Sosyal Medya

Toplama kamplarında yaşayanlar Çin zulmünü anlattı

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 'mesleki eğitim merkezleri' adı altında faaliyet gösteren toplama kamplarından çıkan bazı Kazaklar yaşadıklarını anlattı. Kamplarda 15 ay tutulan Kazak asıllı Gülzira, "Okul değildi, kamptı, hapishaneydi. Üç ay sonra bize bilinmeyen madde enjekte ettiler. Reddetmemiz halinde daha zorlu bir kampa gönderileceğimizi söylediler" dedi.



DoÄŸu Türkistan'da 2 milyondan fazla Müslüman Çin'in toplama kamplarında iÅŸkence gördü.

Ülkesine dönen Kazak Müslümanlar, kamplarda tutuldukları sürede iÅŸkence gördüklerini, dövüldüklerini ve kendilerine bilinmeyen maddeler enjekte edildiÄŸini söyledi.
 
BBC'nin haberine göre, kampta uzun süre kaldığı belirtilen kiÅŸilerin görüntülü röportajlarına ve ifadelerine yer verildi.
 
Kazaklar ve Uygur Türkleri ile diÄŸer Müslüman azınlıkların yüzyıllar boyunca Çin-Kazakistan sınırında özgürce yaÅŸayıp hareket ettiÄŸi vurgulanan haberde, son dönemde Çin’in Ä°slamiyet'e yönelik kısıtlamalarının devam ettiÄŸi belirtildi.
 
"HALA KORKUYORUM, KALBÄ°M ACIYOR"
 
Bu kamplarda 17 ay tutulduÄŸu belirtilen Dursunbey, "Beni bir zindana yani yerin altında bir yere kapattılar. Ceplerimi kontrol edip cüzdanımı ve kemerimi aldılar, yerin 20 metre altında bir odaya götürdüler. Demirden bir sandalyeye, ellerimi kollarımı ve vücudumu zincirlediler." diye konuÅŸtu.
 
Dursunbey, serbest bırakılmasının ardından polise kayıt yaptırmasının istendiÄŸini anlattı. Kendisinden Çin polisinin kullandığı gibi bir ÅŸapka takmasını, bir güvenlik görevlisi gibi kurÅŸun geçirmez bir yelek giymesini, kalkan ve cop kuÅŸanmasını istediklerini anlatan Dursunbey, "07.00'dan 20.00'a kadar devriye gezdik. Bize yiyecek vermediler ve ödeme yapmadılar." diye konuÅŸtu. Dursunbey, kabuslar gördüÄŸünü, Çin'de kendisine yapılanları düÅŸündüÄŸünü dile getirerek, "Hala korkuyorum. Hala kalbim acıyor." dedi.
 
EÅŸinin 25 Ocak 2017'de Çin sınırını geçtiÄŸini dile getiren Gülnur adlı Kazak kadın da "EÅŸimi, telefonunda WhatsApp uygulaması yüklü olduÄŸu gerekçesiyle gözaltına aldıklarını söylediler. Çin, bir babayı çocuklarından ayırdı." ifadesini kullandı.
 
Gülnur, eÅŸinin serbest bırakıldığını ancak pek çok Kazakistanlı gibi ev hapsinde tutulduÄŸuna inandığını söyledi.
 
EÄŸitim merkezi olduÄŸu öne sürülen zorunlu kamplarda 4 ay kalan Orinbey de kamplardaki yetkililere Kazakistan'a ne zaman döneceÄŸini sorduÄŸunu ve "Çinceyi öÄŸrendiÄŸinde!" cevabını aldığını aktardı.
 
 
"Ölmek tüm ızdıraplara son verecekti"
 
Orinbey, "Ellerini havaya kaldır dediler, ben de kaldırdım. Üzerime su döktüler. Su mu yoksa baÅŸka bir ÅŸey miydi bilmiyorum ama bağırdım ve bayıldım. Kendime zarar vermek istediÄŸim zamanlar oldu. Ölmek istemedim ama olanlardan dolayı intiharı düÅŸündüm. Ölmek tüm ızdıraplara son verecekti." dedi.
 
BÄ°LÄ°NMEYEN MADDELER ENJEKTE ETTÄ°LER
 
Çin'in bu kamplarında 15 ay tutulan Gülzira da "Binanın giriÅŸinde Çince ve Uygurca meslek okulu yazıyordu ama okul deÄŸildi, kamptı, hapishaneydi. Üç ay sonra bize bilinmeyen madde enjekte ettiler. Reddetmemiz halinde daha zorlu bir kampa gönderileceÄŸimizi söylediler." dedi.
 
Fabrikada eldiven diktiÄŸini kaydeden Gülzira, ÅŸunları söyledi:
 
"Nereye giderseniz gidin köy polisinden izin almanız gerekiyor. Bunu yapmazsanız, hükümete karşısınız ve bir kampa geri gönderileceksiniz anlamına geliyor. Beni ÇinlileÅŸtirmeye çalışmalarına raÄŸmen inancımı içimde sakladım. Kazak ve Müslüman kimliÄŸim deÄŸiÅŸmedi. Allah beni korudu. Kazak olmakla gurur duyuyorum. Bir vatanım olmasından gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
 
 
Binlerce Kazak Müslüman'dan hala haber alınamadığı ifade ediliyor
 
Ä°ngiltere'deki Çin BüyükelçiliÄŸi, bu tür iddiaların "tamamen söylenti" olduÄŸunu savundu ve kamplarda "eÄŸitim görenlerin" ÅŸu an serbest olduÄŸunu iddia etti.
 
Binlerce Kazak Müslüman'ın hala kayıp olduÄŸu öne sürülürken, aileleri, videolar çekerek bu kiÅŸilerin kayıp olduÄŸuna iliÅŸkin tanıklık ediyor ve fotoÄŸraflarını paylaÅŸtıkları yakınlarının en son nerede ve ne zaman görüldüÄŸünü soruyor.
 
Çin, kamplardan "mezun olanların" tamamının iÅŸ hayatında "desteklendiÄŸini" öne sürse de kamplardan çıkan kiÅŸiler, zorla çalıştırıldığını söylüyor.
 
Çin'de 500 binin üzerinde Kazak vatandaşının yaÅŸadığı tahmin ediliyor. 2017'den bu yana binlerce Kazak'ın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplarda tutulduÄŸu iddia ediliyor.
 
Washington merkezli sivil toplum kuruluÅŸu Çin Ä°çin VatandaÅŸ Gücü GiriÅŸimleri Kurumu, AÄŸustos 2019'da "Sincan'daki Zorla Çalıştırılan Mahkumlar" konulu panel düzenleyerek, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uyguladığı zorla çalıştırma politikalarını ele alan bir rapor paylaÅŸmıştı. Raporda, "Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki muhalifleri cezalandırmak için çok sayıda çalışma kampı kurdu. Bu sebeple, yerel ve uluslararası tekstil sektöründe büyük rol oynayan Sincan'da üretilen pamuk, Çin'in toplam pamuk üretiminin yüzde 84'üne tekabül eder hale geldi." ifadeleri yer almıştı.
 
TOPLAMA KAMPLARINDA 2 MÄ°LYON MÜSLÜMAN VAR!
 
Pekin'in "mesleki eÄŸitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eÄŸitim kampları" ÅŸeklinde tanımladığı yerlerde BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) verilerine göre en az 2 milyon Uygur Türkü'nün kendi rızası dışında tutulduÄŸu tahmin ediliyor.
 
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduÄŸuna, bu kamplarda kaç kiÅŸinin olduÄŸuna ve ne kadarının sosyal hayata döndüÄŸüne iliÅŸkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaÅŸayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eÄŸitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiÄŸini öne sürdüÄŸü kampların durumu hakkında net verileri paylaÅŸmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
 
Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütünün raporunda, son 2 yılda söz konusu özerk bölgede çok sayıda kiÅŸinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduÄŸu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak deÄŸerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiÄŸi belirtilmiÅŸti.
 
ABD DışiÅŸleri Bakanı Mike Pompeo da aÄŸustosta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine ve diÄŸer Müslüman azınlıklara uygulanan baskı ve ÅŸiddetten sorumlu olan bazı Çinli yetkililere vize kısıtlaması getirdiklerini açıklamıştı.
 
 
ÇÄ°N HÜKÜMET RAPORU BASINA SIZDI
 
Kasım ayında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaÅŸananlara iliÅŸkin Çin yönetimine ait 403 sayfalık resmi belge basına sızmıştı. New York Times tarafından yayımlanan belgede, Çin yönetiminin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki güvenlik birimlerine, nasıl hareket etmeleri gerektiÄŸine dair verdiÄŸi detaylı talimatlar dikkati çekmiÅŸti.
 
Belgenin 200 sayfasında Çin Devlet BaÅŸkanı Åži Cinping ve diÄŸer Çinli yetkililerin, bölgedeki Uygur nüfusunun kontrolü ve aralıksız denetim yapılmasına iliÅŸkin talimatları yer alırken, Ä°slamiyet'in yayılmasını önlemek için önlem alınması uyarılarının yer aldığı belirlenmiÅŸti.
 
ABD DışiÅŸleri Bakanı Pompeo, sızdırılan belgelerin Çin yönetimi tarafından bölgede yapılan insan hakları ihlallerini doÄŸruladığını belirtmiÅŸti.
 
 
 
Kaynak: BBC Türkçe ve YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.