divan-ı Ali'nin sorularına yazılı olarak verdiği cevaplar bulunuyor.
 
Eserleri, Taassub, Mukallitliklerimiz, MeÅŸrutiyet, Buhran-ı Ä°çtimaimiz, Buhran-ı Fikrimiz, Ä°nhitat-ı Ä°slam Hakkında Bir Tecrübe-i Kalemiyye, Ä°slamlaÅŸmak ve Ä°slam'da TeÅŸkilat-ı Siyasiyye'dir.
 
Said Halim Paşa'nın eserleri, "Buhranlarımız" adıyla ileriki yıllarda bir araya getirilerek yeniden basıldı.
 
 
Kaynak: Anadolu ajansı

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.