Sosyal Medya

İran ve Trump çekişmesi daha çok su kaldırır

Son hadiseler İran içinde her ne kadar sosyal dayanışma gereğini de güçlendirmiş olsa bile, rejime muhalif güç odakları arasındaki dayanışmayı da güçlendirmiş bulunuyor. Yani, bu son gelişmelerin getirdiği tartışmalar daha çoook su götürür.



Ä°ran’da Ä°nkılab Rehberi Seyyid Ali Khameneî, evvelki gün Tahran’da kıldırdığı Cuma Namazı hutbesinde Amerika’nın saldırılamaz sanılan heybetine saldırıldığını, -yani âmiyâne tabirle, karizmasının çizildiÄŸini- söylemiÅŸ oldu.. Ama, ‘yolcu uçağının düÅŸürülmesinin Suleymanî’nin öldürülmesini bile gölgede bıraktığını, çok kederlendiklerini, düÅŸmanların ise sevindiÄŸini’ belirtti.
 
Bu hutbeden önce ÅŸiir okuyan birisinin ise, üstü kapalı olarak C. BaÅŸkanı Hasan Ruhânî’yi suçladığı Ä°ran medyasında bile dile getirildi. Çünkü, ‘Ä°mam’ın inkılâbı doÄŸru idi; yanlış seçim ise, fesad getirdi..’ deniliyordu o ÅŸiirde.. Ve, Ruhânî de oradaydı.
 
Hasan Ruhanî ise, özellikle yolcu uçağının düÅŸürülmesinin hükûmet sisteminin bilgisi dışında cereyan ettiÄŸini, 8 Ocak ÇarÅŸamba sabahı düÅŸen uçakla ilgili ilk itiraf bilgisinin kendilerine 48 saat sonra, 10 Ocak Cuma sabahı bildirildiÄŸini ve bunu da hemen dünyaya ilân ettiklerini söylüyor ve 8 yıllık Ä°ran-Irak Savaşı sırasında bile böyle bir facia meydana gelmediÄŸini ve bu iÅŸin içinde baÅŸka planların olabileceÄŸini de söylüyor; böylelikle asıl sorumlu da iÅŸaret edilmiÅŸ oluyordu.
 
Esasen uçağın düÅŸürülmesinden sonra, baÅŸkent Tahran’da ve diÄŸer ÅŸehirlerde bir kısım protestocular, Ruhânî’yi ve Hükûmet’i suçlarken, bir kısım protestocular da Rehber Khameneî’yi suçlayıp, onu istifaya çağırıyorlar ve hattâ, henüz birkaç gün önce milyonlarca insanın, bir kahraman ve ÅŸehîd olarak arkasından gözyaşı döküp çılgınca mâtem sahneleri sergiledikleri Qaasım Suleymanî için ‘kaatil’ diye sloganlar atıyorlardı.
 
Bu durumu, Ä°ran’ın eski ve en etkili liderlerinden HâÅŸimî Refsencanî’nin kızı Faize Refsencanî de, ‘1953’de milyonların büyük desteÄŸiyle Åžah’ı ülkeden kaçırtan Musaddıq’ın, kısa süre sonra bir askerî darbeyle devrilmesi üzerine yine milyonların protestosuyla karşılaÅŸtığını’ Ä°nkılab Rehberi Khameneî’ye hatırlatıyordu.
 
Bu durumda, son hadiseler Ä°ran içinde her ne kadar sosyal dayanışma gereÄŸini de güçlendirmiÅŸ olsa bile, rejime muhalif güç odakları arasındaki dayanışmayı da güçlendirmiÅŸ bulunuyor. Yani, bu son geliÅŸmelerin getirdiÄŸi tartışmalar daha çoook su götürür.
 
Hatırlayalım ki, Ä°ran’da klasik Ordu ve Polis güçlerinden ayrı olarak, bir de Ä°nkılab Muhafızları Ordusu/ Pasdaran ve sayıları iki milyonu aÅŸtığı söylenen ‘Seferberlik Halk Gönüllüleri/Besicî’ güçleri, yani bütün silahlı güçler, doÄŸrudan doÄŸruya, Khameneî’nin, BaÅŸkomutan’ın emrindeler. Ve sadece Ä°ran’dakiler deÄŸil, Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’deki kendilerine baÄŸlı güçler de.. Nitekim, Lübnan Hizbullahı’nın lider Nasrullah geçen hafta, ‘Biz Ä°ran devleti’nden emir almayız..’ dedikten sonra ardından da, ‘Biz Veli-yy-i Faqih’ten emir alırız!’ diyordu. O da biliyorsunuz, Seyyid Ali Khameneî’dir ve, Ä°ran Devleti’nin ve Ä°ran Anayasası’nın da üstünde..
 
***
 
‘AÄŸzı bozuk Trump’ın aÄŸzının payı nasıl verilebilir?
 
Bu arada belirtmeden geçmeyelim..
 
Seyyid Ali Khameneî, son Cuma Namazı hutbesinde Trump için, ‘delqak’ dedi. Bu kelimenin türkçedeki, ‘maskara, soytarı, palyaço...’ kelimelerinin mânâsında.. Dünkü Los Angeles Times gazetesinin birinci sahifesinden bu ‘delqak’ kelimesinin Ä°ngilizce karşılığı, ‘clown’ olarak verildi.
 
Ağır ifade olduÄŸu da vurgulanarak.. Elbette ağır, ama, Trump için daha münasip bir kelime olabilir miydi?
 
Åžahsen, 1958’lerden bu yanaki 60 yılın içinde USA BaÅŸkanları arasında, onun benzeri tipte, aÄŸzının freni olmayan ikinci birisini hatırlamıyorum. Bu kiÅŸi aÄŸzına geleni söylemesiyle artık bütün dünyaca biliniyor. 6-7 ay kadar önce de, Ä°ngiltere B. Elçisi için, ‘Ä°ngiltere'nin ABD'ye kakaladığı kaçık, ve de maÄŸrur bir ahmak kiÅŸi..’ deyivermiÅŸti.
 
Åžimdi de.. Sanki Amerikan emperyalizmi ve bizzat kendi yönetimi zamanında da hele de Müslüman coÄŸrafyalarında onbinlerce- yüzbinlerce insanı bombardımanlar altında ezmemiÅŸ gibi, Suleymanî için, onun ‘patlattırdığı bombalarla nicelerinin kolunu-bacağını kaybettiÄŸini’ söyledikten sonra, çok ağır bir hakaret cümlesi kullandı ve ‘O, (O….. ÇocuÄŸu) öldürülmeyi 20 yıl öncelerde haketmiÅŸti!’ deyiverdi.
 
Evet, böyle bir kiÅŸiye karşı, ‘soytarı ve palyaço’dan baÅŸka ne denilebilirdi?
 
Bu kiÅŸi, yarınlarda baÅŸkalarının da kendisi için benzer suçlamalarla, ‘öldürülmesi gerektiÄŸi’ni söyleyecek bir mantık geliÅŸtirilmesinin de yolunu açmıyor mu?
 
***
 
Hatırlayalım, Trump denilen dili frensiz bu kiÅŸi 2,5 ay kadar önce de, ErdoÄŸan’a yazdığı mektupta, ‘aklını başına al..’ kabilinden gibi bir ifade kullanmıştı. Bizdeki muhalefet liderleri kadar, Ä°ran medyası da o seviyesiz ifadeyi zevkle tekrarladı yayınlarında..
 
BaÅŸkan ErdoÄŸan ise, onun seviyesine düÅŸecek deÄŸildi ya, kendisine yakışanı yaptı ve o mektubu son Amerika seyahatinde, Trump’a iade etti. Ama, Trump, onun mânâsını anlamaktan bile âcizdi.
 
***
 
RahÅŸan Ecevit vefat etmiÅŸ..
 
‘Söylesem tesiri yok.. Söylemesem gönül razı deÄŸil..’ ÅŸeklindeki sözü mü tekrarlamalı, yoksa.. Çünkü, artık dünya hayatında olmayan birisi sözkonusu ve ona sözün bir etkisi yok.. Ama, söylenecek o kadar ÅŸey var ki..
 
Yine de, sadece ÅŸu kadarını söyleyelim ki, Bülent Ecevit’in hemen bütün icraatında o da aynı derecede pay sahibiydi, hattâ onun düÅŸünemediklerini bile ona telkın eden durumundaydı idi.
 
‘Allah’u Tealâ’nın yarattıkları üzerindeki her türlü tasarrufunda, -mükâfatında da/ mücazâtında da- rahmet vardır..’ demekle yetiniyorum. 
 
 
 
Müellif: Selahattin E. Çakırgil / Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.