Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

İslam ile değişen bir hayat öyküsü: Aminah Assilmi

ABD'li müslüman lider ve öncülerden; inanların Âmine annesi'nin ibret veren yaşam öyküsü....



Baptist tiyatrosuyla baÅŸlayan yolculuk
 
1975 yılıydı. Üniversiteye önkayıtların bilgisayarla yapılmaya baÅŸlandığı Oklahoma City’de, yeni teknolojinin azizliÄŸi, genç Babtist kadını tiyatro bölümüne kaydetti. Sınıfın çoÄŸunluÄŸu Arap’tı ve genç kadın ‘bu deve çobanları’ ile aynı ortamda bulunmaya tahammül edemeyeceÄŸini düÅŸündü. Ancak kocası ona ÅŸu sözleri söyleyince, hiç aklından bile geçirmediÄŸi tiyatro derslerine devam kararı aldı: “Belki de Tanrı, onlara Hıristiyanlığı anlatasın diye seni oraya yerleÅŸtirdi!”
 
Aynı zamanda gelecek vaat eden bir ekonomist olan genç kadın büyük bir gayretle ‘bedevi’ Arapları ‘hidayet’e erdirmeye çabaladı. Ancak aradan haftalar geçtiÄŸi halde Araplardan hiç kimse dinini deÄŸiÅŸtirmeye yanaÅŸmıyordu. O yine de bıkıp usanmadan onlara Hıristiyanlığı anlatmayı sürdürdü.  
 
Kur’an içinde “sorun” ararken deva buldu
 
Sonunda “Böyle olmayacak” diye düÅŸündü, “Onların kutsal kitaplarını iyice okuyayım ki, kendi tezlerimi daha güçlü savunabileyim!” Vakit geçirmeden, bir Kur’an tercümesi edindi ve Ä°slam’la ilgili on beÅŸ ayrı kitabı, çok kısa bir sürede okudu. Kur’an tercümesini okurken de bir yandan notlar alıyor ve metinle ilgili sorularını kaydediyordu.
 
Günler geçiyor, 30 yaşındaki genç kadın Kuran’ı okudukça kendi doÄŸal çevresinden ayrılmaya ve onlarla birliktelikten keyif duymamaya baÅŸlıyordu. Aynı ÅŸey, evlilik hayatı için de geçerliydi. Okumalara baÅŸladığı bir yıl boyunca, kendisini öylesine kaptırmıştı ki, nihayet kocası, iki küçük çocuklarının varlığına raÄŸmen, onun baÅŸka bir adamla aÅŸk yaÅŸadığına ve bunu gizlemek için okumaya sığındığına inanmaya baÅŸladı. Bunun üzerine genç kadın eÅŸinden ve çocuklarından geçici olarak ayrılarak, tuttuÄŸu bir evde yalnız yaÅŸamaya baÅŸladı.
 
Aminah Assilmi Yine yoÄŸun okumalarla geçen bir akÅŸam, kapısı çalındı. Kapıyı açtığında, isminin Abdülaziz eÅŸ-Åžeyh olduÄŸunu söyleyen ve baÅŸtan aÅŸağı bembeyaz kıyafetlere bürünmüÅŸ bir adam, yanında üç kiÅŸiyle karşısındaydı. Abdülaziz es-Åžeyh “DuyduÄŸumuza göre Müslüman olmak istiyormuÅŸsunuz” deyince, genç kadın ÅŸaÅŸkınlıkla cevapladı: “Hayır, Müslüman olmak gibi bir düÅŸüncem yok. Ama Kur’an okuyorum ve sorularım var.” Sonra da ekledi: “EÄŸer sizin için de uygunsa içeri buyurun ve sorularımı cevaplayın!”
 
Abdülaziz eÅŸ-Åžeyh, sorulan soruları ayrıntılı bir ÅŸekilde cevapladı. Genç kadın, onun tavrındaki yumuÅŸaklıktan ve kavrayışındaki derinlikten çok etkilenmiÅŸti. Uzun sohbetin sonunda, genç kadın, Abdülaziz’in söylediklerini tekrarlayarak Ä°slam’a girdi. Tarih 21 Mayıs 1977 idi.
 
 
Delilikle itham edildi, babası öldürmeye kalkıştı
 
Artık adı (Aminah Assilmi) Âmine es-Silmi olan genç kadının Ä°slam’i seçmesi, aile çevresinde büyük bir ÅŸoka sebep oldu. Annesi, kızındaki bu deÄŸiÅŸikliÄŸin geçici bir zevk olmasını umdu, ablası ise onu akıl hastanesine kaldırmak istedi. En sert tepki ise babasından geldi: Babası, öz kızını bu seçiminden ötürü öldürmeye kalkıştı.
 
Hıristiyan yasası onun için deÄŸiÅŸtirildi: çocuklarına kavuÅŸtu
 
Müslüman olduÄŸunu açıkladıktan sonra, eÅŸi artık kendisinden boÅŸanmak istediÄŸini bildirdi. Birbirlerini hala seviyorlardı ve iki küçük çocukları da onlar için vazgeçilmezdi. Ama kocası ayrılmakta diretince, Âmine için baÅŸka yol kalmamıştı. BoÅŸanma anında, Colorado yasalarına göre mahkeme ona iki seçenek sundu: Ya Ä°slam ya da çocuklarının velayeti. Mahkeme baÅŸkanının kararını vermesi için kendisine verdiÄŸi 20 dakika içinde Allah’a dua ederek, çocukları için güzel bir gelecek diledi. Dava hemen sonuçlandı ve oÄŸluyla kızını eski kocasında bırakarak ayrıldı salondan.
 
Müslüman olmasının ardından tesettüre de girince, iÅŸini kaybetti. Ama bu onu yıldırmadı, Müslüman kardeÅŸlerinin yardımıyla yeni çevresinde de tutunmayı baÅŸardı. Ayrıca, dini sebeplerle çocuklarının velayetini alamamasını medya gündemine getirdi ve kısa süre sonra Colorado’da yasalar deÄŸiÅŸti: Artık bundan sonra hiçbir anne-baba, dini sebeplerle çocuklarının velayetini almaktan men edilemeyecekti.
 
Âmine bir yandan heyecanla yeni hayatının gereklerini yerine getirmeye çalışıyor, bir yandan da ailesiyle baÄŸlarını koparmamak için çırpınıyordu. Ailesine yazdığı mektupları mutlaka Kur’an’dan bir ayetle bitiriyor, onları uygun dille Ä°slam’a davet ediyordu. 
 
Büyükannesi yüz yaşından sonra Ä°slam’ı seçti 
 
Ailesinden Ä°slam davetine ilk icabet eden, 100 yaşını aÅŸkın büyükannesi oldu. YaÅŸlı kadın, torununun çaÄŸrısıyla girdiÄŸi bu yeni dini coÅŸkuyla kabul etti. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra da dünyaya gözlerini yumdu. Büyükanneyi, Müslüman olduÄŸu için kızını öldürmek isteyen baba takip etti. Birkaç hafta sonra Âmine, annesinden Ä°slam’ı kendisine anlatma daveti aldı. Annesi de, anlatılanları dinledikten sonra Müslüman oldu. Sonraki yıllarda sırasıyla, vaktiyle kendisini akıl hastanesine kapatmak isteyen kız kardeÅŸi, eski kocası ve çocukları da Ä°slam’ı seçtiler.
 
O bir Ä°slam Annesi
 
Karlı bir New York akÅŸamında, yukarıda anlattığım hikayeyi kendisinden dinlediÄŸimizde, Âmine Hanım’a bir kere daha hayran olmuÅŸtuk. Bütün ailesinin Ä°slam’la buluÅŸmasına vesile olduÄŸu gibi, hayatının bütün alanlarını da Ä°slam’a hizmetle doldurmuÅŸ bir Ä°slam annesiydi karşımızdaki.
 
Ä°nsanlar arasında, kültür ve ırk gibi tali unsurların kusurlarından arındırılmış saf Ä°slam’ı yaymamız gerektiÄŸini söylüyordu. Irkları elbette reddetmediÄŸini, ama Ä°slam’ın hepsinden çok daha öte ve üst bir kimlik olduÄŸunu vurguluyordu.
 
Posta idaresine Ä°slam’ı sundu
 
KurmuÅŸ olduÄŸu Uluslararası Müslüman Hanımlar BirliÄŸi (International Union of Müslim Women) ile dünyanın dört bir yanındaki Müslüman hanımların dayanışma içinde olmasını temine çabalıyordu. Amerika içinde de dikkate deÄŸer çalışmalar yapmıştı. Uzun uÄŸraÅŸlar sonucu Amerikan Ulusal Posta Ä°daresi’nı 2001 yılında ‘bayram pulu’ (eid stamp) basmaya ikna edebilmiÅŸti örneÄŸin.
 
Âmine Hanım’in kiÅŸisel çabalarıyla Ramazan ve kurban bayramlarında bayram pulları piyasaya sürülüyordu bir süredir. Ayrıca Âmine Hanım, Müslümanların bayramlarının Amerika’da resmi bayram olarak kutlanması için resmi makamlar nezdinde görüÅŸmeler yürütüyordu.
 
Akıllarda kalan sözü: “Müslüman erkeÄŸin görevi hanımları desteklemektir”
 
Son kısımda hep ‘idi’ deyip durmam, edebi kaygıyla ya da yazıya akışkanlık kazandırma amacıyla deÄŸil. Zira kendisini New York’taki mütevazı mescidimizde ağırladığımız akÅŸamın hemen sonrasında, oÄŸlu Muhammed’le birlikte yaÅŸadığı ÅŸehir olan Newport Tennessee’ye dönerken, geçirdiÄŸi trafik kazasında vefat etti Âmine Hanım. Ä°slam’ı ‘miras’ olarak bulmuÅŸ bizler için gerçekten sıra dışı bir örnekti kendisi. Sohbeti sırasında kendisine baÅŸörtüsü hakkında sorulan soruyu cevaplarken söyledikleri hala aklımda:
 
“BaÅŸörtüsü, Müslüman hanımlara Allah’ın koyduÄŸu bir iÅŸarettir. Müslüman hanımlar, örtüleriyle, ilimleriyle, örneklikleriyle toplum içinde bulunacaktır. Peki, Müslüman erkeklerin görevi nedir? Onların görevi de Müslüman hanımları desteklemektir!”
 
Biz onu iyi bildik velhasıl…
 
 
Müellif: Taha Kılınç

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.