Sosyal Medya

Din, Modernizm ve Gösterişçi Dindarlık

Din ahlaki değerler sistemi, hayat felsefesi ve yaşam tarzıdır. İster bilinçli ister taklide dayalı olsun herkes hayatla ilgili bir anlayışa sahip olduğuna göre bu anlamla dinsizlik ve tanrısızlık mümkün değildir.İnsanın içerisinde kendi yaratıcısına doğru bir meyil vardır ve bu saikle içinde hep ona karşı en üst düzeyde tazim duygusu taşır.



Kurana göre din insanın her türlü düÅŸüncesini , inancını , tavır ve davranışını  ifade eden yaÅŸam tarzı ve yaÅŸamda izlediÄŸi yoldur.Bu baÄŸlamda kuran dinleri, biri Allah'ın insanlar için seçtiÄŸi sadece ona teslimiyeti  ve itaati esas alan din olan Ä°slam , diÄŸeride bunun dışında izlediÄŸi yollar olmak üzere iki kategoride toplar.Öyleyse din insanın ayrılmaz gerçeÄŸidir .Yani insanın din sahibi olup olmama gibi bir seçeneÄŸi yoktur.Ancak dinlerden birini seçme hürriyeti vardır.Dolayısıyla soruyu ÅŸöyle sormamız isabetli olacaktır; Hangi dine inanıyoruz ?
 
Gelip geçmiÅŸ tüm peygamberler dinsiz bir toplumu din duygusuna inandırmak veya ibadet düÅŸüncesi olmayan insanları ibadete çağırmak için gönderilmiÅŸ deÄŸillerdir. Ä°lahi kitaplar ve peygamberler insanları hak dine sadece Allaha ibadete, tevhide ve teslimiyete davet eder.
 
(De ki; ey hakikati inkar edenler. Ben tapmam sizin taptığınıza sizde tapmazsınız benim taptığıma ve ben tapmayacağım sizin tapıp durduÄŸunuza sizde tapmayacaksınız benim taptığıma. Sizin dininiz size benim dinim banadır.) KAFÄ°RUN 109 /1-6  
 
Åžu halde tarih boyunca peygamberler dinsizlikle deÄŸil dine karşı dinler ve dini anlayışlarla,din istismarcılarıyla mücadele etmiÅŸlerdir. 
 
ModernleÅŸme süreci sosyal yaÅŸamın bütün öÄŸelerinde olduÄŸu gibi din ve buna baÄŸlı oluÅŸumlarda da derin bir etkiye sahip olmuÅŸtur. Ä°nsanın yeteneklerini körelten din deÄŸil, karşı dinler ve dini anlayışlardır.Allah katında yegane din olan Ä°slam bütün eksiklik ve olumsuzluklardan münezzehtir.Fakat dinin kaynağı olan kitabın anlaşılması ve uygulanması faaliyeti,zaaf sahibi ve sınırlı bir varlık olan insana ait beÅŸeri bir faaliyet olup dini anlayış ve uygulamaların her zaman karşı dine meyletme ihtimalinden dolayı eleÅŸtirmeleri gereklidir.
 
Sahibi Allah olan ve bu hususta son derece hassas olan Ä°slam dini, tevhidi olma özelliÄŸinden dolayı kendisinden baÅŸka hiç bir din ile bir araya gelmeyi kabul etmez.;Allah kendi dinine hiç bir dini ortak etmez.Din olarak islamı seçenlerin aynı zamanda adı ne olursa olsun baÅŸka sistemi/dini benimsemiÅŸ olması ÅŸirke bulaÅŸmasına vesile olur,dinden uzaklaÅŸtırır.Çünkü temelde kula kul olma esasına dayanan beÅŸer kökenli dinleri ortadan kaldırma hedefini gerçekleÅŸtirmek,ve sahibi olan Allah'a kul olma özgürlüÄŸüne kavuÅŸturmak isteyen Ä°slam,yok etmek için gönderildiÄŸi sistemlerle nasıl birleÅŸebilir.
       
Kuranda ki ifadesi ile anlam bulan din kavramı , zaman içinde gerçek anlamını yitirerek kuru bir inanış haline dönüÅŸüp hayat sahnesinden silindi.Folkforik kültüre dönüÅŸen Ä°slam dini toplumun sadece manevi ruhi ihtiyaçlarını karşılayan bir vicdan meselesi haline dönüÅŸtürüldü.Ondan boÅŸalan alanlar beÅŸeri dinler tarafından dolduruldu.Böylece Ä°slam dini Müslümanların hayatlarında ,kendisine uygun görülen ve izin verildiÄŸi kadarı ile yer aldı.
       
Oysa ki Allah'ın dini yanında beÅŸeri karşı dinleride benimsedikleri halde kendilerini müslüman sayanlar dinlerini de Allah'ı birledikleri gibi birlemedikçe asla Müslüman olunmayacağını bilmek zorundadırlar. Çünkü Müslüman olmak için islam’dan baÅŸka bütün dinleri reddetmek gerekir.
   
((Hiç ÅŸüphesiz din ,  Allah katında Ä°slam’dır.)) (Ali Ä°mran 3/19)
 
((Kim islamdan baÅŸka bir din edinirse o ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uÄŸrayacaktır.)) (Ali Ä°mran 3/85)
 
((MüÅŸrikler istemese de dinini bütün dinlere üstün kılmak için resulünü hidayet ve hak din ile gönderen odur.)) (tevbe 9/33)
     
Kendi vahyine din diyen Allah, müÅŸriklerin inancına ((Onların peÅŸinden gittikleri yaÅŸamlarını belirledikleri ÅŸeyleri))de din demektedir.Yani onların dinleri yaÅŸam biçimlerini belirlerken esas aldıkları ÅŸeylerdir.
 
((Kavminin müstekbir ileri gelenleri ;ey Åžuayb ya dinimize dönersek ya da sen ve beraberindeki müminleri  yurdumuzdan süreriz dediler.
Åžuayb:biz istemesekte  mi dedi)) (Araf 7/88)
       
Åžuayb'ı kendi dinlerine dönmeye çağıran kavminin acaba dinimiz dedikleri ÅŸey neydi, inandıkları ve yaÅŸam biçimlerini belirledikleri ilkeler deÄŸil mi?  
       
Åžimdi içinde yaÅŸadığımız zamanda modernleÅŸme, geleneksel inanışları ,  düÅŸünceleri , yapıları ,kurumları iliÅŸki ve anlayış biçimlerini sarsıcı bir biçimde dönüÅŸtürdü.ModernleÅŸme ile birlikte hayatın bütünlüÄŸü bozuldu,parçalandı...Ä°çsel hayat yok edileli dünya /fiziksel hayat öne çıktı... Ahiret bilinci iptal edildi. Modernlik, dinin (hakikatin)deÄŸerlerin ve gerçeÄŸin nihai açıklamasının beÅŸeri birey tarafından yapılabileceÄŸini iddia etti.Bu nedenle deÄŸerlerden bağımsız bir dünya oluÅŸturuldu.Her türlü kötülük, barbarlık,vahÅŸet mubah hale geldi.
       
VaroluÅŸun bütününe yönelen inanış, düÅŸünüÅŸ , yorumlama ve uygulama biçimi olan dinin yerine ,varoluÅŸun yalnızca maddeli boyutuna iliÅŸkin yorumlama ve uygulama biçimlerinin gelmesiyle varoluÅŸa iliÅŸkin bütünlük bozuldu ve büyük bir dengesizlik çıktı.
       
Ä°slam dini bütün zamanlarda varoluÅŸsal sorunlar hakkında bütüncül cevaplara sahip bulunuyor. Ä°slamın gücü, canlılığı ,iÅŸlevi ,içeriÄŸi hiç bir zaman tükenmedi.Tükenen müslüman bireyler olarak bizleriz.Üzerimizi kutsal kubbeyi yeniden kurmalıyız.Dinin birey ve toplum üzerindeki otoritesini yeniden inÅŸa etmeliyiz.
     
 Modernizmin atomize ettiÄŸi müslüman halkları bekleyen en  büyük sapkınlık dünyevileÅŸmedir. Bu hastalığa yakalanan bireyler inandığı dini istismar etmenin yolu olarak riyakarlığı, iki yüzlülüÄŸü, insanlar görsünler , desinler diye gösteriÅŸçi dindarlığı yaÅŸam biçimi haline getirmiÅŸlerdir.
       
Kurana göre dünyevileÅŸme ,  insanın yaratıcı bir kozmik tanrının varlığına inandığı halde onun ruhubiyetine (insanın hayatına karışabileceÄŸine) inanmaması veya inansa bile bunu önemsememesi inandığı Allah'ın öÄŸütlerini unutması ve ahireti yok sayması ((Kendilerini kim yarattı diye sorsan Allah derler.O halde nasıl doÄŸru yoldan çeviriliyorlar.)) (zuhruf 43/87)
         
GösteriÅŸçi  dindarlık gayri hakiki/dıştan dindarlık biçimidir. Ä°hlas ve samimiyet yoktur,aksine,teÅŸhirci ,gösteriÅŸçi,ikiyüzlülük hakimdir.GösteriÅŸçi dindarlar,Allaha deÄŸil,kullara yaranmak için çaba sarfederler.Yani uÄŸrunda amel ettikleri Allah deÄŸil,kullardır.
         
GösteriÅŸçi dindarlık dünyaya dair arzu ve isteklerine kavuÅŸmak için insanların nezdinde bir makam ve konum elde etmek amacıyla kulluÄŸa iliÅŸkin ibadet ve eylemleri insanlara göstermek ,ibadetleri islamın ritüellerini kullanarak insanlar katında bir mevki elde etmeye çalışmaktır.Ä°nsanlara gösterme ,duyurma ve açıklama hedefi olan ,her ibadetin gösteriÅŸçi ibadet olduÄŸunu söyleyebiliriz.
         
Ahlaki ilkeleri çiÄŸneyip, kendine özgü bir davranış biçimi gösteren gösteriÅŸçi dindarlık çeÅŸitli ibadet biçimleriyle kendini ortaya kor. GösteriÅŸ olsun diye namaz kılınabilir ,sadaka verilebilir,yardım yapılabilir,gösteriÅŸ yollu mutla ki pozisyonuna girilebilir.Davudi sesiyle ne güzel kuran okuyor dedirtilebilir.Ä°ÅŸyerlerine dini isimler vererek,dindar -muhafazakar müÅŸterileri kazanabilirler.GösteriÅŸçi dindarlıkta toplumun dini hassasiyetlerinden yararlanmak vardır.Allahın adını kullanarak aldatmak yani Allah ile kandırmaktır.Bu çok daha telafisi mümkün olmayan vahim sonuçları beraberinde getirmektedir.DEAÅž terör örgütü örneÄŸinde görüldüÄŸü gibi.Yani bunlar ,kendi üzerlerinde iyi hasletleri kullanarak ibadetleri ,dini eylemleri göstermek suretiyle insanların kalplerinde taht kurmayı hedeflerler.Bunu baÅŸardıklarında o toplumu sömürüyle istismar etmeye baÅŸlarlar.
           
Din istismarının , dini suistimal etme ,din tüccarlığı,baronluÄŸu,dini sahiplenme,dini teslim alma,dinin sırtından geçinme ,dini kullanma ,din sömürüsü yapma, dini menfaati için kullanma ,dini maksatlarının dışında kullanma ,haksız çıkar elde etmek maksadıyla dine ,dini inanç ve duygulara atıfta bulunma ,dini alet etme ,dini deÄŸerleri kullanarak halktan maddi çıkar elde etmek,Allah adını kullanarak çıkar elde etmenin sapkınlıklarla sonuçlandığını görüyor ve biliyoruz.
         
Rabbimiz bizi bu tür sömürü karakter tipine bürünmüÅŸlere karşı uyarıyor.((Aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın.)) (lokman 31/33)
         
Yani o gururlu müstaÄŸni kiÅŸi sizi Allaha güvendirmesin , kibirli ÅŸeytan sizi Allah'a karşı gururlandırmasın bu kovulmuÅŸ ÅŸeytan sizi Allah'ın bağışlamasına güvendirerek yoldan çıkarmasın.
         
Din istismarı ve gösteriÅŸçi dindarlık tarih boyunca toplumları etkilediÄŸini ve yönlendirdiÄŸini söyleyebiliriz.Devletler ,yöneticiler,tarikatlar,cemaatler,hizipler vs. bu istismarı gerçekleÅŸtirmektedirler.Çünkü Allah adını kullanıyorlar, dini referans gösteriyorlar böylece dinin meÅŸrulaÅŸtırıcı gücünden istifade ediyorlar.
         
Riyakar, gösteriÅŸçi,dindar ,riyakarlığının bir gereÄŸi olarak ortaya koyduÄŸu dindarca davranışlarıyla, dinin meÅŸrulaÅŸtırma iÅŸlerini kendi çıkarına kullanarak,dinden ve dindarlardan haksızca yararlanmak,samimi-ihlaslı müminleri sömürmek veya suistimal etmek suretiyle dini kullanmaktadırlar.GösteriÅŸçi dindar ,bu istismar ve ikiyüzlülükleriyle Allah a ve peygambere hainlik etmiÅŸ,hakikat ilkelerine hıyanet etmiÅŸ,bu ihanet ettiÄŸi kavramlar üzerinden kandırdığı insanlarla ,emperyalist  güçlerin ahlaksız çıkarlarına hizmet etmiÅŸ sayılır.
                                                                                                                           
Müellif: Bünyamin DoÄŸruer / DüÅŸünce Mektebi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.