Tercüme Haber
Türcüme Haber: Barış Planı ve Filistin'in Geleceği
Follow @dusuncemektebi2
Washington'ın kimseyi şaşırtmayan bu Amerikan önerisi gerçekleştirdiği uzun tanıtıma karşı İsrail’den övgüler gelirken Batı’da genel bir memnuniyet vardı. Ancak birçok insan için de şok edici bir öneriydi
Modern tarih, Filistinlilerin artık bir davaya dönüÅŸen ve etrafında olup bitenler yüzünden onlarca yıldır çektikleri acılar gibi baÅŸka acılara tanıklık etmemiÅŸtir. Filistin davası, artık kronikleÅŸmiÅŸ bir meseleye ve karmaşık bir uluslararası soruna dönüÅŸtü.
Ä°ÅŸte o Filistin sorunu, ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın "Yüzyılın Fırsatı" diyerek abarttığı ve bir buçuk yılı aÅŸkın bir süredir test edilen Yüzyılın AnlaÅŸması balonunun duyurulmasının ardından tehlikeli bir dönüÅŸ yaptı.
Burada maksadımız anlaÅŸmanın ayrıntılarının irdelemek deÄŸil. Bu görev, çok sayıda Arap haber ajansının yanı sıra analiz ve karşılaÅŸtırma konusunda çeÅŸitli uluslararası merkez tarafından yerine getirildi. ABD yönetimi, söz konusu anlaÅŸmanın Filistin meselesine yönelik uluslararası bir çözüm bulmak için son ÅŸans olduÄŸunu açıkça duyurdu.
Washington'ın kimseyi ÅŸaşırtmayan bu Amerikan önerisi gerçekleÅŸtirdiÄŸi uzun tanıtıma karşı Ä°srail’den övgüler gelirken Batı’da genel bir memnuniyet vardı. Ancak birçok insan için de ÅŸok edici bir öneriydi.
Onlarca yıldır olduÄŸu yerde sayan dava artık sahipleriyle birlikte kireçlenmiÅŸ bir halde. Filistin davasının Arapların birinci önceliÄŸi olması, yeni fikirlerin üretilmesi, mevcut tutumların yinelenmesinin yanı sıra Müslüman ülkelerin çoÄŸunluÄŸunun Filistin davasını merkezi bir konu olarak görmeleri oldukça doÄŸaldır.
Bu dava, OrtadoÄŸu savaÅŸları meselesidir. Bu dava Filistin intifadaları meselesidir. Bu dava bölge halklarını ve çeÅŸitli olaylarını etkileyen Arap-Ä°srail çatışması meselesidir.
Araplar ve Ä°srailliler arasında hüküm sürecek, Filistinlilerin anavatanlarının sabitelerini yüceltmediÄŸi, Ä°sraillilerin bahsettikleri güvenlik garantilerini elde ettiÄŸi yeni bir zihniyet istiyoruz. Bu yeni düÅŸünme modeli, ancak olanların ve geçmiÅŸin gölgesinden kurularak elde edilebilir.
Yüzyılın AnlaÅŸmasını Filistin meselesinin çözümüne iliÅŸkin uzun soluklu aÅŸamalardan biri olarak görüyoruz. Tıpkı öncekiler gibi kendisinden beklenenleri yerine getirmesini bekliyoruz.
Barış Planı’nın büyük bir kısmı Filistin’in sabiteleriyle çeliÅŸiyor. Bu yüzden aÅŸağıdaki maddelerde söz konusu planın çevresinde geliÅŸen bir takım durumları, duyurusunun zamanlamasını ve planın etrafındaki uluslararası ve bölgesel koÅŸulları tartışıyoruz:
1- Yüzyılın AnlaÅŸması’nın zamanlaması uluslararası ve bölgesel koÅŸullar ve Amerikan ÅŸartlarıyla iliÅŸkilidir. Uluslararası koÅŸullar; ABD ile Çin arasındaki ticaretle ilgili soÄŸuk savaÅŸ, Tahran ve Washington arasındaki Batı Asya ve OrtadoÄŸu sahnesinde olası çatışmadır. Bölgesel koÅŸullar ise Libya’da süren çatışmanın gölgesinde oluÅŸmaktadır. ErdoÄŸan, ÅŸimdiye kadar sonuçları hesaplamamış gibi görünen bir maceraya atılmaya çalışıyor.
ABD BaÅŸkanı Donald Trump ise, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki çekiÅŸmenin kızışması çerçevesinde koltuÄŸundan olma riskiyle karşı karşıya. Åžahsen bu durumdan kurtulabileceÄŸini ve ABD’nin geliÅŸen ekonomisinin, BaÅŸkan Trump'a ve onun ‘Önce Amerika’ sloganına dayandığı için Trump’ın ikinci kez baÅŸkanlığa seçilebileceÄŸini düÅŸünüyorum. Buradan bakıldığında Yüzyılın AnlaÅŸması’nın duyurulduÄŸu zamanın ne kadar manidar olduÄŸu anlaşılabilir.
2- Uluslararası iliÅŸkiler uzmanları, ABD ve Ä°srail için Yüzyılın AnlaÅŸması’nın duyurulması için OrtadoÄŸu’nun bugünkü içinde bulunduÄŸu koÅŸullardan daha iyisini düÅŸünemiyorlar bile. OrtadoÄŸu, Arap Baharı olaylarıyla, DEAÅž ve benzeri terör örgütleriyle, Suriye'nin artık bölgesel sahnede dışarıya dönük rolünün olmayışıyla, Irak’ın kendi iç sorunlarına boÄŸulmasıyla, Mısır’ın doÄŸu ve batı sınırlarında ve hatta kuzeyde Akdeniz havzasında ve güneyde Nil Havzasında terör saldırılarına karşı mücadele ile meÅŸgul olmasıyla tükenmiÅŸ durumda.
Arap ülkeleri, içerideki sorunların ve Ä°srail'in saldırgan ve yayılmacı ırkçı politikalarından kaynaklanan genel tehdidin yanı sıra Ä°ran ve Türkiye’nin tehditleriyle uÄŸraşıyorlar. Tüm bu koÅŸullar, bu ÅŸüpheli Barış Planı’nın mevcut haliyle duyurulması için elveriÅŸli siyasi bir ortam yaratıyor.
3- ABD BaÅŸkanı Trump, özellikle Demokratların karşısına diÅŸli bir rakip çıkaramaması nedeniyle Beyaz Saray’a bir dahaki sefere beyaz atla girmek istiyor. ABD BaÅŸkanı yönetimi sırasında dünya için öngörülemeyen sürpriz politikalar takip etti. Bunlardan bazıları yolunda gitti. Kuzey Kore ile ABD arasındaki gerginlik yerini sakinliÄŸe bıraktı. Ä°ran ile iliÅŸkilerini, baÅŸta Körfez bölgesindekiler olmak üzere Arap ülkeleri önünde kendi çıkarına kullandı.
Kudüs ve Golan Tepeleri’nin ilhakı ya da Yahudi yerleÅŸim birimlerinin meÅŸruiyeti konusunda kendisinden önceki ABD baÅŸkanları herhangi bir giriÅŸimde bulunmadılar. Trump ise mutlak destek sundu. Bunun yanı sıra Avrupa ve Ä°ngiltere ile istikrarlı ve hatta iyi iliÅŸkiler kurdu. Böylece bir lider olduÄŸu mesajı verdi.
4- Filistin davası Arap ülkeleri ve Ä°slam dünyasının önceliÄŸi olmasına raÄŸmen son yıllarda, özellikle Arap Baharı olaylarından sonra, merkezi konu olma özelliÄŸini yitirip biraz daha geri plana itildi. Bölge ülkelerinin yaÅŸadığı sorunlar ve yaÅŸadıkları krizler sorunu farklı bir konuma getirdi. Bu nedenle söz konusu ülkeler kendi koÅŸullarına öncelik verdi.
Ayrıca iÅŸgal altındaki Filistin topraklarındaki son durum ve gruplar ile siyasi güçler arasındaki görüÅŸ ayrılıkları da sorunun canlı kalmasına yansıyan faktörlerdi. Mesele, siyasi destek toplama aÅŸamasından, sempati toplama aÅŸamasına taşındı. Ancak bu durum sorunun, siyasi sonuçları üzerine güçlü ve net bir ÅŸekilde odaklanılması gerektiÄŸinden Filistin’in sorununu çözmede pek de faydalı olmadı.
Bana göre Kudüs’e dini açıdan odaklanmak yerine 1967'de iÅŸgal edilen Filistin toprakları olarak odaklanılmalı. Çünkü dini açıdan bakıldığında Filistin davasını eleÅŸtirmek oldukça sakıncalıdır. Bu durum, bu davaya hizmet etmeyen bir uluslararası ve bölgesel kutuplaÅŸma durumuna yol açıyor. Filistin meselesi, son derece siyasi bir meseledir. Filistin halkının hakları herhangi bir dini veya tarihsel iddia ışığında göz ardı edilemez.
5- Son yıllarda Filistin sorununu, Filistinlilerin yaÅŸam standardını yükseltebilecek ve iÅŸgal altındaki topraklarda ekonomik iyileÅŸme saÄŸlayabilecek ekonomik bir yaklaşımla çözmeye çalışan uluslararası giriÅŸimlere ve siyasi projelere de tanık olduk. Bu giriÅŸim ve planlar, baÅŸkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti talebine bir alternatiftir.
Son derece çarpık bir düÅŸünce olan bu giriÅŸimler gerçekliÄŸi yansıtamazlar. Çünkü Filistin halkı, doÄŸası gereÄŸi ve yıllarca süren büyük fedakarlıklardan sonra, siyasi haklarının olmamasını kabul etmez, kendi vatanında meÅŸru haklarının yerine ekonomik bir çözümün gelmesini mantığına sığdırmaz. Filistinlilerin Yüzyılın AnlaÅŸması’nı güçlü bir ÅŸekilde reddetmesi bunun iÅŸaretiydi.
Tüm bu analizlerin yanı sıra Barış Planı’nda baÅŸta iki devletli çözümün benimsenmesi ve eteklerinde de olsa Kudüs’ün bir bölümünün Filistin Devleti’nin baÅŸkenti olarak ilan edilmesi imkanı olmak üzere, birkaç noktanın dikkatle deÄŸerlendirilmesini istiyoruz. Bununla birlikte iki taraf arasındaki görüÅŸmelere ayrılan dört yıl boyunca Ä°srail’in yerleÅŸim birimi inÅŸaatını duracağının ve Filistin Devleti’nde Batı Åžeria ile Gazze arasında bölgesel bir birleÅŸmenin olacağını belirtilmesi de önemli noktalardan.
Ancak Ä°srail ve ABD daha önce de insanların aÄŸzına bir parmak bal çaldıkları ve Filistin halkının duygularıyla oynadıkları, yerine getirilmeyen içi boÅŸ birçok parlak vaatte bulundular.
Yüzyılın AnlaÅŸması, dünyanın ve insanların gündemini doldurmuÅŸ olsa da vatanlarını kaybeden insanların sorununa bir çözüm olmasını beklemiyoruz. Ellerindeki son toprak parçası da dünyadaki Yahudileri kendine çeken bir Yahudi Devleti kurma bahanesiyle iÅŸgal edildi. Bununla birlikte diasporadaki Filistinlilere ‘geri dönüÅŸ hakkı’ verilmeyen bir Filistin Devleti kurulmasına müsaade edildi.
Sorun, tüm bunlardan daha büyük ve Filistinlilere baÅŸkenti Kudüs olan bir ülke kurma hakkı vermeden barış saÄŸlanamayacaktır!
Müellif: Mustafa Feki (Mısırlı Yazar) / Kaynak: The Independent Türkçe
Henüz yorum yapılmamış.