Güncel
İstanbul Sözleşmesi aile kurumunu parçalıyor

Follow @dusuncemektebi2
Türkiye’nin en büyük sosyal sorunlarından, Avrupa Konseyi Sözleşmesi’yle dayatılan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa, toplumun en temel yapı taşı olan aileyi sarsmaya devam ediyor.
Süresiz nafaka ve velayet kavgaları, dağılan ailelerin adeta kâbusu oldu. Toplum, resmen Avrupa Birliği hayalleriyle şekillendirildi. Buna bağlı olarak ailenin dağılmasını önleyen yasa değil, ailenin dağılmasından sonraki süreç dikkate alındı. Binlerce insanın yuvası yıkıldı, çok sayıda erkek ömür boyu nafakayla cezalandırıldı. En acı fatura ise çocuklara kesildi, çocuklar anne ve baba şefkatinden mahrum kaldı.
Türkiye’nin en büyük sosyal sorunlarından birisi haline gelen İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa, kadını koruyacağım derken, ortada adeta aile bırakmadı. Boşanma maaşı haline gelen nafakayı kadın silah olarak kullandı. Bir şikâyetle erkek evden uzaklaştırıldı, ömür boyu nafaka cezası verildi. 6284 sayılı “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun” kadını koruyamadı, aileyi de tarumar etti.
İŞKENCEYE RAĞMEN VELAYET DEĞİŞİKLİĞİ KABUL GÖRÜLMEDİ
6284 sayılı “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun” hakkında birçok ihbar geldi. Konuyla alakalı gazetemize konuşan ve çocukları annesi, dedesi tarafından darp edilen E.M.T, “Mayıs 2018’den bu yana boşanma davamız Eskişehir 4. Aile Mahkemesi tarafından yürütülmekte. Bu süreç içerisinde velayet tedbiren anneye verildi. Annesi terlikle, 9 yaşındaki oğlumun dişlerini kırdı. Anneye 225 gün adli para cezası verildi. Sonra oğlumun yumurtalıklarını terlikle darp ettiği için 150 gün adli para cezası verildi ve tüm cezalar kesinleşti. Bu cezalara rağmen Eskişehir 4. Aile Mahkemesi hâkimine hem dilekçe ile hem de her duruşmada dile getirerek velayet değişikliği talep ettik. Cezalara rağmen anneye ne bir tedbir kararı uygulandı ne de velayet değişikliği yapıldı” dedi.
CUMHURBAŞKANI, HÂKİME SORUŞTURMA BAŞLATTIRDI
E.M.T, “Bu hususla ilgili olarak hâkimi, ceza vermemesinden dolayı e-devlet üzerinden Cumhurbaşkanı’na şikâyet ettim. Dilekçemi Cumhurbaşkanımız HSYK’ya sevk etti ve HSYK hâkim hakkında yasal işlem başlattı. Diğer oğlum, dedesi tarafından evde şiddet görüyormuş şuan yargı sürecinde dosyamız. İki oğlum var amacım ikisini de o şiddet ortamından kurtarmaktır” şeklinde konuştu.

“KANITLADIĞIM ŞEYLER İÇİN DAHİ CEZALANDIRILIYORUM”
28 bin liralık nafaka borcu olan Tarkan Yazıcı, “5 yıl önce eşimden ayrıldım ama hala kurtulamadım. Resmi olarak ayrıldıktan sonra 3 ay sonra evlendi ve büyük kızımı yanıma gönderdi. 2 yıl sonra eşinden ayrılınca kızım annesinin yanına geçti. Büyük kızım benimle yaşarken 15 tatil zamanı annesini aradım ve ‘Kızımı ne zaman getiriyim’ diye sordum. ‘Bana para ver öyle getir para vermezsen getirme’ dedi. Kızım benimle olduğu için nafaka ödemiyordum. Daha sonra 2 yıl nafaka ödemedim diye 16 bin 800 TL icra gönderdi. Kızımın bende kaldığını kanıtladığım halde devlet hiçbir indirim yapmadı ve şu anda 28 bin TL oldu. Üstüne 1 yıldır da çocuklarımı göremiyorum” diye konuştu.
“HUKUK SİSTEMİ, KADININ ZARAR VERMESİ İÇİN YOL GÖSTERİYOR”
Yazıcı, “Ben bu süreçte yeniden evlendim, hayata tutundum. Ama beni arayıp “Düğününe geleceğim, seni rezil edeceğim, bir daha asla çocukları göremeyeceksin” dedi. İş yerimi arayıp bağırıyordu. Bundan dolayı şikâyetçi olmuştum. Eski eşim mahkemede onu ölümle tehdit ettiğimi söyledi. Ben çağrı kayıtlarının dinlenmesini talep etmeme rağmen mahkeme bana ceza verdi. Karşı tarafın avukatlık ücretini ödememe ve 5 yıl içinde tehdit olayı olursa hapise girmeme karar verdi. Bu karar verildikten bir hafta sonra eski eşim onu tehdit ettiğim iftirasını attı. Yani hukuk sistemi adeta bana zarar vermek için ona yol gösteriyor. Şubat ayında davamız var. Ayrıca güçlükle kurduğum yeni yuvamı yıkmak için elinden geleni yapıyor” dedi.
KADINA ZARAR VEREN, KADIN KORUMA KANUNU
Cengiz Dinçer, “2010 yılında ayrıldım. Bir çocuğumuz var. 9 senedir çocuğumu göremiyorum. Kanunların dışında hiçbir iş yapmadım. 2016 yılında ikinci evliliğimi yaptım. Buna rağmen peşimi bırakmıyor. Davalarla rahatsız ediyor, nafaka artırım davası açıyor. 6284’ten uzaklaştırma alarak çocuğumu göstermiyor. Bunu da sözde kadını koruma kanunuyla yapıyor. Bu nasıl kadını korumak… Geçen sene bir dönem işsiz kaldım ve nafaka ödeyemedim. Dava açmışlar ve duruşmada ben yoktum. O davada yakalama kararı çıkartılmış. Metrobüs’te gözaltına alındım. Direkt cezaevine gönderildim. Eşim o süreçte hamileydi. Bu olaylarla beraber hapise gireceğimden dolayı korktu, üzüldü. Sonrasında psikolojik olarak rahatsızlık geçirdi ve çocuğumuzu kaybettik” açıklamalarında bulundu.
Yaşanan ACI örnekler
* “9 yaşındaki oğlumun dişlerini kırdı, yumurtalıklarını terlikle darp etti.” Buna rağmen hakim karşısına çıkan babaya çocuğun velayeti verilmedi.
* 5 yıl önce eşimden ayrıldım. 15 tatil zamanı kızımı annesine göndermek istedim. Acılı baba ‘Bana para ver, kızını öyle getir. Para vermezsen getirme’ cevabını aldım.
* Bir dönem işsiz kaldım, nafaka ödeyemedim. Dava açıldı, metrobüste gözaltına alındım.
Kaynak: Milli Gazete / Özel Haber
Henüz yorum yapılmamış.