Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak: Libya'da sözde mi, yoksa kalıcı barış mı?

Görünen o ki, Libya konusu, Türkiye’nin devreye girmesi ile farklı bir safhaya intikal etti. Libya’da çatışan iki tarafı destekleyen Türkiye ve Mısır bir kez daha karşı karşıya geliyor. Ancak Türkiye bugün Mihverde yer alan bir ülke. ABD, Avrupa grubu ve Rusya ise masanın etrafında oturuyorlar.



Libya’da kalıcı ateÅŸkes ve siyasi sürecin baÅŸlatılması amacıyla Almanya’nın baÅŸkenti Berlin’de düzenlenen konferans 4 saat sürdü. Merkel, “Kapsamlı bir plan konusunda anlaÅŸtık” derken; BM, “Tarafların silah ambargosuna uymasını bekliyoruz” açıklaması yaptı ve konuyla ilgili 4 çalışma grubu oluÅŸturulduÄŸu açıklandı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantıya katılan tüm tarafların ateÅŸkesi destekleme taahhüdünde bulunduÄŸunu da söylerken; Rusya DışiÅŸleri Bakanı Sergey Lavrov, Libya konulu Berlin Konferansının çok yararlı olsa da Libya’daki taraflar arasında kararlı ve ciddi bir diyaloÄŸun henüz saÄŸlanamadığını söyledi.
 
Öte yandan, daha anlaÅŸmanın mürekkebi kurumadan Hafter AteÅŸkesi ihlal etti. 20 Ocak sabahı saat 08.00 sırasında AA ÅŸu haberi servis etti: Anadolu Ajansının haberine göre Libya’nın doÄŸusundaki gayrimeÅŸru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e baÄŸlı milisler, Berlin Konferansı’nın ardından baÅŸkentin güneyindeki Selahaddin bölgesinde havan saldırısıyla ateÅŸkesi ihlal etti.
 
Libya’da kalıcı ateÅŸkes ve siyasi sürecin baÅŸlatılması amacıyla Berlin’de düzenlenen uluslararası konferansın ardından baÅŸkent Trablus’ta patlama sesleri duyuldu.
 
Fransa CumhurbaÅŸkanı Macron, Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Johnson, BM, Afrika BirliÄŸi, AB baÅŸta olmak üzere 11 ülkenin baÅŸbakanları ve temsilcilerinin katıldığı toplantı sırasında ErdoÄŸan, Putin, ABD DışiÅŸleri Bakanı Mike Pompeo, Merkel ve AB Komisyonu BaÅŸkanı Ursula von der Leyen ile görüÅŸtü. Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron ve Ä°talya BaÅŸbakanı Giuseppe Conte ile sohbet etti.
 
Merkel’e göre konferansın bütün tarafları çok yapıcı bir ÅŸekilde çalıştı. Herkes aslında silah ambargosuna saygı duyulmasını istiyor. Libya’nın bütün sorunlarını çözmeyeceÄŸini biliyoruz. 5 artı 5 kiÅŸilik askeri bir komitenin oluÅŸması için isimler verildi. 
 
Konferans Berlin’de toplansa da, Türkiye ve Rusya’nın giriÅŸimiyle saÄŸlanan ateÅŸkesin kalıcı olmasını, BM’nin Libya’ya silah ambargosuna uyulmasını saÄŸlamak gayesi güdüyordu. Bu konuda sözde bir mutabakat saÄŸlandı. Ä°nÅŸallah bu konu sadece Türkiye’nin elinin kolunun baÄŸlanması ÅŸeklinde uygulanmaz. Mısır ile Libya arasındaki uzun kara sınırı bu konuda Mısır’ın Hafter’e silah desteÄŸinin denetlenmesini güçleÅŸtiriyor.
 
Henüz iÅŸin başındayız. Gelecek günlerin beraberinde ne getireceÄŸini bilmiyoruz. BM Genel Sekreteri Guterres, «Önümüzdeki günlerde askeri komiteyi Cenevre›de toplayacak duruma geldik» dedi. Libya ulusal hükümet BaÅŸbakanı Serrac konferans öncesi açıklamasında, BM himayesinde milletlerarası bir barış gücü talebinde bulundu. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell de, AB’nin Libya’ya gerekirse asker göndermesini talep etti. Öte yandan; Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp Karrenbauer, kalıcı bir ateÅŸkes saÄŸlanırsa, asker gönderme iÅŸini görüÅŸebileceklerini söyledi.
 
Bunun anlamı çok açık. AB göç istemiyor. Asker gönderme iÅŸi barış için olmayacak, barış saÄŸlanabilirse, barışın korunması için olacak. Bir de AB, bölgede, burnunun dibinde ABD’nin daha fazla imtiyaz sahibi olmasını ve askeri güç bulundurarak, tek başına bölgeyi dizayn etmesini istemiyor.
 
Ev sahibi ülke Almanya’nın DışiÅŸleri Bakanı Heiko Maas da, konferans öncesi yaptığı açıklamada, Libya’ya silah sevkıyatının durdurulmasını istedi ve: “Libya’da çatışan taraflara destek veren ülkeler artık asker ve silah sevkıyatını durdurmalı. Bunu durdurmalıyız ki, Libya bir Suriye olmasın. Berlin Konferansı Libya’da barış için bir adım olabilir” dedi. Ankara bu konuda bu kararın tek başına Türkiye’nin bölgeye asker ve silah sevkıyatını durdurmak için bir komplo olmadığından emin olması gerekir.
 
BilindiÄŸi gibi 2011 yılında Kaddafi’nin devrilmesiyle Libya bir iç savaÅŸa sürüklendi. Libya AB’nin en önemli petrol ihracatçı ülkeleri arasında idi.. Ä°ç savaÅŸ sebebiyle baÅŸta Ä°talya olmak üzere AB ülkeleri Akdeniz üzerinden yeni bir mülteci akını ile karşı karşıya kalmıştı. Bu süreçte Ä°talya’nın hiç sesinin çıkmaması da ilginç!
 
BilindiÄŸi gibi baÅŸkent Trablus’ta BM’nin de tanıdığı hükümetin BaÅŸbakanı Serrac ülkenin küçük bir bölümünü kontrol ediyor. Ülkede zengin petrol yataklarının olduÄŸu geniÅŸ bölüm ise Serrac’a karşı savaÅŸan Mısır, Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirliklerinin desteklediÄŸi Hafter’in kontrolü altında. Öte yandan; ABD ve Ä°srail de Hafter’i destekliyor. Türkiye ise BM’nin de tanıdığı Serrac ‘ın yanında.
 
Bu konferanstan çıkan bir diÄŸer anlam da AB, Berlin Konferansı’yla Libya krizinde masada lider rolü oynamak istiyor.
 
Tam da böyle bir zamanda Ä°ngiltere’de Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiÅŸ ilk CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi’nin hapishanede ölümüyle ilgili olarak darbeyle iktidara gelen ve Libya krizinde ABD, BAE, Suudi Arabistan ve Ä°srail ile birlikte hareket eden Abdulfettah es-Sisi hakkında tutuklama emri çıkarılması istenmesi ilginç. Merkezi Ä°ngiltere’nin baÅŸkenti Londra’da bulunan Uluslararası Adalet Odaları (Guernica 37), Sisi’nin Ä°ngiltere ziyareti öncesi Londra Polisi Terörle Mücadele Biriminden, “Mısır hükümeti ve devlet kurumları aleyhindeki güvenilir iÅŸkence iddialarını” soruÅŸturmasını istemiÅŸti.
 
Ä°ngiltere, kendinin bölgedeki garantörlük statüsünü görmezden gelerek, “Yüzyılın projesi”nde ABD ile birlikte, bölgeyi yeniden dizayn etmek isteyen mevcut Ä°srail yönetimine karşı baskı uyguluyor. Libya konusunda da Ä°ngiltere masada olmasına raÄŸmen sürece iliÅŸkin bir teklif getirmedi.
 
Görünen o ki, Libya konusu, Türkiye’nin devreye girmesi ile farklı bir safhaya intikal etti. Libya’da çatışan iki tarafı destekleyen Türkiye ve Mısır bir kez daha karşı karşıya geliyor. Ancak Türkiye bugün Mihverde yer alan bir ülke. ABD, Avrupa grubu ve Rusya ise masanın etrafında oturuyorlar.
 
ABD ve AB bölgede baÅŸlarına yeni bir “Gaile” açmak istemiyorlar. Krizin daha fazla yayılması riski daha fazla artıracak. Onun için tansiyonu düÅŸürmek, krizin daha fazla geniÅŸlemesini ve derinleÅŸmesini istemiyorlar. Ama bu krizin sona ereceÄŸi anlamına da gelmiyor. Çözüm yok ama kriz dalgalanmaya bırakılacak. Görünen o ki, batılı ülkeler Türkiye’nin bölgede daha fazla inisiyatif sahibi olmasını, bölgede askeri bir varlık göstermesini istemiyorlar. Durum bu. Süreç devam ediyor. Daha iÅŸin başındayız. Görelim Mevlam neyler. Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.