Analiz: Neden deprem değil çürük bina öldürür
Follow @dusuncemektebi2
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunun bilinciyle hareket edilmeli. Depremler yerkabuğunun kaçınılmaz bir gerçeği. Önemli olan deprem gerçeğine uyum sağlayabilmek, bu gerçekle birlikte yaşayabilmek ve bütün planları buna göre yapmaktır. Türkiye’nin yüzde 93’dan fazlası deprem bölgesi olup ülkemizde iki büyük fay hattı bulunmaktadır.
Elazığ’da 24 Ocak'ta meydana gelen ve çevre illerde de ciddi bir etki yaratan depremin olduÄŸu bölge bu hatlardan DoÄŸu Anadolu Fay Hattı üstünde yer almaktadır.
Ä°statistiki verilere göre, dünyada bir yıl içerisinde ortalama 500 bin deprem gerçekleÅŸmekte. Bu depremlerin ancak 100 bine yakınını insanlar hissedebilir. Yaklaşık 400 bin depremi insanlar hissedemez.
Dünyada ortalama her yıl, 1-2 kez 9 ÅŸiddetine yakın deprem olmakta. Bu depremler de daha çok okyanus ülkelerinde meydana gelmekte.
Guatemala. Åžili, Peru, Endonezya, Ä°ran, Pakistan, Portekiz, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan, Ä°talya, Japonya ve ABD gibi ülkelerde sıklıkla ve küçük ÅŸiddetlerde depremler meydana gelmektedir.
Türkiye'nin bulunduÄŸu coÄŸrafya, 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüÄŸünde 23 deprem olmuÅŸtur.
Åžekil 1. Türkiye’de yıllara göre deprem sayısı / Görsel: AFAD
Elazığ’da deprem bölgesinde havadan bir görüntüsü / FotoÄŸraf: AA
Åžehirleri fay hatlarının geçmediÄŸi bir yere taşınamayacağına göre tek çare önlem almak, güvenli ve saÄŸlam binalar inÅŸa etmektir.
Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre 22 milyon konut içindeki 6-6,5 milyon konutun depreme dayanıksız olduÄŸunu ifade edilmekte.
Bu ifadeden tespit edilmiÅŸ bir bilgi olduÄŸu sonucu çıkmaktadır. Bu konu ile ilgili mevcut bir yapı envanteri var ise bu envanterin kamuoyu ile paylaşılması faydalı olur.
Böylece, varsayımların ve bilgi kargaÅŸasının önüne geçilir. Mühendislik hizmeti alınmadan yapılan ve kaçak yapılaÅŸmaya neden olan binalar tespit edilebilecek ve bu konuda gerekli tedbirler alınabilecektir.
Kesinlikle yıkılması gerekenler
Kentsel dönüÅŸüm kapsamında binalar, üç gruba kategorize edilerek; ‘kesinlikle yıkılması gerekenler’, ‘güçlendirilerek kullanılabilecekler’ ve ‘deprem riski olmayan binalar’ olarak tasnif edilmeli.
Öncelikle Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı, elindeki istatistiki bilgilere göre hangi binalar mutlaka yıkılması gerekenleri ve yeniden yapılacakları ile ilgili bilgileri kullanıma açmalı.
Resmi açıklamalara göre, Elazığ depremi sonucu Elazığ'da 4 bin 600 bina yıkılacak. Bunlardan acil yıkılması gereken ağır hasarlı bina sayısı 441.
Bina deÄŸil alan dönüÅŸümü esas alınmalı.
Depremden etkilenen köylerde çelik konstrüksiyon prefabrik binalar yapılabilir.
Yapı Yasası
Müteahhit-proje-uygulama-malzemeler-denetimler kontrol altına alınmalı ve onaylanmalı.
Tüm yönetmelikleri aynı çatı altında bir araya getirecek, bürokratik muhataplık sayısını azaltan, teÅŸvik kadar cezayı da öngören, denetim ve gözetimi güçlü kılan bir ‘Yapı Yasası’ oluÅŸturulmalı.
Türkiye, yüzde 93’ü deprem bölgesinde olan bir ülkedir.
Dolayısıyla tekniÄŸine uygun ve sorumlu olarak zemin etütleri, planlama, malzeme kaynakları ve kaliteleri, akıllı proje inceleme, onaylama, izleme ve denetim mekanizması dahil kurumsal kapasitesi güçlü ve iÅŸlevsel bir sistem (bakanlık gibi) kurulmalı.
Dayanışma, tekniğine uygun ve depreme dayanılıklı binaların planlanması, projelendirilmesi, yapılması ve denetlenmesi daha anlamlı ve doğru olur.
Yapı Belgesi
Madencilik - girdi malzeme - inÅŸaat malzemesi üretimi - lojistik - uygulama - denetim - onay süreçlerinin tamamını içeren 'Yapı Yasası' ile binalara, tüm yönetmelikleri ve su yalıtımı dahil tüm yalıtımları - enerji verimliliÄŸi - su ve atık denetimi - ortam hava kalitesi - zemin etüdü gibi konuları karşıladığına dair bir 'Yapı Belgesi' verilmeli.
Yapı Belgesi alan bir yapı, en deÄŸerli ve en yüksek teÅŸviki hak eden yatırım muamelesi görmeli.
Bu Yapı Belgesi, karşılığı sigorta ÅŸirketleri de DASK ya da Konut Sigortası dışında, en az 10 yıl süreli olarak ilgili binalar için verilen Yapı Belgesi’ne giren konularda Yapı Güven Sigortası adı altında bir sigortayı devreye almalı.
Denetim
Mevzuata ve denetim mekanizmasına raÄŸmen bilgisizlik, bilinçsizlik ve maddi kazanç hırsı her alanda olduÄŸu gibi bu alanda da yasalara aykırı davranışlara sebep olmakta.
Denetim konusunda disiplini saÄŸlamak için de olası ihmallerin önüne geçecek denetim mekanizması çalışır hale getirilmeli.
Ä°nÅŸaatlarda sadece betonun, demirin deÄŸil, yalıtım baÅŸta olmak üzere tüm malzemelerin, yapım/uygulama süreçlerinin de denetlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla doÄŸru malzemenin doÄŸru yerde doÄŸru ÅŸekilde kullanılması ve tüm bu sürecin doÄŸru ÅŸekilde denetlenmesi, kalitesiz ve plansız yapılaÅŸmadaki sorunların önüne geçilebilmesi için denetimdeki aksaklıkların çözülmesi ÅŸarttır.
Yaklaşık 200 binin üzerinde müteahhit için, kapsamlı, pratik ve akıllı denetim mekanizması geliÅŸtirilmeli.
Yapan ve onaylayan sorumlu olmalı.
Kolon-kiriş bağlantısı olmadan yapılan iki bina. Bu ve benzeri binaların derhal yıkılması gerekir.
Yeni bir bina ve kolon nereye bağlı? Bu binanın derhal yıkılması gerekir.
Resim 2. Derhal yıkılması gerekli binalar / Görsel: Twitter
Resim 3’te beton kolonda 30 cm büyüklükte taÅŸ parçaları görülüyor. Granülometri hiç uygun deÄŸil. Deprem bu zayıf kesiti hiç affetmemiÅŸ.
Resim 3. Taşıyıcı kolonda 30 cm büyüklükte taÅŸ parçaları, Bingöl Depremi-Mayıs 2003.
Binalarda hem kolon hem de kiriÅŸ güçlü olmalı. Resim 4’te zayıfı kolonlar ve güçlü kiriÅŸler verilmiÅŸtir.
Resim 4. Zayıf kolonlar ve güçlü kiriÅŸler
Binalarda kullanılan beton ve demir ne kadar kaliteli olursa olsun, kolon ile kiriş birleşme noktaları standartlara uygun yapılmazsa o bina yıkılır.
Resim 5. Kolon kiriş bileşme noktası zayıf bina
6-6,5 milyon depreme dayanıksız konut gerçeÄŸi ortada iken bilgisiz, bilinçsiz, kontrolsüz ve denetimsiz, belgesiz ve izinsiz yapılaÅŸmalara kesinlikle müsaade edilmemelidir.
C25
2007'de, 1 cm2'si 200 kilogram yük taşıyabilecek betonla (C20) bina yapma zorunluluÄŸu getirildi. 2018'de ise, 1cm2'si 250 kg taşıyacak betonla (C25) bina yapma zorunlu oldu.
E-beton
Yapı stokunu oluÅŸturan inÅŸaatlarda en çok tercih edilen yapım sistemi olan betonarme, karkas sisteminde betonun yapı güvenliÄŸini yüzde 100 etkilemektedir.
DüÅŸük oranlarda da olsa; üretim alanı, ÅŸantiye ve laboratuvar ortamlarında beton kalitesinde hata, kayıp ve kaçaklar yaÅŸanıyor.
e-beton sisteminin yurt genelinde kullanılmaya baÅŸlanmasından itibaren denetim ve deney sonuçlarının yapı sahibi ya da kullanıcısı ile paylaşılmasına imkan saÄŸlayacak olan e-devlet sistemine entegrasyonu çalışmaları da eÅŸzamanlı olarak sürdürülecektir.
Bu sayede inşaatlardaki yapı denetim hizmetlerinin akıllı doğal bir denetime tabi olacağı da değerlendirilecektir.
Böylece vatandaÅŸlar, ayrıca kullanılan hazır beton sınıfını sorgulayabilecektir.
E-devlet
VatandaÅŸ ev satın almak ve kiralamak istediÄŸinde ‘e-devlet’e konutun ada-parsel numarasını girerek her türlü bilgiye ulaÅŸabilmeli.
Sistemle evlerin yaşı, projesi, proje onayı, inÅŸaat safhasında çekilmiÅŸ fotoÄŸrafları, müteahhidi, beton numunesi sonuçları yer almalı.
Güçlendirme/yenileme çalışmaları
Güçlendirilerek kullanılabilecek binaların güçlendirme/yenileme çalışmalarının da ihmal edilmemeli.
Tüm binalar yıkılıp yeniden yapılmayacak dolayısıyla kentsel dönüÅŸüm sürecinde binaları depreme karşı güçlendirme çözümünü iyi deÄŸerlendirmek gerekir.
Avrupa BirliÄŸi üyesi ülkelerden farklı olarak deprem kuÅŸağında yer alan ülkemizde, güçlendirme/yenileme çalışmalarının ihmal edildiÄŸini ve Avrupa’ya göre geride kalındığı görülüyor.
Avrupa’da son yıllarda, ekonomik olmasa da teknik olarak mümkünse yıkım-yeniden yapım yerine güçlendirme/yenileme yaklaşımı benimsenmekte.
Güçlendirme/yenileme çalışmaları ile binaları yıkmadan da depreme hazırlıklı hale getirmek mümkün.
1967 depreminde Sakarya Valilik binası hasar görmüÅŸ ve daha sonra güçlendirilerek kullanılır hale getirilmiÅŸ, hatta 1999 depreminde Deprem Koordinasyon Merkezi olarak kullanılmıştır.
Benzer ÅŸekilde Kocaeli Körfez’de yapılan bir un fabrikası, 1967 depreminde hasar görmüÅŸ, kolonları, mantolama ile güçlendirilmiÅŸ ve kullanılır hale getirilmiÅŸtir.
Güçlendirme/yenileme teknolojileri, ülkemizde geliÅŸtirilmeli ve güçlendirilmeli.
Derin Yenileme
Uluslararası alanda ‘Deep Renovation’ denilen, ülkemizde de ‘Derin Yenileme’ olarak adlandırılan çalışmalar; bir yapının güçlendirilmesinden, dış cephesine, iç makyajlanmasından bacasına tesisatına kadar her unsurunun yenilenmesini ifade etmektedir. ‘Derin Yenileme’ aslında, güçlendirme, iklimlendirme, ısıtma-soÄŸutma, aydınlatma ve yangın güvenliÄŸinin yanı sıra enerji verimliliÄŸini de kapsamaktadır.
17 AÄŸustos Marmara Depremi
17 AÄŸustos Marmara Depremi sonrasında Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından, 55 bin 651 konut ve iÅŸyerinde yapılan inceleme ve kontrollerde binaların yüzde 79’unun hasarlı bulunduÄŸu ifade edilmiÅŸtir.
Hasarlı binaların yüzde 64’ünde nemin yol açtığı korozyon (paslanma) tespit edilmiÅŸtir. Unutmayalım ki su yalıtımsız bina, yavaÅŸ yavaÅŸ çürür ve çöker.
Su yalıtımsız bina: Ä°nsanı gam, duvarı nem tüketir
Yapı ömrü ve dayanıklılığını tehdit eden en büyük etken sıvı veya gaz fazındaki “su” dur.
Ülkemizde ki yapı stokunun nerdeyse tamamı beton ile çeliÄŸin iyi uyumunu ortaya koyan betonarmeden üretilmektedir.
Betonarme içerisinde bulunan demir donatı ise atmosfer koÅŸullarından ve özelliklede sudan çok ciddi seviyelerde olumsuz etkilen bir malzemedir.
Nüfusunun yüzde 93’i çeÅŸitli derecelerde deprem kuÅŸağı üzerinde yaÅŸayan ülkemizde depremin korkunç etkileri ile karşı karşıya kalmamak, maksimum can güvenliÄŸi saÄŸlamak için doÄŸru bina tasarımı ve uygulamalarının yanı sıra standartlar uygun olarak üretilmiÅŸ ürünler ile yapılacak su yalıtım uygulamalarının gerekliliÄŸi aÅŸikardır.
Su veya hava teması kesilmemiÅŸ betonarme içindeki demir, “oksitlenir, paslanır, korozyona” uÄŸrar ve çekme kuvveti zayıflar.
Yapıya nüfuz eden su; yapıların taşıyıcı (kolon, kiriÅŸ) kısımlarındaki donatıları korozyona uÄŸratarak, kesitlerinin azalmasına ve yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düÅŸmesine neden olur.
Korozyona baÄŸlı olarak donatı kesitinde oluÅŸan kayıp, donatının baÅŸlangıçta tasarlanan hesap deÄŸerlerini karşılayamamasına neden olur ki buda yapı güvenliÄŸi açısından hiçte istenmeyen bir durumdur.
Donatı ve korozyon iliÅŸkisini ortaya koyan akademik çalışmada korozyon kaynaklı donatı kesit kaybının 0.25 mm/yıl olduÄŸu bir kabul sonucundan hareketle donatı taşıma kapasitesinin 5 yılın sonunda yüzde 50 sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’nı 24 yıl sonunda tamamını kaybedeceÄŸi iddia edilmiÅŸtir.
Donatı korozyonu deprem veya herhangi bir dış etki olmaksızın belirli süre sonra yapıların çökmesine yol açmaktadır. Bu durum da maalesef ülkemizin yabancı olmadığı bir gerçekliktir.
Uluslararası çalışmalar, su yalıtımı olmayan binaların sadece on yıl içinde taşıma kapasitelerini yüzde 66'ya kadar kaybedebileceÄŸini göstermiÅŸtir.
Bu, zayıflamış temeller, aşınmış takviye çubukları ve zayıf çatıdan kaynaklanabilir.
Bu zayıflıklar, sırayla, çatılarda, çökmüÅŸ duvarlarda, çatlak ve sızan temellerde ve kolon/kiriÅŸlerde oyulmaya yol açmaktadır.
YaÅŸadığımız deprem felaketleri; çok sayıda can ve mal kaybına neden olmuÅŸ ve içerisinde yaÅŸamakta olduÄŸumuz yapıların güvenirliliÄŸinin sorgulanmasının yolunu açmıştır.
Yapılarımızın üzerine inÅŸa edildikleri zeminin uygunluÄŸu, inÅŸaat tekniÄŸi yönüyle hem malzeme hem de uygulama metotlarının bilimselliÄŸi, uzun ömürlü ve dayanıklı yapı kavramları gündemimizin ilk sıralarında yerlerini aldılar.
Yapıların uzun yıllar boyunca dayanıklılığını koruması için; zemin etüdünün yapılması, yapının tekniÄŸine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden su yalıtımı ile korunması gerekir.
Su yalıtımsız binalarda;
Bodrum ve zemin katlarda binanın taşıyıcı sistemleri çabuk korozyona uÄŸrar,
Çabuk çürür,
Hızlı yaşlanır,
Depreme dayanıksız hale gelir.
Binaların bodrum katındaki veya en alt otoparkındaki temel taşıyıcı sistemleri;
Su yalıtımı yapılmamış,
YorulmuÅŸ,
Yıpranmış,
Korozyona uğramış,
KesilmiÅŸ
ise bina risklidir.
Åžekil 1. Deniz kenarında korozyona uÄŸramış yapı örnekleri
Yapıların, her yönden gelebilecek suya veya neme karşı korunmaları için, yapı kabuÄŸunun yüzeyinde yapılan iÅŸlemlerin tamamına “su yalıtımı” denir.
Yapısal su yalıtımı; genel olarak beton elemanların imalatı sırasında imalat kolaylığı saÄŸlamak, betonun kalitesini arttırmak, istenen özelliklerin verilmesini saÄŸlamak ve su geçirimsizliÄŸi elde etmek amacıyla toz yada likit halde bulunan yapı kimyasallarının katkı olarak kullanılması ile yapımıza su giriÅŸini ve etkilerini azaltıcı uygulamalar bütünüdür.
Yüzeysel su yalıtımı: Suyun bulunabileceÄŸi dış ortam ile yapı kabuÄŸu arasında su geçirimsiz katman oluÅŸturmak için yapılan iÅŸlemler bütünüdür.
Bu amaçla kullanılan su geçirimsiz özel malzemelere su yalıtım malzemeleri denir.
Su yalıtım malzemeleri kullanım amacı ve bölgesine göre; ortamdaki su basıncına, zeminin yapısına, yapıdan beklenen hareketlere, ürünün üzerine gelecek olası yüklere ve yapıdaki detaylara göre seçilmelidir.
Yapısal su yalıtımı uygulamaları önlem olarak ve yüzeysel su yalıtımı baÅŸta temel ve çatılar olmak üzere gerekli olan tüm bölgelere çözüm olarak mutlaka uygulanmalıdır.
Su yalıtımı
Uzunca yıllardır eksikliÄŸini duyduÄŸumuz su yalıtım yönetmeliÄŸi Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve 27 Ekim 2017 tarihinde 30223 “Binalarda Su Yalıtımı YönetmeliÄŸi” adı altında Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 01 Haziran 2018 tarihinde yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.
Bu yönetmelikte temel hedef, binaların, özellikle zeminlerde ciddi ÅŸekilde neme maruz kalması ve korozyona uÄŸramasının önüne geçmektir.
Binaların güvenli, saÄŸlıklı, kaliteli ve uzun ömürlü olması için tüm ilgili paydaÅŸlarla beraber gerekli çalışmalar yapılmıştır.
Depremlerde binaların yıkılmasının en büyük nedenlerinden birinin, zemindeki kolonların, kiriÅŸlerin ciddi ÅŸekilde korozyona uÄŸraması ve böylece binaların taşıma yükünün azalması olduÄŸu anlaşıldı.
Bu yönetmelikle, binaların taşıma yükünün ilk yapıldığı andaki pozisyonunda korumasını saÄŸlamaktır.
Bunun için de yeni yapılacak binalarda özellikle su yalıtım projeleri, su yalıtımı malzemeleri ve su yalıtımının uygulanmasıyla ilgili bir yol haritası, yönetmelikle ortaya konmuÅŸtur.
Can ve mal güvenliÄŸini saÄŸlayabilmek için alınacak en temel önlemlerin başında depreme dayanıklı, uzun ömürlü binalar inÅŸa etmek gelmektedir.
Günümüz inÅŸaatları en az 100 yıl için yapılmalı, kent mimarisi de bu yaklaşımla ÅŸekillenmeli ve sık sık deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilmemelidir.
VatandaÅŸa, "Yalıtımsız binaların ömrü 30 yıldır; ama su yalıtımı yapılırsa binalarınızın ömrü 80-100’a çıkar" demek, bundan dolayı su yalıtımı uygulamasının gerekliliÄŸini anlatmak lazım.
Doğru proje, doğru malzeme, doğru uygulama ve bunların doğru bir şekilde uygulanmasıyla binalarımız, şehirlerimiz daha kaliteli hale gelir.
Ülkemizdeki 22 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması çok doÄŸru ve anlamlı deÄŸil. Su yalıtımıyla binaların yıkılmasını önlenebilir.
Buna göre binalarımızın suyun etkisi altında kalan tüm alanlarının (temeller, temel perde duvarları, kolon ve kiriÅŸleri, ıslak hacimler, çatılar) su yalıtım projelerinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü zorunlu hale getirilmiÅŸtir.
Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından; yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler, yatırımcı kuruluÅŸlar, yapı sahipleri, tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar, yapı yapılmasında ve kullanımında görev alan denetim elemanları, yapı deÄŸerlendirme ve iÅŸletme yetkilileri görevli, yetkili ve sorumludur.
Tüm bu bilgilerin ışığında betonarme olarak ürettiÄŸimiz yapılarımızın temel seviyelerini gerek yeraltı suyunun etkilerinden gerekse de yüzeysel suların etkilerinden korumak için doÄŸru tasarlanmıştır su yalıtım uygulamalarının yapılması esastır.
Su Yalıtım Denetimi
Çok uzun yıllardır beton üzerinde ciddi piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini yürüten Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’nın betonu ve betonarmeyi koruyacak ürünler olan su yalıtım malzemeleri için de denetim ve gözetim faaliyetlerine öncelik vermesi çok önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Su yalıtım uygulamalarının, yerinde yapılacak denetimleri uygulamaların doÄŸurduÄŸu kritik sonuçlar göz önünde bulundurulduÄŸuna büyük önem arz etmektedir.
Bu noktadan hareketle Yapı Denetim KuruluÅŸlarının su yalıtım uygulamalarına yönelik denetim faaliyetlerini de büyük bir özenle yürütmeleri gerekmektedir.
Proje Hazırlama Ve Onayı
GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde her diploma sahibi her yetkiye sahip deÄŸildir. Riskli bölgelerde depreme dayanıklı proje hazırlama ve projeyi inceleme tecrübe ister.
Lisans ve lisans üst seviyede, belli üniversitelerde proje hazırlama ve proje denetleme konularında mühendislik derslerin, depreme dayanıklı tasarım derslerin bir ÅŸekilde verilmesi lazımdır.
Son zamanlarda farklı üniversitelerde dersler açılmaya baÅŸladı ama yeterli deÄŸil, teÅŸvik edilmeli.
Bir yapının projelendirilmesi ve yapımı; beÅŸ ana hedefin göz önüne alındığı ve bu ilkelere göre çözülen bir optimizasyon problemidir.
Bunlar:
Dayanım,
Dayanıklılık,
Ä°ÅŸlevsellik,
Ekonomik olma,
Estetik olma
Denetim Firması Sigortalı
Denetim firması sigortalı olmalı, her şeyden sorumlu olmalı, zararları karşılayabilmeli.
Güvenli inÅŸaat için, teknik müÅŸavirlik sisteminin, proje safhasının ve ÅŸantiye inceleme ve denetim mekanizmasının güçlü olması gerekir.
"Sesimi duyan var mı?"
Sesimi duyan var mı anonsunu duymamak için yaÅŸadığımız binalarda;
Kolonları ve perde duvarları kesmeyeceksin, delmeyeceksin.
Temele zarar vermeyeceksin.
Binalara eklenti yapanlara ve kolonları kesenlere ciddi yaptırımlar uygulanmalı.
Müellif: Prof. Dr. Mustafa Öztürk ( 2014-2018 arası Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı MüsteÅŸarı, 23. Dönem Hatay Milletvekili )
Kaynak: The Independent Türkçe
Henüz yorum yapılmamış.