Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

Ordinaryüs Ali Fuat Başgil kimdir?

Ali Fuat Başgil, ömrünü adil bir yaşam ve devlet anlayışına adamış; yazdığı yazılarla pek çok alanda geniş kitlere hitap etmiş bir isim. İlimle dolu bir hayat sürmüş, henüz lise çağında Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla okulu yarıda bırakarak cepheye koşmuştu. Savaşın ardından eğitimini tamamlayan Ali Fuat Başgil, 46 yaşında "ordinaryüs profesör" unvanını aldı.



27 Mayıs ihtilâlinden sonra muhafazakâr halk kitlelerinin duygu ve düÅŸüncelerine tercüman olarak milletin umudu olan BaÅŸgil, ölümle tehdit edildiÄŸi için siyasetten çekildi ancak fikirleri pek çok insanı etkiledi. Peki, Ali Fuat BaÅŸgil kimdir? Ali Fuat BaÅŸgil'in hayatı…
 
1 ALÄ° FUAT BAÅžGÄ°L KÄ°MDÄ°R?
 
 
Ali Fuat BaÅŸgil, Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaÅŸayan, saygın, bilgili ve benzersiz kiÅŸiliÄŸi ile önde gelen kültür, hukuk ve siyaset adamlarından biriydi. Ali Fuat BaÅŸgil, 1893 yılında Samsun'un ÇarÅŸamba ilçesinde doÄŸdu ve ilkokulu burada, ortaokulu ise Ä°stanbul'da okudu.
 
2 EĞİTİMİNİ YARIDA BIRAKIP CEPHEYE KOŞTU
 
 
Birinci Dünya Savaşı'nın baÅŸlamasından dolayı lise tahsilini yarıda bırakarak yedek subay teÄŸmen rütbesiyle askerlik görevine baÅŸladı. 4 yıl Kafkas Cephesi'nde savaÅŸtı. 1918'de Fransa'ya giderek, Paris Buffone'da lise tahsilini tamamladı. 1921 yılında Paris Grenoble Hukuk Fakültesi'nde üniversiteye baÅŸladı. "BoÄŸazlar Meselesi" konulu teziyle "doktor" unvanını kazandı.
 
3 GENÇ YAÅžTA PROFESÖRLÜK UNVANI ALDI
 
 
Ayrıca Paris Siyasi Bilimler Yüksekokulu ile Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin Felsefe bölümünden diploma aldı. Lahey Devletler Hukuku Akademisinin kurslarına katıldı. Burayı bitirip sertifikasını aldıktan sonra 1929'da Türkiye'ye döndü. Milli EÄŸitim Bakanlığı Yüksek ÖÄŸretim Kurumuna Genel Müdür Yardımcısı olarak tayin edildi. 
 
1930 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde açılan imtihanı kazanarak "doçent" oldu. Bir yıl sonra "profesörlüÄŸe" yükseldi. Ä°stanbul Üniversitesi'nin kurulması üzerine Anayasa Hukuku derslerini okutmak üzere bu üniversiteye geldi. Görevi sırasında Mülkiye Mektebinde hocalık, Ä°stanbul Yüksek Ä°ktisat ve Ticaret Mektebinde müdürlük yaptı.
 
4 46 YAÅžINDA ORDÄ°NARYÜS PROFESÖR OLDU
 
 
1937'de Hatay Cumhuriyeti'nin anayasasını hazırladı ve Hatay'ın bağımsızlığı konusunda Cenevre'de toplanan Milletler Cemiyeti Komisyonu'nda Türk heyetinin hukuk müÅŸavirliÄŸini yaptı. 1939 yılında "ordinaryüs profesör" oldu. 
 
Türkiye'de ilk defa iÅŸ hukuku derslerini ihdas etti, müfredat programını hazırladı ve hocalığını yaptı. 1938 - 1942 yılları arasında Ä°stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığını yaptı.
 
5 TÜRK-Ä°SLAM MEDENÄ°YETÄ° GELENEĞİNE SAHÄ°P ÇIKTI
 
 
Batı kültür ve deÄŸerlerini gereÄŸi gibi özümseyerek yararlı ve uygun kısımlarının alınmasını savunan, aynı zamanda Türk-Ä°slam medeniyetinin öz deÄŸerlerine sırt çevirmeyen bir aydın olarak, birçok eser kaleme alan Ali Fuat BaÅŸgil, ilmin saygınlığını muhafaza etmekten, düÅŸüncelerini açıkça ifade etmekten hatta bu uÄŸurda hapse girmekten bile çekinmedi. 
 
Demokrasi, hukukun üstünlüÄŸü, düÅŸünce ve inanç hürriyeti, gerçek manada laiklik, insan hakları gibi konuları büyük bir vukufiyetle ele aldı. Sorunlara ışık tutan orijinal analiz ve eleÅŸtirilerde bulundu. 1947 yılında Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti'ni kurdu. 1952'de Pakistan'da, 1959'da Ürdün'de toplanan Ä°slam kongrelerinde ve 1959'da Almanya'da yapılan Hukuk kongresinde Türkiye'yi temsil etti. 
 
6 1960 Ä°HTÄ°LALÄ°NDE ÜNÄ°VERSÄ°TEDEN UZAKLAÅžTIRILDI
 
 
Ä°smet Ä°nönü ve tek parti CHP diktasının sürdüÄŸü 1947 yılında Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti'ni kuran Ali Fuat BaÅŸgil, liberal bir muhafazakâr olarak kanaatlerini her zaman ve zeminde ifade etti. 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra kurulan Milli Birlik Komitesi tarafından çeÅŸitli üniversitelerden demokrasiye, hak ve özgürlüklere inandıkları için uzaklaÅŸtırılan 147 öÄŸretim üyesi arasında yer aldı.
 
7 ‘HUKUKSUZCA’ HAPSE ATILDI VE GÖREVÄ°NE DÖNMEDÄ°
 
 
Öyle ki, bir dönem izni olmadan bir dergi tarafından iktibas edilen "Kurucu Meclis" aleyhindeki makalesinden dolayı hukuksuzca hapse atıldı. 29 Mart 1961 tarihine kadar Balmumcu Askeri Hapishanesi'nde kaldı. 
Daha sonra çıkarılan bir kanunla görevine dönmesi mümkün olsa da bunu bir haysiyet meselesi sayarak üniversite hocalığını bıraktı. 10 Nisan 1961'de emekliye ayrılan Ali Fuat BaÅŸgil'i, Türk siyasi hayatında önemli bir figür yapacak süreç ise bundan sonra baÅŸladı.
 
8 DARBE SONRASI TÜRKÄ°YE YENÄ°DEN DÄ°ZAYN EDÄ°LDÄ°
 
 
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Türkiye adeta yeniden dizayn edildi. 1961'de kabul edilen Anayasa ile köklü deÄŸiÅŸikliklere gidildi ve bu anayasayla güçler ayrılığı ilkesi derinleÅŸtirildi. Yürütmenin gücünü azaltacak, sınırlandıracak çeÅŸitli mekanizmalar oluÅŸturuldu. ÖrneÄŸin CHP'nin 27 yıllık tek parti iktidarında var olmayan bir Anayasa Mahkemesi, iktidarların deÄŸiÅŸebileceÄŸinden hareketle hükümet karşısında bir kuvvet olması için kuruldu. Üniversiteler baÅŸta olmak üzere ve TRT bazı kurumlar gibi özerkleÅŸtirildi. Ayrıca 450 üyeli Millet Meclisi'nin yanında seçkinlerden oluÅŸan 150 mevcutlu bir senato kurularak iki meclisli yasama sistemine geçildi. Amaç seçilmiÅŸlerin, yani siyasetçilerin güçlerini sınırlamaktı.
 
9 AZINLIÄžIN GÜÇ SAHÄ°BÄ° OLDUÄžU BÄ°R YAPI KURULDU
 
 
DP gibi halkın büyük çoÄŸunluÄŸunun desteÄŸini alsalar bile, siyasal partilerin gücünün kırılması hedeflendi, halkın tercihlerine göre deÄŸil, seçkinlerin isteklerine göre hareket eden, azınlığın güç sahibi olduÄŸu bir yapı kuruldu. Ülke yönetiminde askerin etkili olabilmesini saÄŸlamak için de düzenlemeler yapıldı ve Yeni Anayasa'nın baÅŸlangıç bölümünde ordunun "Türk Milleti" adına iktidara el koyması meÅŸrulaÅŸtırıldı. TSK, rejimin üst güvencesi konumuna geldi, yürütmeyi denetleme, yürütme ve yasama güçlerine müdahale hakkı elde etti ve siyasi-ekonomik yaÅŸam içinde özerk bir güç olmaya baÅŸladı.
 
10 TÜRK SÄ°YASÄ° HAYATINDA ALÄ° FUAT BAÅžGÄ°L
 
 
Ali Fuat BaÅŸgil darbe sonrası yapılan seçimlerde Adalet Partisi'nin Samsun listesinden bağımsız aday olarak senatör seçildi. Din ve vicdan hürriyetini, demokrasiyi, vatandaÅŸlık haklarını savunan, Avrupa'da tahsil etmiÅŸ olsa da öz deÄŸerlerine yabancılaÅŸmayan ve tek parti-seçkinci standartlara uymayan ÇarÅŸambalı BölükbaşıoÄŸulları'ndan Mehmed Åžükrü Efendi'nin oÄŸlu Ali Fuat BaÅŸgil, muhafazakâr halk kitlelerinin duygu ve düÅŸüncelerine, taleplerine tercüman bir ses olarak seçkinler için kurulan senatoya girmeyi baÅŸardı.
 
11 MUHAFAZAKÂR KÄ°TLELERÄ°N DUYGULARINA TERCÜMAN OLDU
 
 
Seçim sonuçları, darbeciler ve darbe yandaÅŸları için üzücü ve ürkütücüydü. General Fahri Özdilek'in, "…biz demokrasi dedik, durduk ve seçimlere girdik. Seçimlerden çıkan netice bu mu olmalıydı" dediÄŸi seçimlerin ardından en önemli konu CumhurbaÅŸkanlığı idi. CumhurbaÅŸkanlığı makamı garantiye alınmalıydı. Bunu saÄŸlamak siyasi parti liderleriyle uzlaşılarak Cemal Gürsel'in adaylığı için "Çankaya Protokolü" imza edildi. Ä°ÅŸte tam da bu devrede darbecilerin ve seçkinlerin sindiremeyecekleri bir ÅŸey oldu.
 
12 ADAYLIÄžI 27 MAYIS’I SAVUNAN ÇEVREYÄ° RAHATSIZ ETTÄ°
 
 
Ordinaryüs Profesör Ali Fuat BaÅŸgil, seçmen kitlesinden özellikle de Adalet Partisi içindeki Egeli vekillerden gelen talepler doÄŸrultusunda, seçim için 23 Ekim 1961'de adaylığını ilan etti. Halkın "Reisicumhur Ali Fuat BaÅŸgil" nitelemesiyle büyük ilgi gösterdiÄŸi, Adalet Partisi'nden vekillerin adaylık için imza topladıkları ve kendisinden dilekçe aldıkları Ali Fuat BaÅŸgil'in adı bile 27 Mayıs'ı savunan çevreleri rahatsız etmeye yetti. Adaylıktan çekilmesi için baskı yapılmaya baÅŸlandı. O kadar ki ölümle tehdide varana kadar.
 
13 ADAYLIKTAN ÇEKÄ°LEREK Ä°SVÄ°ÇRE’YE GÄ°TTÄ°
 
 
27 Mayıs Darbesi'nin komutanlarından General Sıtkı Ulay ve Fahri Özdilek tarafından BaÅŸbakanlığa görüÅŸme için davet edildiÄŸinde, bunu olumlu olarak görüp fikir ve görüÅŸlerini anlatmak için giden Ali Fuat BaÅŸgil, 24 Ekim 1961'de gerçekleÅŸtirdiÄŸi görüÅŸmenin ardından hem adaylıktan çekildi, hem de yemin dahi etmeden Samsun SenatörlüÄŸü'nden istifa ederek Ä°sviçre'ye gitti. Kamuoyunun bir mana veremediÄŸi bu sonucun sebebi ise sonradan anlaşıldı.
 
14 ÖLÜMLE TEHDÄ°T EDÄ°LDÄ°: ETLÄ°K'TE GÖMÜLEBÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z!
 
 
Ali Fuat BaÅŸgil, hatıralarında kendisini görüÅŸmeye çağıran generallerin ordu içinde hâkim olamadıkları bir cuntadan söz ederek kendisini ölümle ve seçimleri iptal edip meclisi kapatmakla tehdit ettiklerini yazan Ali Fuat BaÅŸgil'i, nasıl caydırdıklarını anlatanlardan biri de General Sıtkı Ulay'dı. 
 
Senato BaÅŸkanlığı'nı teklif ederek adaylıktan vazgeçmesini isteyen Generaller, ret cevabı alınca, kendisini doÄŸrudan tehdide baÅŸlayan Sıtkı Ulay: "SeçildiÄŸiniz anda CumhurbaÅŸkanı töreni için toplarınız atılmayacaktır. Sizi CumhurbaÅŸkanlığı arabası alıp KöÅŸk'e götürmeyecek, aksine bir cipe bindirilerek Etlik'e götürüleceksiniz; orada yeriniz hazırlanmıştır. Belki de Etlik'te gömülebilirsiniz" dedi.
 
15 ‘PAÅžALAR, SÄ°Z HÄ°Ç HARP GÖRDÜNÜZ MÜ?’
 
 
Bunun üzerine "PaÅŸalar, siz hiç harp gördünüz mü? Harpte savaÅŸtınız mı?" diye soran ve "Hayır" cevabını alan Ali Fuat BaÅŸgil, "PaÅŸalar! Ben Kafkas Cephesi'nde dört sene savaÅŸtım. Savaşın ne olduÄŸunu bilirim. Harp sırasında ölüm akla gelmez. Ben ÅŸu anda canımı deÄŸil, milletimin geleceÄŸini düÅŸünüyorum" diye direnince, Sıktı Ulay kısaca, "Cemal Gürsel PaÅŸa'nın karşısında baÅŸka bir adaylığa asla müsaade edemeyiz… Biz size cuntadan aldığımız emri tebliÄŸ ediyoruz. Kabul edip etmemek size aittir. Lakin kabul etmezseniz sizin hayatınızı garanti edemeyiz. Bunu açık söyleyelim. Netice bununla da kalmayacak. Meclis açılmadan dağılacak, seçimler iptal edilecek, partiler kapatılacak ve askeri idare devam ettirilecektir. Siz bir hukukçu olarak bu neticeyi istemezsiniz sanırım" ÅŸeklinde konuÅŸtu ve bazı kaynaklara göre tabancasını çıkarıp masanın üzerine koydu.
 
16 ‘DÜRÜST BÄ°R SEÇÄ°MDEN SONRA TUTULACAK YOL BU DEĞİL’
 
 
Kararını veren Ali Fuat BaÅŸgil ise ölümle tehdit edildiÄŸi için deÄŸil, seçimlerin iptal edilerek meclisin dağıtılacağı, demokratik kazanımlardan geriye gidileceÄŸi endiÅŸesiyle "Yanlış yoldasınız paÅŸam. Dürüst bir seçimden sonra tutulacak yol bu deÄŸildir. Siz demokrasi yolunda yürüyeceÄŸinizi söylediniz. Ä°ktidarı kazanana bırakacağınızı belirttiniz. Ben de bunun üzerine kalktım Cenevre'den buraya geldim. Sizlere yakışan verdiÄŸiniz sözü tutmaktır… Arz ettiÄŸim gibi ben, CumhurreisliÄŸine adaylığımı hod-be-hod koymuÅŸ deÄŸilim. Halkın arzusu ve milletvekillerinin talepleri üzerine koydum. Fakat buna söz verdim. Hatta yalnız söz deÄŸil, yazılı bir beyana imza ettim. Ben verdiÄŸim sözden dönen ve imzasını yalayan namertlerden deÄŸilim. Adaylığımı geri almama imkân yoktur. Fakat benim yüzümden, memleketin söylediÄŸiniz akıbetlere sürüklenmesine de gönlüm razı olmaz. Bu vaziyette bana düÅŸen bir iÅŸ kalmıştır, o da yarın alessabah senatörlükten istifa ederek evime dönmektir" dedi ve gereÄŸini yaptı. Cumhuriyet Senatosu üyeliÄŸinden de istifa etti.
 
17 ALÄ° FUAT BAÅžGÄ°L 74 YAÅžINDA HAYATA VEDA ETTÄ°
 
 
Ali Fuat BaÅŸgil'in çekilmesinin ardından 26 Ekim 1961 günü ise Cemal Gürsel, tek aday girdiÄŸi CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde, asker tarafından kuÅŸatılmış olan Meclis'ten 434 oy alarak, dördüncü CumhurbaÅŸkanı sıfatıyla 7 yıllığına Çankaya KöÅŸkü'ne çıktı. 
 
Ali Fuat BaÅŸgil, yurt dışına giderek Cenevre Üniversitesi'nde Türk Tarihi ve Türk Dili Kürsülerinde baÅŸkan olarak görev yaptı. 1965 yılında yaÅŸ haddinden emekliye ayrılarak Türkiye'ye geldi. 17 Nisan 1967 tarihinde eÅŸi Fatma Nüvide Hanımefendi ile birlikte oturduÄŸu Kadıköy'deki evinde, 74 yaşında hayata gözlerini yumdu.
 
18 TOPLUMDA BÜYÜK YANKI UYANDIRAN BÄ°R Ä°SÄ°MDÄ°
 
 
Hayatı boyunca hukukun üstünlüÄŸünü, bilimin haysiyetini ve ÅŸahsi vakarını korumasını bildi. Hukuka aÅŸk mertebesinde sevgi ve saygı besledi. Ä°nsana ve hukuka hürmeti merkez saydı. Bir Anayasa hocası ve hukuk adamı olarak kanaatlerini sözlü ve yazılı olarak cesurca açıkladı. Ali Fuat BaÅŸgil, Türk hukukçuları arasında siyasî, sosyal, hukukî sahalarda en çok çaba gösteren ve en çok eser veren kiÅŸidir. Siyasi, sosyal ve hukuki sahalarda pek çok eser kaleme aldı. Din ve laiklik ile 27 Mayıs ihtilâli kitaplarındaki görüÅŸleri toplumda büyük ilgi ve yankı uyandırdı. Türkiye'de en çok basılan ve okunan eserlerden biri kabul edilen Gençlerle BaÅŸbaÅŸa, Milli EÄŸitim Bakanlığı tarafından 100 Temel Eser arasına alındı.
 
Kaynak: Fikriyat
 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.