Yasin Aktay: Cezyir ile aramızdaki yeni süreç
Follow @dusuncemektebi2
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün itibariyle Cezayir’deki temaslarını tamamlayıp Gambiya’ya hareket ediyor. Gambiya’dan sonra Senegal’i de ziyaret etmek suretiyle adeta bir kural haline getirmiş olduğu Afrika seyahatlerinde en az üç ülkeyi ziyaret teamülünü sürdürmüş oluyor.
En son iki yıl önce Mart ayındaki seyahatinde yine Cezayir ve Senegal ziyareti varken 3. ve 4. ülke olarak Mali ve Moritanya’yı ziyaret etmiÅŸti. Åžimdi ise rotasında Moritanya ve Mali yerine ilk defa ziyaret edeceÄŸi ve hatta Türkiye’den ilk defa bir CumhurbaÅŸkanı seviyesinde ziyaretin gerçekleÅŸeceÄŸi Gambiya var.
Daha önce de söylemiÅŸtik, CumhurbaÅŸkanı gittiÄŸi her ülkede bir iÅŸ forumu düzenleyerek iki ülke arasındaki ekonomik iliÅŸkileri daha iyi bir noktaya taşıyacak bir vizyon ve motivasyon ortaya koyuyor.
Bu açılımın sadece Türkiye’ye tek taraflı faydalar getirmesi asla gözetilmiyor. Bilakis, iliÅŸkilerin daha ileri noktalara taşınıp sürdürülebilmesi için iki taraflı bir kazancın olması gerekiyor. DEÄ°K iÅŸ forumlarının en önemli mesajı da bu oluyor. Türkiye’yi geçmiÅŸte ve bugün Afrika ilgisinde baÅŸka ülkelerden ayıran tam da bu: Türkiye’nin herhangi bir ülkeyle iliÅŸkisi mutlaka o ülkeye de aynı ölçüde kazandırır.
Gezinin Cezayir kısmı bilhassa ülkenin içinden geçmekte olduÄŸu deÄŸiÅŸimler ve yine ülkenin bölgedeki ağırlığı ve Türkiye ile ticaret hacmi açısından çok önemli.
Malum, ülkeyi 1999 yılından beri yönetmekte olan eski CumhurbaÅŸkanı Buteflika’nın 5. kez CumhurbaÅŸkanlığı’na aday olacağını açıklamasıyla birlikte baÅŸlayan ve aylarca devam eden protesto hareketleri seçimlerin ertelenmesini ve Buteflika’nın geri adım atıp adaylıktan vazgeçmesini beraberinde getirmiÅŸti. Ertelenen seçimler bir süre önce yapıldı ve Abdülmecid Tebbun oyların yüzde 58’ini alarak ilk turda CumhurbaÅŸkanı seçildi.
Tebbun’u eski rejimin temsilcisi olarak gördüÄŸü için protesto hareketlerinin bir kısmı halen devam ediyorsa da neticede bir seçim olmuÅŸ ve önemli bir oyla seçilmiÅŸ bir CumhurbaÅŸkanı var ÅŸimdi Cezayir’de. Eski yönetici tabakasıyla iliÅŸkileri iyi olsa da bu toplumda bir uzlaÅŸma için önemli bir fırsattır. Toplumsal kesimlerin talebi tamamen gözardı edilmeksizin, kimse siyasal alandan dışlanmaksızın serbest bir siyasal ortam oluÅŸmuÅŸsa bu, bilhassa bugünün Arap-Ä°slam ülkeleri için büyük bir kazanımdır.
Ne yazık ki, bir çok Ä°slam ülkesi bu asgari uzlaÅŸma ortamından da, ifade özgürlüÄŸü ve siyasal katılım ortamından bile çok mahrum durumda. Cezayir, bu açıdan önemli bir olgunlukla siyasal sürecini sürdüren bir ülke. Bu olgunluÄŸun geçmiÅŸte yaÅŸanmış acı tecrübelerden çıkarılan derslerle de çok ilgisi olduÄŸu söylenebilir.
Gerçekten siyasal uzlaÅŸma sorunlarının ÅŸiddet içerikli bir çatışmaya veya siyasal ortamı tamamen bitiren bir darbeye gitmesi kaçınılması gereken en önemli ÅŸey. Tabi bundan kaçınma yönündeki hassasiyeti bir zafiyet bilip ayrı bir otoriterlik dayatma fırsatçılığı da olabiliyor.
Kim ne derse desin, ÅŸu anda Cezayir demokratikleÅŸme ve millileÅŸme yolunda önemli bir aÅŸama kaydetmiÅŸ durumdadır. Tartışan taraflar arasında elbette bir tarafın her dediÄŸi olmak zorunda deÄŸildir. Önemli olan, tarafların yok sayılmaması ve belli bir uzlaÅŸmanın olmasıdır. CumhurbaÅŸkanı Tebbun’un bu uzlaÅŸma ve siyasal katılım seviyesini artırmak için genel bir af ve siyasi düzenlemelerin hazırlığı içinde olduÄŸu haberleri umut veriyor.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Cezayir’deki bu geliÅŸmeyi yakından takip etmiÅŸ ve Cezayir halkının iradesini büyük bir saygı ve takdirle karşılamış, seçildiÄŸi açıklandıktan sonra kendisini arayıp ilk kutlayan devlet baÅŸkanı olmuÅŸtur. Kuzey Afrika’da Cezayir jeo-politiÄŸiyle, maddi ve beÅŸeri zenginliÄŸiyle çok önemli potansiyelleri olan bir ülke. Libya ve Nijerya’dan sonra petrol rezervleri bakımından Afrika’nın en zengin üçüncü, Nijerya’dan sonra da en fazla doÄŸalgaz rezervine sahip olan ülke. Türkiye’nin neredeyse üç katı coÄŸrafi büyüklüÄŸüne karşılık Türkiye’nin yarısı kadar (42 milyon) nüfusa sahip.
Sahip olduÄŸu en önemli zenginliÄŸi bu deÄŸil tabi. Çok genç bir nüfusa sahip ve bu aslında iyi yönetildiÄŸinde Cezayir için çok büyük bir beÅŸeri kaynak. Böylesi bir genç nüfusu basitçe ucuz emek kaynağı olarak görmek iÅŸin en kolayı. Oysa bu nüfus iyi bir eÄŸitim kurumsallaÅŸması için de çok büyük bir fırsat. Türkiye ile Cezayir arasında eÄŸitim alanında çok önemli bir iÅŸbirliÄŸi için mutlaka deÄŸerlendirilmesi gereken bir ufuk veriyor bu durum.
Cezayir halkı, sömürgeciliÄŸe karşı verdiÄŸi asil direniÅŸ mücadelesiyle kimliÄŸini, kiÅŸiliÄŸini korumanın en müstesna örneÄŸini ortaya koymuÅŸ bir halk.
Böyle bir halkı devletin yanına alarak, daha doÄŸru bir ifadeyle böyle bir halkın yanında durarak bir devletin üstesinden gelemeyeceÄŸi bir zorluk yoktur.
Tabii Cezayir ziyaretinde gündemde illaki Libya konusu da vardır. Åžu kadarını söyleyelim: Libya meselesinin bu hale gelmesinde Cezayir’in uzun süre kendi iç sorunlarıyla meÅŸgul olmasının etkisi çok fazla.
Yoksa Cezayir’in kendisiyle uzunca sınırı bulunan bir ülkenin bu ÅŸekilde iÅŸgal edilmesine ve uzaktan vekaletle yönetilmesine tahammülü olmaz.
Aradaki boÅŸluktan faydalanıp iÅŸgale yeltenenler, bundan sonra sahneye Türkiye kadar Cezayir’in de dönmüÅŸ olduÄŸunu hesaba katmak zorundalar.
Henüz yorum yapılmamış.