Sosyal Medya

Rasim Özdenören: Dürüstlük ve Riyakarlık

İçteki gerçekliği dışarıya doğru olarak yansıtmayan biri belli ki yalan da söylemiş oluyor. Ama ikiyüzlü her zaman yalancı sayılmayabilir.



Dürüst gibi görünmek isteyenlerin çoÄŸu rolünü baÅŸarıyla yürütür. Öyle ki, o, kendini giderek dürüst sanmaya bile baÅŸlayabilir. Gündelik yaÅŸantımızın ve siyaset dünyasının en itici tipidir bu kiÅŸi…
 
Dürüstlük kiÅŸinin öznel durumuyla ilgili... O, sadece kendinin bileceÄŸi bir bilgiyle yüklüdür. Ve nesnel olarak kiÅŸinin dürüst olup olmadığını ölçecek bir kıstas elde bulunmuyor.
 
Öznel olması yönüyle de doÄŸruluktan farklıdır.
 
Bir önermenin “doÄŸru” olup olmadığı nesnel olarak ölçülebilir, görülebilir. “Masanın üstünde kalem yok” önermesinin doÄŸru olup olmadığını görmek için iÅŸaret edilen masaya bakmak yeterlidir. Masanın üstünde kalem yoksa, önerme doÄŸrudur. Orada bir kalem görüyorsak bu önerme yanlıştır.
 
Ama “Ben siyaset ortamında görünmek istemiyorum” diyen birinin bu cümlesinin doÄŸru olup olmadığını bilecek kiÅŸi sadece onu söyleyenin kendisidir. Bu önermenin sonradan yalanlanması bile, o cümlenin gerçekte doÄŸru olup olmadığını tespite güç yetiremez. Çünkü kiÅŸi, “o zaman öyle düÅŸünüyordum, ÅŸimdiki fikrim budur” dediÄŸinde yapacak bir ÅŸey kalmaz. MeÄŸerki konu yargılama alanına girmiÅŸ ola! O durumda kiÅŸinin dürüst olup olmadığı, baÅŸka bir ifadeyle, dediÄŸi ile iç gerçekliÄŸinin birbiriyle tutarlı olup olmadığını kanıtlamak gerekir. Kanıtlanabilirse tabii ki…
 
YaÅŸadığımız dünyada ikiyüzlülük neredeyse doÄŸal hale geldi demek mümkün görünüyor.
 
Ä°kiyüzlülük acaba yalancılıkla örtüÅŸüyor mu?
 
Ä°çteki gerçekliÄŸi dışarıya doÄŸru olarak yansıtmayan biri belli ki yalan da söylemiÅŸ oluyor. Ama ikiyüzlü her zaman yalancı sayılmayabilir.
 
Ä°kiyüzlüde münafıklık alameti de görülebilir. Ama onu münafık olarak nitelemek de isabetli olmayabilir. Kimi halleri münafıkça görünse bile onu tam bir münafıklıkla itham etmek de isabetli görünmüyor. Ä°kiyüzlülüÄŸün eski dilimizdeki karşılığı riyakârlıktır. Münafık inanmadığı halde kendini inanıyormuÅŸ gibi gösteren biridir. KuÅŸkusuz bu da bir ikiyüzlülüktür. Ancak münafık dışarıya karşı gerçek yüzünü asla göstermez. Riyakâr ise kandırmak için yalan söyler. Riya yapmak sürekli olabilir, ama sürekli olması ÅŸart deÄŸildir. Riyakâr iÅŸine geldiÄŸi zaman riya yapar. Her ÅŸeye raÄŸmen onu münafık ile karıştırmamak gerekiyor.
 
Ä°kiyüzlü olsun, münafık olsun, ortak paydaları yalancılıktır.
 
Gündelik hayatımızda hukukun temel ilkelerinden olan ve bir arada yaÅŸamamızı saÄŸlayan bir temel esas var: hukuk usulünde bu ilkeye iddianın ve savunmanın bölünemez oluÅŸu, deniyor... Anlamı ÅŸu: iddiada olsun savunmada olsun, onun bir kısmını kabul edip bir kısmını reddetmek kabul edilemez. Her ikisi de ya tümüyle kabul edilir veya tümüyle reddedilir.
 
Ä°kiyüzlü (riyakâr) iÅŸte gündelik yaÅŸantımızda bu ilkeyi bozuyor.
 
Ä°kiyüzlü veya münafık tipinin ortak özelliÄŸi sinsi oluÅŸlarıdır. Her iki durumda da sahtekârlık söz konusu... Dostoyevski’nin nihilist tipine benzemez o. Nihilist, inanıyorsa inandığına inanmaz, inanmıyorsa inanmadığına… Sinsi ise, inanırsa inanmıyormuÅŸ gibi görünür, inanmıyorsa inanıyormuÅŸ gibi…
 
Bu tip, gündelik yaÅŸantımızda da iÅŸe yaramaz biridir.
 
Siyaset dünyasının en itici yüzünün sinsi tip olduÄŸunu söyleyebilirim. Dürüst deÄŸildir, ama dürüst görünmek ister. Zarı, daima düÅŸeÅŸ atar; kendi yüzünün tersine o zarda dubara yoktur…
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.