Süleymani sonrası İran ve Ortadoğu
Follow @dusuncemektebi2
Kasım Süleymani’nin ölümü, İran’ın bölgesel siyaseti açısından yeri kolay doldurulamayacak bir kayıp. Fakat bu durumun İran’ın bölgesel politika hedefleri ve bölgedeki etkinlik tarzı açısından çok büyük sapmalara neden olmayacağı söylenebilir.
2020 yılı bölgesel anlamda son yılların en önemli geliÅŸmelerinden biriyle baÅŸladı. Son haftalarda Irak’ta meydana gelen sosyal ve siyasi geliÅŸmelerin ardından, ilk olarak Ä°ran’ın hedef alındığı protesto gösterileri düzenlenirken geçtiÄŸimiz hafta bu tepki HaÅŸdi Åžabi kuvvetleri tarafından ABD’ye yöneltilmiÅŸ ve BaÄŸdat’taki ABD BüyükelçiliÄŸi basılmıştı. Bu olayın ardından ABD’nin BaÄŸdat havalimanı çevresinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi hava saldırısında, Ä°ran’ın bölgedeki etkinliÄŸinin ve vekâlet savaÅŸlarındaki stratejisinin mimarı olan Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) [1] Kudüs Gücü [2] komutanı Kasım Süleymani ve HaÅŸdi Åžabi baÅŸkan yardımcısı Ebu el Mehdi Mühendisi [3] ve beraberindekiler hayatını kaybetti. Bu olaÄŸanüstü saldırı, ilerleyen günlerde bu saldırıya karşılık Ä°ran’ın ilk aÅŸamada verdiÄŸi cevap baÄŸlamında yaÅŸanacak bölgesel geliÅŸmeler açısından da dünyanın gündemini uzun bir süre oyalayacaktır.
Kasım Süleymani ve Ebu el Mehdi Mühendisi’nin cenazelerinin Ä°ran’a getirilmesinin ardından, çeÅŸitli eyaletlerde yapılan cenaze törenlerinde bir araya gelen kalabalıklar ve atılan sloganlar, Kasım Süleymani’nin Ä°ran toplumunda önemli bir karşılığı olduÄŸunun canlı göstergesi olarak deÄŸerlendirildi. Bu olay, iç siyasete ve son dönemdeki toplumsal tepkilere etkisi baÄŸlamında, ülke genelinde önemli bir toplumsal mobilizasyona dönüÅŸtü. Ä°ran toplumu tarafından “OrtadoÄŸu’yu parmağında oynatan komutan” ve “Ä°ran’ın çıkarlarını canı pahasına savunan adam”, uluslararası alanda ise “gölge komutan” olarak deÄŸerlendirilen Kasım Süleymani, Ä°ran’ın bölgesel politikalarında üstlendiÄŸi strateji ve misyon açısından da ÅŸüphesiz çok önemli bir kayıp oldu.
Ä°ran ABD’nin bu beklenmeyen saldırısına karşı, “vekalet unsurlarıyla cevap verecektir” ÅŸeklindeki tüm beklentileri aÅŸarak, ABD’nin Irak’taki Ayn el-Esed üssüne KirmanÅŸah bölgesinden ateÅŸlediÄŸi balistik füzelerle cevap verdi. Ä°ran haber ajanslarının verdiÄŸi bilgilere göre bu saldırılarda Ä°ran’ın kısa ve orta menzilli füzelerinden olan Fatih-313, Zülfikar ve Kıyam füzeleri kullanıldı. Bu saldırıların baÅŸlamasının ardından, Kasım Süleymani’nin cenazesi Kirman’da daha önceden belirlenen yere defnedildi ve rejim bu saldırıyla toplumsal alanda oluÅŸan “intikam” beklentilerine belli bir oranda cevap vermiÅŸ oldu.
Kasım Süleymani’nin askeri hayatı ve DMO Kudüs Gücü komutanlığı
1957 yılının Mart ayında Ä°ran’ın Kirman eyaletinde dünyaya gelen Kasım Süleymani, 18 yaşında Kirman Eyaleti Su Ä°ÅŸleri Ä°daresi’nde memuriyet hayatına baÅŸlamış, Ä°ran devrimine giden sürecin giderek alevlendiÄŸi günlerde MeÅŸhedli bir ruhani olan Rıza Kâmyâb ile tanışmış ve bu vesile ile Ä°ran genelinde yayılan Åžah rejimi aleyhindeki gösterilere katılmıştır. Kasım Süleymani, Ayetullah Ali Hamaney ile Hamaney’in Kirman’a sürgün edildiÄŸi dönemde tanışmış ve bu tarihten günümüze kadar Hamaney’in en gözde adamlarından biri olmuÅŸtur. Kendisine yüklenen misyon ve Ali Hamaney’in her platformda kendisiyle ilgili övgülerinin ardından, rejim içerisinde adeta Devrim Rehberi’nden sonra gelen en önemli ikinci isim haline gelmiÅŸtir.
Kasım Süleymani 1979 Ä°ran devriminden sonra DMO’nun faaliyetlerinde yer almaya baÅŸlamıştır. Kirman Eyaleti Devrim Muhafızları Ordusu mensubu olan Kasım Süleymani, 1980-1988 yılları arasındaki sekiz yıllık Ä°ran-Irak Savaşı’nda birçok farklı cephede görev almış ve savaÅŸ boyunca Velfecr 8, Kerbela 4, Kerbela 5 gibi operasyonları [4] komuta etmiÅŸtir.
Kasım Süleymani 1997 yılında Devrim Rehberi Ayetullah Ali Hamaney tarafından Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanlığı’na getirilmiÅŸtir. Kudüs Gücü Komutanlığı döneminde, Lübnan Hizbullahı ve Filistin milis gruplarıyla kurulan iletiÅŸimde ve bu gruplara saÄŸlanan destekte etkili bir rol üstlenmiÅŸtir. Lübnan Hizbullahı’nın Ä°srail ile yaptığı 33 gün savaÅŸları (2006) ile birlikte Filistinli milis gruplarının Ä°srail ordusu karşısında kazandığı (daha doÄŸrusu, nispeten üstünlük saÄŸladığı) 22 günlük Gazze SavaÅŸları (2009) Kasım Süleymani’nin sahada üstlendiÄŸi bu etkin role verilebilecek örneklerdir.
Kasım Süleymani ABD’nin 2001 yılında Irak’ı iÅŸgalinden sonra Irak sahasında, 2003 yılındaki iÅŸgalle Afganistan’da, 2010 sonrası meydana gelen krizden itibaren Suriye’de ve Yemen iç savaşının baÅŸlamasının ardında da Yemen sahasında verilen asimetrik savaÅŸ stratejisinde ve bu unsurların koordinasyonunda son derece etkin bir ÅŸekilde rol almış ve Ä°ran’ın bölgedeki güvenlik doktrini anlayışındaki bu stratejinin akıl hocalığını yapmıştır.
Kasım Süleymani Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti tarihinde “Zülfikar NiÅŸanı” alan ilk komutan olmuÅŸ ve ölümünün ardından da mevcut askeri rütbe sıralamalarında yer almayan, ÅŸimdiye kadar sadece Seyyad Åžirazi’ye verilmiÅŸ olan “Korgeneral” (Sepehbod) unvanını almıştır.
Kasım Süleymani’nin Ä°ran’ın bölgesel politikalarındaki stratejik rolü
Kasım Süleymani’nin Ä°ran adına özellikle bölgede izlenen ve uygulanan politikalar üzerindeki etkisinin ne derece tayin edici olduÄŸunu, kendisinin 2007 yılında dönemin Irak cumhurbaÅŸkanı olan Celal Talabani ile görüÅŸmeye gelen Irak’taki ABD güçlerinin komutanı General David Petraeus’a iletilmek üzere Celal Talabani’ye yazdığı ÅŸu mesajı üzerinden tahmin edebiliriz: “General Petraeus siz bilmelisiniz ki ben Kasım Süleymani, Ä°ran’ın Irak politikasını kontrol etmekteyim ve Irak dışında Ä°ran’ın Suriye, Afganistan ve Gazze siyasetlerini de inisiyatifimde bulunduruyorum. Basra sorununun çözümü için Ä°ranlı diplomatları ve diÄŸerlerini unut; senin benimle anlaÅŸman lazım”.
Kudüs Gücü’nün görev alanı her ne kadar ülke sınırlarının dışı olarak belirlense de Kasım Süleymani’nin söz konusu ordu komutanlığına getirilmesinden önce Kudüs Gücü’nün bölgede fazla etkili olduÄŸu söylenemez. 11 Eylül 2001’de ABD’ye yapılan saldırıdan sonra ABD kuvvetlerinin (önce 2001 Irak müdahalesi ve daha sonra 2003 yılındaki Afganistan müdahalesiyle birlikte) Orta DoÄŸu’ya hızla yayılışı ve yerleÅŸmesi, bölgedeki dengelerin deÄŸiÅŸimi ve bölgenin her geçen gün giderek istikrarsızlaÅŸması eÅŸliÄŸinde müÅŸahede edilmiÅŸti. O yıllarda OrtadoÄŸu’da Ä°ran ile birlikte Lübnan Hizbullahı’nın kendileri için en büyük tehlike arz ettiÄŸi Ä°srail devleti, ABD’nin Orta DoÄŸu’daki varlığını da kendisi için fırsat bilip 2006 yılında 33 gün sürecek olan Ä°srail-Hizbullah savaşını baÅŸlatmıştı.
Kasım Süleymani’nin etkin bir ÅŸekilde yer aldığı 33 Gün Savaşı, Ä°srail’in güney Lübnan’dan çekilmek durumunda kalmasıyla sonuçlanmıştı. Kasım Süleymani 33 gün Savaşı’nda Hasan Nasrallah ve Ä°mad MuÄŸniye ile birlikte savaşın ana stratejistlerinden biri olarak yer almıştı. 33 gün savaşında Hizbullah’ın önemli bir baÅŸarı elde etmesi, Kasım Süleymani nezdinde Ä°ran’ın Hizbullah üzerindeki etkisini daha fazla artırmış ve böylece Kasım Süleymani Lübnan Hizbullahı’nı bölgesel olaylara kanalize edebilen bir isim haline gelmiÅŸti.
Kasım Süleymani 2009 yılındaki 22 Gün Savaşı’nda Filistin’deki milis güçlere lojistik ve savaÅŸ stratejisi alanında önemli danışmanlık hizmetlerinde bulunmuÅŸtu. Ä°ran için Kudüs ve Filistin meselesi dış politikada idealize edilmiÅŸ mefhumlardır. Bu askeri birliÄŸe “Kudüs Gücü” isminin verilmesinin ana amaçlarından biri de hem bu idealin resmi bir ifadeyle kullanımda kalması hem de Ä°ran’ın Ä°slam dünyasında bu konuda kabul görmesini saÄŸlamak olmuÅŸtur. Kasım Süleymani’nin Tahran’da gerçekleÅŸtirilen cenaze töreninde Ä°smail Haniye’nin de hazır bulunması ve yaptığı konuÅŸmada Kasım Süleymani için “Kudüs ÅŸehididir” demesi, Ä°ran’ın bu gruplar üzerindeki etkisinin önemli bir göstergesidir.
Ä°ran 2010 yılının sonu itibariyle birçok bölge ülkesinde meydana gelen iç karışıklıklara dair “Ä°slami uyanış” kavramı üzerinden bir siyaset anlayışı geliÅŸtirmiÅŸ, olaylar bölgede en yakın müttefiklerinden biri olan Suriye’de cereyan etmeye baÅŸladığında ise muhalif hareketlerin dış güçler tarafından yönlendirildiÄŸini ve Esed rejiminin korunması gerektiÄŸini ifade etmeye baÅŸlamıştır. Ä°ran kendi güvenlik paradigması ve bölgedeki nüfuz sahasıyla kara baÄŸlantısı açısından da önemli olan Suriye sahasında, bu tarihten sonra en faal rol üstlenen ülkelerden biri haline gelmiÅŸtir. Kasım Süleymani Suriye’nin çeÅŸitli bölgelerinde 2011 yılında “Gönüllü Halk Hareketleri’”nin oluÅŸturulmasında birincil derecede önemli bir rol üstlenmiÅŸtir. 2012 yılında El-Kuseyr bölgesindeki operasyonlarda ve Hama, Humus, Tedmür ve Åžam bölgelerinin rejim adına güvenli hale getirilmesinde etkin bir ÅŸekilde rol almıştır. Ä°ran’ın “DireniÅŸ Ekseni” olarak nitelendirdiÄŸi ülkelerden biri olan Suriye’deki etkinliÄŸi, 2010 yılından itibaren Kasım Süleymani’nin asimetrik savaÅŸ stratejileri eÅŸliÄŸinde yürütülmüÅŸtür. Bu strateji çerçevesinde Ä°ran, Suriye iç savaşında daha etkin bir rol alabilmek ve sahada önemli bir aktör olarak varlığını devam ettirebilmek için, mezhebî bir motivasyonla, çeÅŸitli kutsal mekanların korunması için Suriye’ye getirilen Fatımiyyun (Åžii Afgan birlikleri) ve Zeynebiyyun (Pakistanlı Åžii birlikler) tugaylarını aktif bir ÅŸekilde kullanmaktadır.
2001 yılında ABD’nin Irak’a müdahalesi, Ä°ran’ın 8 yıl boyunca savaÅŸtığı Baas rejiminin ve Saddam Hüseyin’in yıkılmasıyla sonuçlanmıştı. Ä°lerleyen yıllarda ABD’nin Irak’tan nispeten çekilmesiyle birlikte Ä°ran, Irak’ta meydana gelen bu güç boÅŸluÄŸunu halihazırda Necef, Kerbela gibi (tarihsel anlamda manevi baÄŸlarının kuvvetli olduÄŸu) bölgelerdeki nüfuzu vasıtasıyla tüm Irak’a yaymaya baÅŸlamıştı. 2014-2015 yılları arasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) DEAÅž tarafından ele geçirilmesinin önlenmesinde ve aynı yıl Irak’ta HaÅŸdi Åžabi hareketlerinin kurulmasında etkin rol oynamıştı. HaÅŸdi Åžabi yapısı altındaki milis grupların, askeri anlamda Irak ordusunun baÅŸbakana baÄŸlı bir bileÅŸeni haline gelmesi, Ä°ran ve Kasım Süleymani adına bölge siyaseti açısından çok önemli bir baÅŸarı göstergesi olarak deÄŸerlendirilebilir. Kasım Süleymani 2018 yılında Irak’taki Anbar bölgesinin DEAÅž’tan temizlenmesinde de bizatihi rol almış ve bölgede DEAÅž ile mücadelesi Ä°ran içindeki popülaritesini de artırmıştı.
Kasım Süleymani komutasındaki Kudüs Gücü, bölgedeki önemli çatışma alanlarından biri olan Yemen’de Åžii Husi grupları koordine edebilmiÅŸ ve bu milis kuvvetleri bölgedeki vekalet savaÅŸlarında baÅŸarılı bir ÅŸekilde kullanmıştır. Yemen iç savaşında özellikle Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri ile karşı karşıya gelen Ä°ran, bu milis grupları Suudi Arabistan’a karşı caydırıcı bir güç unsuru olarak etkin bir ÅŸekilde kullanma konusunda da önemli bir baÅŸarı elde etmiÅŸtir. GeçtiÄŸimiz aylarda Ä°ran ve ABD arasında yaÅŸanan gerginliklerin bölgeye yansıması ve Suudi Arabistan’ın Ä°ran aleyhinde ortaya koyduÄŸu söylemler sonrasında yaÅŸanan ARAMCO hadisesi, bu konunun en sıcak örneklerinden biridir.
Tüm bu bilgiler ışığında da görüldüÄŸü üzere, yurtdışında faaliyet gösterme misyonuyla kurulan Kudüs Ordusu, Ä°ran’ın bölgedeki en etkili siyasi ve askeri gücü haline gelmiÅŸtir. Åžüphesiz bölgede böylesi bir gücün oluÅŸumunda, ABD’nin hava saldırısında hayatını kaybeden Kasım Süleymani’nin baÅŸat bir rol oynadığı söylenebilir. Kasım Süleymani’nin ölümü, onun vekalet savaÅŸlarının kurumsallaÅŸtırılmasındaki stratejik aklı üstlenmesi, sahadaki deneyimi ve kurduÄŸu ikili iliÅŸkiler nedeniyle, Ä°ran’ın bölgesel siyaseti açısından yeri kolay doldurulamayacak bir kayıptır. Fakat bu durumun Ä°ran’ın bölgesel politika hedefleri ve bölgedeki etkinlik tarzı açısından çok büyük sapmalara neden olmayacağı da söylenebilir. Kasım Süleymani döneminde asimetrik savaÅŸ unsurları ve vekil güçlerin özellikle mezhebî motivasyon çerçevesinde koordinasyonu konularında uzun yıllardır edinilen tecrübe, onun kadar etkin bir ÅŸekilde olmasa da, rejimin güvenlik doktrini çerçevesinde, yeni DMO Kudüs Gücü Komutanı Ä°smail Kaani tarafından da takip edilecektir.
Müellif: Bünyamin Tangüner (Tahran Üniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü) / Kaynak: anadolu Ajansı
___________________________________________________________________________________________
Dipnotlar:
[1] Devrim Muhafızları Ordusu 1979 Ä°ran devriminden sonra, Humeyni’nin ÅŸahsî emriyle, her ÅŸeyden önce “Ä°slam inkılabının koruyucuları” olmak misyonuyla kurulan ve mevcut ordudan bağımsız, doÄŸrudan “Ä°slam Devrimi Rehberi”ne baÄŸlı olan ordudur.
[2] Kudüs Gücü Ordusu Devrim Muhafızları Ordusu’nun dört asli unsurundan birisi olmakla birlikte, bu ordunun görev alanı ülke sınırları dışındaki faaliyetler olarak belirlenmiÅŸtir. Ä°lk faaliyet alanı Lübnan ve Bosna Hersek olarak belirlenen Kudüs Gücü Ordusu halihazırda Lübnan, Suriye, Irak, Yemen, Afganistan ve Gazze çevresinde faaliyet göstermektedir. Kasım Süleymani ise 1997 yılında, Devrim Rehberi Ayetullah Ali Hamaney tarafından Kudüs Gücü Ordusu komutanı olarak bu göreve atanmıştır.
[3] Asıl adı Cemal Cafer Muhammed Ali Ä°brahimi olan Mühendisi aslen Iraklı olup, Kasım Süleymani baÅŸta olmak üzere geçmiÅŸten günümüze Ä°ranlı yöneticilerle derin iliÅŸkilere sahiptir. Her ne kadar HaÅŸdi Åžabi örgütünün baÅŸkan yardımcısı olarak bilinse de sahada operasyonel olarak, mezkûr örgütün stratejisti ve fiilen lideri olduÄŸu söylenmektedir.
[4] Ä°ran-Irak savaşının seyri açısından son derece önemli olan söz konusu operasyonlar Kasım Süleymani’nin komuta ettiÄŸi 41. Sarallah Tümeni tarafından gerçekleÅŸtirildi. Kasım Süleymani 41. Sarallah Tümen komutanlığına ise dönemin Devrim Muhafızları Komutanı ve daha sonraki yıllarda cumhurbaÅŸkanı adayı olan Muhsin Rezayi tarafından getirilmiÅŸtir.
Henüz yorum yapılmamış.