Tercüme Haber
Tercüme Haber: Çin'in Uygur zulmü mezarlıklara kadar uzandı
Follow @dusuncemektebi2
100’den fazla Uygur mezarlığı Çinli yetkililer tarafından yok edildi. Uydu görüntülerine göre, 100’den fazla Uygur mezarlığı Çinli yetkililer tarafından yok edildi.
Uygur ÅŸair Aziz Ä°sa Elkun Çin'in 20 yıldan uzun bir süre önce Sincan bölgesinden kaçmıştı.
Elkun, ülkede destek görmüyor. Annesine bile telefon edemiyor. Bunu yapmamasının daha iyi olduÄŸunu çünkü her arayışında polisin onun kapısına dayanacağını söylüyor.
Elkun'un babası 2017'de öldüÄŸünde, cenaze merasimi için Çin'e dönmesinin herhangi bir yolu yoktu. O da, ailesine daha yakın olabilmek için babasının mezarını Google Earth üzerinden görecekti.
Kuzey Londra'daki evinde CNN'e konuÅŸan Elkun "Onun mezarının tam olarak nerede olduÄŸunu biliyorum." diyor. "Ben çocukken oraya giderdik, camide ibadet eder ve akrabalarımızı ziyaret ederdik. Bütün halk o mezarlığa bir ÅŸekilde baÄŸlıydı."
Elkun, yaklaşık 2 yıl boyunca babasını bu ÅŸekilde "ziyaret etti". Fakat Haziran ayında bir ÅŸeyler deÄŸiÅŸti. Google'daki uydu fotoÄŸrafı güncellenmiÅŸti ve önceden orada bulunan mezarlık artık tamamen dümdüz edilmiÅŸ, boÅŸ bir alandan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
“Neler olduÄŸuna dair hiçbir fikrim yoktu.” diyor Elkun. “Tamamen ÅŸoktaydım.”
MEZARLIKLAR YOK EDÄ°LDÄ°
Elkun’un hikayesi emsalsiz deÄŸildi.
Çin; eleÅŸtirmenlerin, Çin sınırları içindeki Ä°slami inanışları ve Müslüman azınlık grupları kontrol etmek için yürüttüÄŸü, daha geniÅŸ ve koordineli bir kampanyanın parçası olarak tanımladığı, geleneksel Uygur mezarlıklarını tahribatını birkaç yıldır sürdürüyor gibi görünüyor.
1 aylık araÅŸtırma sürecinde, Uygur toplumu içindeki kaynaklarla çalışan ve yüzlerce uydu görüntüsünü analiz eden CNN, çoÄŸunluÄŸu yalnızca son iki yıl içinde olmak üzere 100'den fazla mezarlığın yok edildiÄŸini ortaya çıkardı. Bu rapor, Çin hükümeti tarafından mezarlıkların "taşınacağını" ilan eden düzinelerce resmi duyuruyla desteklendi.
Uygur mezarlıklarının imha edilişi ilk olarak Ekim ayında Fransız haber ajansı AFP ve Earthrise Alliance tarafından bildirilmişti. 2014'ten beri en az 45 mezarlığın yıkıldığını tespit etmişlerdi.
AFP muhabirleri yıkılan mezarlıkların olduÄŸu birkaç bölgeyi ziyaret ettiler. Bazılarında, daha sonradan bilim adamları tarafından insana ait olduÄŸu doÄŸrulanan çok sayıda kemik buldular.
CNN, yurtdışında yaÅŸayan Uygur topluluÄŸu tarafından bilinen bölgeleri yıllar içinde alınan uydu görüntüleriyle karşılaÅŸtırarak 60'dan fazla mezarlığın artık yerlerinde bulunmadığını tespit etti.
Çin hükümetinden mezarlık yıkımını inkar eden bir açıklama gelmedi. DışiÅŸleri Bakanlığı'ndan bir sözcü yaptığı bir açıklamada ÅŸöyle söyledi: "Sincan'daki yönetim tüm etnik grupların mezarlıklarını, cenaze ve defin yöntemlerini seçme özgürlüÄŸü konusunda tamamen saygılı ve onların bu hakkı güvence altına almış durumda.”
Batı Aksu ÅŸehrindeki bir mezarlığın "taşınmasını" ilan eden resmi duyuruda, mezarlığın "ÅŸehir planlama talebini karşılamak ve yapılaÅŸmayı teÅŸvik etmek" amacıyla kaldırılması gerektiÄŸi söylendi.
CNN, Uygur kültürü veya uydu görüntüleri konusunda tecrübesi olan Kanada, ABD ve Avustralya'dan 5 uzmanla önce-sonra görüntülerini paylaÅŸtı. Uzmanlar arasında, Çin'deki Ä°slam ile ilgili araÅŸtırmalarının bir parçası olarak uydu görüntülerini kullanan saygın bir tarihçi olan Rian Thum da vardı.
Thum, kendisiyle paylaşılan uydu görüntülerinin çoÄŸunluÄŸunda mezarlıklara zarar verildiÄŸini kesin olarak doÄŸruladı. DiÄŸer dört uzman ise geri kalan bölgeleri teyit etti.
16 Aralık'taki bir basın toplantısında, Çin DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsü Geng Shuang vatandaÅŸların dini inanç özgürlüÄŸünün Sincan'da güçlü bir ÅŸekilde korunduÄŸunu ve yerel halkın Çin hükümetinin "terörizmle mücadele ve istikrarı koruma" önlemlerini desteklediÄŸini ifade etti.
Ä°NSAN HAKLARI KRÄ°ZÄ°
Çin, Uygur halkının kasıtlı olarak genellikle Mandarince konuÅŸan Han Çinli nüfusa benzetilmeye çalışıldığını doÄŸrulayan belgelerin yayımlanmasından sonra yoÄŸun ve nahoÅŸ bir uluslararası inceleme altında.
ABD DışiÅŸleri Bakanlığı, 2017'den bu yana Uygurların da içinde bulunduÄŸu Müslüman etnik azınlıklardan 2 milyon kadar insanın gözaltı kamplarında tutulduÄŸunu söyledi.
Çin hükümeti, insan hakları ihlalleri iÅŸlediÄŸini sürekli olarak reddediyor. Kampların, terörist saldırılara yol açan dini aşırılığı ortadan kaldırmak için tasarlanmış, gönüllülüÄŸe dayalı mesleki eÄŸitim kampları olduÄŸunu söylüyor.
Temmuzda, Çin'in Sincan Özer Bölgesi BaÅŸkanı Shohrat Zakir de bu kampları "mesleÄŸi eÄŸitim merkezleri" olarak tanımlamıştı.
"Bunlar bazı insanların adlandırdığı gibi toplama kampları deÄŸiller." dedi. "Ä°nsanlar sürekli olarak buraya gelir ve buradan giderler... Buraya gelenlerin çoÄŸu topluma geri döndü bile."
Ancak Kasım ayında uluslararası medya tarafından yayımlanan sızdırılmış belgeler, müstahkem gözaltı merkezlerinde koordineli bir "ideolojik" yeniden-eÄŸitim programının detaylarını ortaya koydu ve Pekin'in anlatısını baltaladı.
Bu, Uygur vatandaÅŸlara karşı koordine edilen mücadeleye dair ilk kanıt deÄŸildi. Çok sayıda eski tutuklu CNN'e kamplarda iÅŸkence gördüklerini ve Çin Komünist Partisi'ne baÄŸlılık yemini etmeye zorlandıklarını anlatmıştı.
Bu yılın baÅŸlarında sızdırılan bir video mahkumların, yoÄŸun koruma altında, gözleri baÄŸlı ve zincirli bir ÅŸekilde bir trenden indiÄŸini gösteriyordu.
Kampların dışında ise hükümetin Uygur kültürüne ait temel unsurları ortadan kaldırmaya çalıştığı görülüyor.
Bir milyondan fazla Çinli memur, yeterince vatansever bir ÅŸekilde davranmalarını saÄŸlamak için Uygur ailelerle birlikte kalmaya gönderildi. Uydu görüntüleri ve medya raporları ise bölge genelinde camilerin yıkıldığını ortaya koyuyor.
Thun: "Bu bildiÄŸimiz Uygur kültürünü silmek ve onu Çin Komünist Partisi tarafından onaylanan bir kültürle deÄŸiÅŸtirmek için gösterilen devasa bir çaba."
TOPLANMA YERLERÄ°
Mezarlıklar her kültürde önemlidir fakat belki de Uygur kültüründe çok daha büyük bir öneme sahiplerdir. Mezarlıklar, köy yaÅŸamının merkezinde, bir neslin son nesille buluÅŸtuÄŸu ve baÄŸ kurduÄŸu bir yerdedir.
“Ä°nsanlar, her yıl Uygur bölgesinin dört bir yanından türbelere ya da mezarlıklara gelirler. Buralarda, saÄŸlık ve bereket için dua ederler, komÅŸularla tanışırlar, ortak bayramları paylaşırlar ve karnaval benzeri pazarlarda alışveriÅŸ yaparlar.” diyor Thum.
Uzmanlar ve aktivistler yüzlerce yıllık mezarlıkların birkaç ay içinde ortadan kaldırıldığını söylüyor.
Belgelere ve Uygur aktivistlere göre, güneybatı Hotan'ın merkezindeki Sultanim mezarlığı bin yıldan fazla zamandır oradaydı ve manevi anlamda ÅŸehirdeki en önemli yerlerinden biriydi.
Uydu görüntülerine göre ise bu mezarlık Nisan 2019 itibarıyla dümdüz edilmiÅŸ durumda.
AFP'nin araÅŸtırması, bazı mezarlıkların, bir zamanlar sahip oldukları manevi konumları göz ardı edilerek hızlı bir ÅŸekilde yeniden imara açıldığını, temizlendiÄŸini ve modern binalarla donatıldığını gösterdi.
Sultanim Mezarlığı’nın bir kısmı ÅŸu an otopark olarak görünüyor.
Ayrıca CNN farklı ÅŸehirlerde mezarlıkların yerlerinin deÄŸiÅŸtirilmesini onaylayan çok sayıda halka açık belge buldu.
Mayıs 2017'de yayımlanan duyuruda, mezarlıkta bulunanların akrabalarına, kaldırma ve yer deÄŸiÅŸtirme çalışmaları baÅŸlamadan önce gelmeleri ve sevdiklerinin mezarlarını kaydettirmeleri için iki haftadan biraz fazla bir zaman verildiÄŸi bildirilmiÅŸti. Bildiride, "Verilen süre içinde kaydedilmeyen mezarlar sahipsiz mezarlar olarak kabul edilecektir." deniyordu.
Sahipsiz mezarlara ne olacağından ise bahsedilmemişti.
Yıkımın diÄŸer resmi nedenleri arasında, "kültürel ve ideolojik ilerlemeyi teÅŸvik etmek" için "medeni" mezarlıklar inÅŸa etme isteÄŸi vardı.
‘KÜLTÜREL SOYKIRIM’
Aziz İsa Elkun, babasından kalanlara ne olduğunu bilmiyor.
Sincan'da kalan ailesiyle iletiÅŸime geçmenin dahi çok tehlikeli olduÄŸuna inanıyor. Bölgede yaÅŸayan insanlar için, dış dünyayla iletiÅŸim kurmak polis denetiminin artmasına da sebep oluyor.
Uluslararası Af Örgütü, yurtdışından aranan kiÅŸilerin bazen yetkililer tarafından göz altığına alındığını bildirdi. Elkun'un da kendi eylemleri yüzünden saÄŸlık açısından iyi durumda olmayan 78 yaşındaki annesinin polis gözetimine alınacağından korkuyor.
Hatta uluslararası medyaya konuÅŸmasının dahi ülke içindeki ailesi için olumsuz sonuçlar doÄŸurmasından endiÅŸe ediyor.
Fakat Elkun, Sincan'da yaÅŸananları "kültürel bir soykırım" olarak nitelendirerek konuÅŸmaktan baÅŸka bir çaresi olmadığına inandığını söylüyor: "Artık (bu hükümetle) birlikte yaÅŸamamız mümkün deÄŸil, kırmızı çizgiyi çoktan geçtiler."
Mütercim: Hilal Ayyıldız Çifçi
Orijinal Haber: https://edition.cnn.com/2020/01/02/asia/xinjiang-uyghur-graveyards-china-intl-hnk/?utm_medium=social&utm_source=twCNN&utm_content=2020-01-02T12:03:55
Henüz yorum yapılmamış.