Sosyal Medya

Rasim Özdenören: Para ve düdük

Her şey, aşk, özgürlük, sevgi, siyaset, her şey bedelini talep ediyor. Siyaset adamı… Evet, siyaset adamı, onun da bedel ödemesi gerekiyor. Onun bedeli halkıyla bütünleşmeyi talep ediyor…



Nasrettin Hoca’ya atfediliyor:
 
Hoca bir gün çarşıya çıkarken mahallenin çocukları önünü kesmiÅŸ. Hocaya düdük sipariÅŸ etmiÅŸler. Aralarından biri Hoca’ya düdüÄŸün parasını vermiÅŸ. AkÅŸam dönüÅŸte düdük bekleyen çocuklara, Hoca cebinden bir düdük çıkartıp parayı veren çocuÄŸa uzatmış. Öteki çocuklar: “Hocam bizim düdük nerde?” Diye mızıldanmaya baÅŸlayınca Hoca: “Ee parayı veren düdüÄŸü çalar.” DemiÅŸ.
 
Hoca’nın her fıkrası gibi bu da iç içe anlamlar içeriyor.
 
 
Görünen anlamı zaten fıkranın içinde… Bir nimet istiyorsan külfetine katlanacaksın!
 
Fıkra hem parayı veren hem parayı kabul eden açısından yoruma açık…
 
Düdük: külfet, üstlenilen borç… Para: bedel…
 
Veya biri diÄŸerinin karşılığı…
 
- Parayı aldınsa bedelini ödemelisin!
 
- Parayı veren karşılığını ister!
 
- Hizmet bekliyorsan bedelini vermelisin!
 
- Parayı veren istediğini yaptırır!
 
- Beklenen karşılığı (hizmeti, emtiayı) vermek istemiyorsan parayı kabul etmemelisin!
 
- Hizmet veya bir bedel ödemeyeceksen parayı reddetmelisin!
 
- Parayı veren borçlandırır: borçlanmak istemiyorsan parayı kabul etme!
 
Bu almaşıklar birbirine benziyor görünse de aralarında ince ayrımlar var…
 
Yıkılan bina ile yıkılmayanlar arasında mukayese yapıldığında hangisinin bedel ödediÄŸi ve düdüÄŸü çalmayı hak ettiÄŸi anlaşılabilir… Trafik kazaları, kurala riayetsizliÄŸin ağır bedeli, ölüm: yanlış sollama, hız, uykusuzluk, acelecilik…
 
Siyaset alanında…
 
Acaba kim düdüÄŸünü çalıyor ve niçin?
 
Müzmin muhalefet acaba niçin hiç düdük çalma fırsatını elde edemiyor?
 
Hangi bedeli ödemesi gerekiyor da bir türlü ödemiyor, buna raÄŸmen ısrarla iktidara talipmiÅŸ görüntüsü vermek istiyor?
 
Siyasetin yorgun aktörleri nasıl oluyor da bedelini ödemeden düdüÄŸe talip görünüyor?
 
Bu soruların ve daha fazlasının her birinin cevabı yukarıdaki almaşıklarda bulunabilir.
 
Her ÅŸey, aÅŸk, özgürlük, sevgi, siyaset, her ÅŸey bedelini talep ediyor. Siyaset adamı…
 
Evet, siyaset adamı, onun da bedel ödemesi gerekiyor. Onun bedeli halkıyla bütünleÅŸmeyi talep ediyor…
 
Bakın Dostoyevski halkıyla kopuk olan için ne diyor: “Gerçektir bu: Halkı olmayanın Tanrı’sı da yoktur! Åžuna kesinlikle inanın ki, halkını anlamayan, onunla baÄŸlarını koparan insan bunu yaptığı ölçüde yurduna inancını yitirir, ya da dinsiz olur ya da duygusuz bir odun!“ (Cinler I, Varlık Y. 1969, s. 45).
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.