Sosyal Medya

İstanbul Sözleşmesi ve post modern kurbanı: Baba

Post-modern sürgündür baba. Ailesinden sürgün, saygınlığından sürgün, büyüklüğünden sürgün. Şimdi babanın sürgün zamanları Türkiye’ye de uzandı. Türkiye’de de baba sürgündedir artık. Evinden atılandır. Ev, otoritesizdir, başsızdır. Bütün başların rahat girip çıkmasına açık hale gelmiştir. Artistler, patronlar, şarkıcılar…Çocuklarımız şimdi onların otoritesinde paramparça.



Erzincan’ın soÄŸuk bir kış gecesi. Sokak ortasında bir eski Reno araba. Sakallı, takkeli, orta yaÅŸ üstü bir baba. Reno arabada tek başına yaşıyor. Samimiyetiyle ve baba duygusuyla konuÅŸuyor. Bütün evlere sahip çıkma inancıyla tutuÅŸuyor. Bir Müslüman babanın sessiz çığlıklarını atıyor. Ä°nsanın içini yakan bir baba feryadına çarpılıyoruz. Çarpıldığımız babayı sokaÄŸa atan kanunun ve tutumun zalimliÄŸidir. Baba, çocuklarına Ä°slam’ı öÄŸütlediÄŸi ve Ä°slam’a uymalarını istediÄŸi için evinden dışarı atıldığını söylüyor. Evden uzaklaÅŸtırma denilen kanun, resmen babayı evinden sokak ortasına atmış. Babanın ruhunda fırtınalar kopuyor. Ä°stanbul SözleÅŸmesi’ne kızıyor. Bunun Müslümanların ailesini yıktığını söylüyor. Ä°ktidarı yardıma çağırıyor. Ama yine de hükümete inancını kaybetmiyor.
 
Siirt’te baÅŸka bir babanın hikayesi var. 17 yaşındaki kızı gece saat 23.00’te eve geliyor. Baba buna çok kızıyor ve kızına bir tokat atıyor. Anne ve kız ÅŸikayet ediyorlar onu. Baba evden uzaklaÅŸtırılıyor. Baba, kız kardeÅŸinde kalıyor. Fatih Sevgili arkadaşımıza diyor ki: “Ben ÅŸimdi ne yapayım. Herkese rezil oldum. Eve gitsem gözüm onları görmek istemiyor. Bu defa gerçekten öldürürüm. Gitmesem bu defa beni, daha da rezil edecek bir ÅŸey yaparlarsa (eve baÅŸka erkek almak gibi ) ne yapar ne ederim?”.
 
Memleketimizde daha nice böyle hikayeler yaÅŸanıyor. Bir sözleÅŸme ve bir yasal düzenleme Türkiye’de babanın inanç ve kültür dünyasını hiçe sayarak uygulamaya dönüyor. Kadının beyanını esas alan ve anlaÅŸmazlık durumunda babayı evden uzaklaÅŸtıran yasadan bahsediyorum. Fransız düÅŸünür Montesquieu , daha 18. Yüzyıl’da kanunların sosyolojik ruhundan bahsediyor. Kanunların dayandığı sosyoloji…Türkiye’de babanın dayandığı kültürü dikkate almıyoruz ve koyduÄŸumuz kanunla aile içi ÅŸiddeti çözeceÄŸimizi düÅŸünüyoruz. Sonuç bir fiyasko! Çünkü ÅŸiddet azalmıyor ve üstelik yeni baÅŸka sorunlara yol açıyor. Babanın ölümüdür bu! Oysa baba salt biyolojik bir varlık deÄŸil. Evli olan, hatunu olan ve çocuk sahibi olan bir biyoloji deÄŸil. Bir beden metası da deÄŸil. Baba, bedenden daha fazladır. Bir anlam dünyasıdır. Bu anlam dünyasına baba kültürü diyoruz. Bir kanunla ne baba deÄŸiÅŸir ne de yeni baba gelir! Yıllar içinde, toplumun örfleri ve uzlaÅŸmalarıyla oluÅŸur.
 
Bizim kültür dünyamızda baba, evin kurucu aktörüdür. O nedenle de ağır mesuliyetleri var. Mesela evin geçiminden sorumludur. Hala da kadın para kazanarak eve katkı saÄŸlasa bile geçiminden endiÅŸe duyan en önemli kiÅŸi baba olmaya devam eder. Baba, evi evirip çeviren otoritedir. Otoriter demiyorum, otorite diyorum. Çocuklar arası ve aile için düzenin bekçisidir. Bostan ev ise bekçi de babadır. Baba, güven veren varlıktır. Tarım toplumunun eÅŸkıyalarına karşı kas gücüyle aileyi koruyan bir ÅŸahsiyet olarak geçmiÅŸte kalmadı. Hala varlığıyla güven verir. Hastalıkta, belada ve sıkıntıda ailenin sırtını dayanarak kendini iyi hissedeceÄŸi bir daÄŸdır. Olası fırtınalarda sığınacağı bir limandır. Annenin çocuklara söz geçirmesinin ve onları terbiye etmesinin her zaman en önemli caydırıcı kuvvetidir.
 
Bugün post-modern batıda baba ölmüÅŸtür. Aile dağılmaktadır. Erkekler baba olmaktan kaçıyor. Kadınların ve çocukların aradığı baba otoritesi yoktur. Baba, salt biyolojik bedendir. Ekonomik partnerdir. Ekonomiden ve biyolojiden öte bir deÄŸeri yoktur. Bu nedenle hem saygınlığını hem de anlamını kaybediyor. Saygın, tecrübeli, büyük, aileyi evirip çeviren ve sırtın dayayacağı bir çınar olmaktan çıkıyor. Post-modern sürgündür baba. Ailesinden sürgün, saygınlığından sürgün, büyüklüÄŸünden sürgün. Åžimdi babanın sürgün zamanları Türkiye’ye de uzandı. Türkiye’de de baba sürgündedir artık. Evinden atılandır. Ev, otoritesizdir, baÅŸsızdır. Bütün baÅŸların rahat girip çıkmasına açık hale gelmiÅŸtir. Artistler, patronlar, ÅŸarkıcılar…Çocuklarımız ÅŸimdi onların otoritesinde paramparça.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.