Mustafa Ulusoy: Hayal Kurmak, Ä°nsana Mutluluk Verebilir mi?
Follow @dusuncemektebi2
Gerçek dünya, nefsin arzularını karşılayamadığı korkutucu bir boşluktur artık.
Yok yoktur. KuÅŸ sütünün bile eksik olmadığı mükellef bir sofradır. Nefsin arzularının öbenim yerimnüne serilir her ne istenirse. KiÅŸi arzu edip aklından geçirsin yeter.
Orada, her ÅŸey çocuk oyuncağıdır. Basamak basamak ilerlemek oranın cari bir kanunu deÄŸildir, sebep-sonuç iliÅŸkilerinin hükmü yoktur. Ä°stenir ve olur. Ä°stenmez, olur biter. Gel dersin gelir, git dersin gider.
Zamanın orada hükmü yoktur. Tek geçer hüküm heveslerinizdir. Bir bakmışsınız, yıllar geçmiÅŸ gözlerinizi kapatır kapatmaz. Bir bakmışsınız, daÄŸlara kar yaÄŸmış, bir bakmışsınız serin bir gölgeliktesiniz.
Yatağına yatar kiÅŸi, gözlerini kapatır, olur biter. Bu kadar kolaydır. Bazen gözlerinizi kapatmanın lüzumu dahi yoktur. Åžöyle ücra bir yer bulup dalıp gitmek kafi ve vafidir.
Canınız mı sıkkın, istediklerinize kavuÅŸamadınız mı, yalnızlıktan mı bunaldınız, yaÅŸadığınız hayat size yetmiyor mu? Kaçmak mı istiyorsunuz daracık odanızdan? Uzaklara gitmeye hiç gerek yok. Hayal dünyasının kapısı usulcacık açılır, sessizce içeri girersiniz.
Artık, krallığınızı ilan edebilirsiniz
Ä°nsan, iki hal arasında salınıp durur: OlduÄŸu hal ile olmak istediÄŸi hal. OlduÄŸu halden ne kadar ÅŸikâyetçiyse, memnun ve mesrur olamıyorsa, kaderine razı deÄŸilse, tevekkül ve teslimiyetten ıraksa, o denli “olmak istediÄŸi hal”e savrulur. Ä°nsanın olmak istediÄŸi hale hemen ulaÅŸmasıysa kralların bile haddi deÄŸildir. Çabalamak, emek harcamak, alın teri dökmek, gayret etmek gerekir. Ä°nsan ne kadar gayret ederse etsin, sonucun garantisi yoktur, her ÅŸey bir nasip ve kısmet iÅŸidir. Kimse hayatının efendisi deÄŸildir. Her insan fenaya, zevale maruzdur ve bir gün ölecektir. Her ÅŸey O’ndandır ve O’nun hikmetinin iktizasına göredir. O, ol derse olur, ol demezse olmaz. Bu kadar basittir.
Ä°nsan, kendisine verilen hayattan, o hayatın koÅŸullarından ne kadar ÅŸikâyetçiyse, o denli hayal dünyasına sığınır. Bu savruluÅŸun sonu pek iç açıcı deÄŸildir. KiÅŸi, hayatı yaÅŸamaktan çok onu düÅŸlemeye baÅŸlamıştır. Hayata katılmayı bir kenara bırakıp onun hayaliyle oyalanır.
Adı üstünde hayal dünyasıdır. Olmak istediÄŸi akademik kariyere sahip olmuÅŸ, tanınmış bir profesör olarak üniversitede ders vermektedir. Çok zengin olmuÅŸ, özel uçağıyla kıtadan kıtaya seyahat halindedir. BoÄŸaz’da yalıda oturmakta, ne isterse almakta, bir dediÄŸi iki olmamaktadır. Ya da ünlü bir futbolcu olmuÅŸtur, Real Madrid peÅŸinden koÅŸmakta, onun gönlüyse Barcelona’dadır. Neyse ki Barcelona’ya transferi baÅŸarmış, Ä°spanya liginde gol kralı bile olmuÅŸtur. Gazetelerde boy boy resimleri çıkmakta, dünya adından söz etmektedir. Ä°sterseniz hayal dünyasında bilim adamı olup genetik alanında çığır açan bir buluÅŸ bile yapabilirsiniz, kimse size engel olamaz. Nobel ödülünü bile alabilirsiniz. Ä°steyin yeter.
Hayal dünyası aÅŸksız olur mu? Öyle bir aÅŸktır ki sizinkisi, dillere destan. Daha yazılmamış bir masal. DaÄŸları delen Ferhat ne kelime. O engel bu engel derken, nihayet kırk gün kırk gece bir düÄŸünle sevdiÄŸinize kavuÅŸursunuz. Üç çocuÄŸunuz olur, iki kız bir erkek.
Kendinizden geçersiniz. Nefsiniz hazza gark olur. Tanınan, bilinen, iÅŸe yarayan, övülen, aranan birisinizdir artık. Gerçek dünyanın dertleri, tasaları, endiÅŸeleri semtinize bile uÄŸramaz.
Tehlike çanları ÅŸurada çalmaya baÅŸlar. Sürekli pozitif hayal kurmanın verdiÄŸi haz, giderek madde bağımlılığı gibi bir bağımlılığa dönebilir. Canınız mı sıkıldı, hemen hayal kur, biraz mutsuz musunuz, tık tık, hayal dünyasının içindesiniz. Ä°kinci sorun kısa sürede kendini gösterir: Gerçekle hakikat karışmaya baÅŸlar. Bazen gerçek hayal gibi, hayal olan gerçek olan gibi gelmeye baÅŸlar.
Üçüncü tehlike, çok yakındır. Kanaatimce en fenası da bu. Hayallerden sıyrılıp gerçeÄŸe yüzünüzü çevirdiÄŸinizde; gökdelenin yüzüncü katında olmadığınızı, sadece ve sadece giriÅŸ katının sakini olduÄŸunuz gerçeÄŸi yüzünüze tokat gibi çarpar. Zaten bir türlü razı olup ÅŸükredemediÄŸiniz hayat daha bir sıkıcı, daha bir zor görünür gözünüze. Nefis, kendini yüzüncü katta olduÄŸuna inandırmıştır bir kere, giriÅŸ katı da nereden çıkmıştır. BulunduÄŸu hayat mevkiine layık görmez kendini.
Gerçek dünya, nefsin arzularını karşılayamadığı korkutucu bir boÅŸluktur artık.
Ä°ÅŸte, ifrat noktasında hayal kurmanın görebildiÄŸim sonuçları. BoÅŸuna dememiÅŸ Zamanın Bedii: “Bir dane-i hakikat, bir harman hayalâta [hayallere] müreccahtır [tercih edilir].
Kaynak: Hiçbir ÅŸey adlı web sitesi
Henüz yorum yapılmamış.