Sosyal Medya

Bir ilim ve fikir adamı olarak Edward Said

Edward Said ile Tarık Ali’nin yaptığı söyleşiler dizisinden oluşan ''Edward W. Said ile Konuşmalar'' kitabında Edward W. Said’in hayatı, edebiyat ve müziğe olan ilgisi ve Filistin konusundaki görüşleri kitabın üç ana bölümünü oluşturuyor.



DoÄŸuda, DoÄŸulu bir ailenin çocuÄŸu olarak doÄŸmak ama DoÄŸulu olamamak. Batıda, Batılı bir hayat sürerek orada ölmek ve Batılı da olamamak.
 
“Yersiz yurtsuz” tabiri tam yerini bulmuÅŸ dense abartı olmaz sanırım. Filistin’den Kahire, Beyrut ve Amerika’ya uzanıp orada son bulan bir hayatın sahibi Edward Said.
 
BaÅŸta Ä°srail’in istilası ve devlet olmaklığını ilan ettiÄŸi o kara günler olmak üzere Filistin’in en çalkantılı dönemlerini müÅŸahede etmiÅŸ bir entelektüel olarak Edward Said, kendisini olayların dışında tutmuÅŸ ve dışardan bir gözlemci olarak taşımış Filistinli kimliÄŸini. Bunda çeÅŸitli etkenler, faktörler olabilir. Hıristiyan bir ailenin çocuÄŸu oluÅŸu, daha ilk gençlik dönemlerinden itibaren eÄŸitim için Amerika’ya gidiÅŸi ve o eÄŸitim sistemi içinde yetiÅŸip hayatının büyük bir bölümünü bu ülkede geçirmiÅŸ biri oluÅŸu bu durumun oluÅŸmasında etken olarak sayılabilir.
 
Filistinli kimliği sabıkayla eşdeğer
 
Hem kiÅŸisel yaÅŸantısında hem de akademik olarak müziÄŸe ilgi duymuÅŸ ve Amerika’ya gitmeden önce uzun bir süre Mısır’da Polonyalı bir Yahudiden müzik dersleri alan karşılaÅŸtırmalı edebiyat profesörü Edward Said, bu kazanımlarını Batıda elde etmiÅŸ bir DoÄŸulu olarak Arap kimliÄŸini muhafaza etmeye çalışan bir entelektüeldir aynı zamanda. 
 
Batılı bir eÄŸitim sistemi içerisinde yetiÅŸmiÅŸ olsa da Filistin davası ile ilgili net tavrı ve duruÅŸunu her fırsatta dile getirmiÅŸtir. Edward W. Said ile KonuÅŸmalar kitabını hazırlayan ve aynı zamanda bu konuÅŸmaları da yapan kiÅŸi olan Tarık Ali, onun ölümüyle Filistin ve Filistinlilerin kuzey yarımküredeki en güçlü sesini kaybettiklerini belirtiyor. Bugün de pek bir fark olmadığını gördüÄŸümüz ÅŸu cümlesiyle Filistinlilerin halini özetliyor bir anlamda: “Filistinliler, Ä°srailliler için aÅŸağı ırk, Amerikalılar için tamamı terörist ve yozlaÅŸmış Araplar için ise devam eden bir utanç kaynağıdır.”
 
Tüccar ailenin sanatçı ruhlu akademisyen oÄŸlu 
 
1994 yılında Edward Said’in Amerika’daki evinde bir televizyon kanalı için çekilen Edward Said ile Bir SöyleÅŸi adlı belgeselin metinlerinin biraraya getirilmesinden oluÅŸan bu kitapta, Said’in hayatından ince ayrıntılar yakalama imkanı buluyoruz. Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen önceki yıllarda bir Osmanlı askeri olarak savaÅŸa katılmak istemeyen Edward Said’in babası Amerika’ya iltica eder ve on yıla yakın bir süre orada yaÅŸar. Birinci Dünya Savaşı’nda da Fransa’daki Amerikan kuvvetlerinde asker olarak görev yapar. Amerikan vatandaÅŸlığı bulunan baba Said, oÄŸlu Edward’ın eÄŸitim için Amerika’ya gitmesinde büyük bir paya sahiptir. Bunda Edward Said’in ortaöÄŸretim yıllarında hem Filistin hem de Kahire’de bulunan Ä°ngiliz kolejlerindeki baÅŸarısızlığı ve Ä°ngiliz eÄŸitim sistemine alışamaması da diÄŸer faktörlerdir. Ticaretle uÄŸraÅŸan Ortodoks bir ailenin evladı olan Edward Said, Filistin, Kahire, Beyrut gibi yerlerde faaliyet gösteren tüccar ailesi ve yakınlarının aksine ticaretten hiç anlamayan biridir. Kendisini müziÄŸe ve ilme vermiÅŸ ve orada bulmuÅŸ biri olarak çıkar karşımıza.
 
Edebiyata, özellikle de romanlara düÅŸkün Edward Said
 
ÇocukluÄŸundan itibaren sıkı bir okuyucu olan Said, Ä°ngiliz edebiyatı külliyatının büyük bir bölümünü okumuÅŸ ve bu süreçle alakalı olarak romanlara özel bir parantez açmıştır. Annesinin tavsiyesiyle Rus romanlarıyla da tanışan Edward Said, özellikle Tolstoy ve Dostoyevski çevirilerini beÄŸenerek okuduÄŸunu ifade ederken ÅŸu cümleleriyle okumaya olan açlığını özetler: “…Åžu da bir gerçek ki ben hem olay örgüsüne hem hikâyeye, ama herhalde en çok da bilgiye aç bir okurdum.”
 
MüziÄŸe bir müzik teorisyeni kadar hakim ve iyi bir icracı
 
 
Klasik Batı müziÄŸine çok yakından ilgi duyan Said, bu müziÄŸin doÄŸuÅŸu ile alakalı konferanslar da vermiÅŸ. Onun çok iyi bir piyanist olduÄŸu birçokları tarafından bilinen bir özelliÄŸidir. Bu da Edward Said'in hem icrada hem de nazariyatta nasıl üst bir seviyede olduÄŸunun görülmesini saÄŸlar. Röportajda müzikle ilgili uzunca bir bölüm yer alırken, Said’in tanıdığı ve takip ettiÄŸi müzisyenler ve müzik türlerinden ayrıntılı olarak bahsettiÄŸi görülüyor. Tarık Ali, daha sonra kitaplaÅŸan Edward Said’in müzik konulu konferanslarında bir müzisyen gibi konuÅŸtuÄŸu tespitini yapıyor kitabında.
 
Edward Said, dinleyici, izleyici ve icracı kimliÄŸinin üzerine, müziÄŸe dair sorgulayıcı bir tavrın da sahibi. MüziÄŸe dair ayrıntılı bilgisini kitaptaki müzik bahsinin tamamında görebilmekteyiz. Ä°ngiliz, Fransız, Ä°talyan, Alman ve Amerikan müziÄŸinin incelikli bir deÄŸerlendirmesi var röportajın müzikle ilgili bölümünde.
 
Said’in gözünden Yaser Arafat
 
 
Siyasi bir karakter olarak Yaser Arafat’tan çok etkilendiÄŸini söyleyen Edward Said, onun birkaç istisna haricinde çevresindeki herkesten yüz kat daha akıllı olduÄŸunu belirtiyor: “ÇoÄŸu Arap liderin aksine, kendisine yaklaşılabiliyordu. Etrafındaki birliklerin, gerçi onlar birlik deÄŸil, benim gibi Filistinlilerdi, onunla iletiÅŸime geçmenizi engellemek üzere orada olmadıklarını hissedebiliyordunuz. Aksine onunla konuÅŸmayı kolaylaÅŸtırıyorlardı. Her zaman öÄŸrenmeye açık olduÄŸu izlenimi veriyordu.
 
Başından beri beni Amerikalı olarak görüyordu. Onunla verdiÄŸim büyük mücadele, hiçbir zaman konuÅŸulmasa da beni Amerikan temsilcisi olarak görmesiydi.”
 
Ä°slamî gruplarla alakalı ilginç tespitler
 
Mısır, Cezayir ve Filistin’deki Ä°slamî gruplar ile alakalı bir soruya verdiÄŸi cevapta dikkat çekici hususlara vurgu yapan Said, siyasi gözlem ve tecrübeleri ile baÄŸlantılı bir eleÅŸtirel yaklaşımla bu gruplar hakkında yorumlar getiriyor. Öne çıkan hususlar bu grupların vizyonsuzlukları ve bir programlarının olmayışı yönündedir. Tartışmaya açık olan bu görüÅŸlerinin yanında, Batılı basın-medya tarafından da sürekli hedef haline getirilmeleri, bu grupların baÅŸarılı olamamalarında bir etken olarak görülür Said tarafından. Oysa dışarda yaÅŸanan gerçeÄŸin her iki durum ve yorumdan da farklı olduÄŸunu belirtiyor.
 
Edward Said ile Tarık Ali’nin yaptığı bu söyleÅŸiler dizisinden oluÅŸan kitapta Edward W. Said’in hayatı, edebiyat ve müziÄŸe olan ilgisi ve Filistin konusundaki görüÅŸleri kitabın üç ana bölümünü oluÅŸturur. Bu üç ana bölümün yanında, kimlik, aidiyet, algılanma, entelektüeller, siyaset, eleÅŸtirel tavır, Amerika günleri gibi daha birçok konuda sorulara ve cevaplarına yer verilmiÅŸtir.
 
 
 
Müellif: Yavuz Ertürk-(Edward Said ile KonuÅŸmalar, Tarık Ali)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.