Sosyal Medya

İbrahim Tenekeci'nin arşivinden: Hayatın şartları

Geçtiğimiz pazar günü, ikindi vakti, kıymetli bir büyüğümüzün cenazesi ve sevgili bir kardeşimizin nikâhı vardı. İstanbul şehrinin iki ayrı ucunda. Aynı anda ikisine birden yetişme imkânımız maalesef yoktu. Şahit yazıldığımız için nikâha gittik. Niyet, her şeyin başıdır. Ağabeyimizin iyiliğine de uzaktan şahitlik ettik. Emeğini emanet bildik.



Dünya galiba sevinç ve keder üzerine kurulu. Fakat ikisini beraber yaÅŸayamıyoruz. Sırayla geliyorlar.
 
Hep düÅŸünüyorum. Kederli zamanlarımız, acı hatıralarımız daha kuvvetli kalıyor. NeÅŸe nedense çabuk siliniyor. Hemen akıp gidiyor. Pek iz bırakmıyor.
Ä°nsan biraz da unutmak ve unutulmak deÄŸil midir? Ölümün en kuvvetli parçası olduÄŸumuz halde, çoÄŸu vakit onu bile unutmuyor muyuz? Sürekli akılda tutmak da iyi deÄŸil gerçi. DurduÄŸumuz yer: Allah'a itimat etmenin emniyeti içindeyiz.
 
Unutmak ve unutulmak, bakın neyi hatırlattı bana? Ziya Gökalp, San'at baÅŸlıklı ÅŸiirine “Dinle, yeni ÅŸâir, eski ozanı” diye baÅŸlar. Hitap ettiÄŸi yeni ve genç ÅŸairlerin hiçbiri hayatta deÄŸil. Yıllar önce dünyadan ayrıldılar, çoÄŸunlukla unutuldular. Yeni olan sözdür, dizedir, daima tazelenen nesillerdir. O gençler gitti, bu gençler geldi.
***
Hayatımıza giren her yeni insan, aslında ÅŸudur: Görmeden, dokunmadan aldığımız bir ÅŸeyi beklerken yaÅŸadığımız heyecan ve endiÅŸe. Bakalım umduÄŸumuz gibi çıkacak mı? Kusurları var mı? BeÄŸenecek miyiz? Tam 'kafamıza' göre mi?
Cahit Külebi, Ä°çi Sevda Dolu Yolculuk kitabında bize bir ÅŸey söylüyor. Ä°kaz da diyebiliriz: “Bütün yaratıkların mutluları da, mutsuzları da vardır. Özellikle hayvanların bu durumları (mutsuzlukları) insanlara yakınlaÅŸtıkları oranda artar.” (BaÅŸak Basın Yayın, sayfa 112.) Aynı durum bizim için de geçerli görünüyor. Hayır, hayvanlara yaklaÅŸtıkça deÄŸil.
15 Ekim tarihli yazımızda, “Kabalık ve kalabalık içindeyiz; nezaketi korkaklık olarak görenlerin arasında yaşıyoruz” demiÅŸtik. GiriÅŸe uygun olarak bir ilave yapalım: Aynı anda birçok yerde bulunmak isteyen insanların sayısı ÅŸaşırtıcı biçimde artıyor. Üstelik en önde görünmek istiyorlar. Olmadıkları her yeri ve elbette bütün iÅŸleri sorguluyorlar. Haklısınız.
***
Ölümle baÅŸladık, hayatla devam ediyoruz. Bu ikisi dokunaklı bir ÅŸekilde birbirini tamamlıyor. Yalnız hayat ÅŸartları ile hayatın ÅŸartlarını karıştırmamak gerekiyor. Ä°hsan, insaf, iyilik, merhamet, vefa gibi erdemler hayatın ÅŸartlarındandır mesela. Bu inceliklerden uzak kalan bir kimseye yaşıyor diyebilir miyiz?
Bir misal daha verelim: Özür dilemek ile piÅŸman olmak ayrı ÅŸeylerdir. Mecburen özür diler, fakat piÅŸmanlık duymayız. Eskilerin deyimiyle; samimi bir özür. Böylece helallik bahsine girmiÅŸ oluyoruz.
Helallik almak ile konumuzun ne ilgisi var? Henüz bilmiyoruz. Çünkü ölmedik, hayattayız.
 
 
YeniÅŸafak-ArÅŸiv (22 Ekim 2016)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.