Sosyal Medya

Milli Mücadele, ruhunu İslam’dan alır

Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden yeni bir ideolojiye dönüşecek. İstiklal Mücadelesi salt anti-emperyalist, ulusalcı ve seküler bir savaş olarak görülecek. Hatta bu mücadelenin ruhundan fışkıran İstiklal Marşı’nı değiştirme peşinde olanlar bile çıkacak.



Milli Mücadele, ruhunu Ä°slam’dan alır. Hatta Anadolu harekâtı, ittihadı Ä°slam’ın Anadolu’da giriÅŸtiÄŸi son hamledir. Nitekim Sivas Kongresi’nde alınan kararda “hilafetin ve Ä°slam vatanının esaretten kurtarılması” ana ilkedir. Mustafa Kemal, Kadiri ÅŸeyhi ve Kürt aÅŸiret reisleri gibi ÅŸahsiyetler aynı fotoÄŸrafta yer alıyorlar.
 
Ä°lk defa 17 Mart 1919 yılında Ä°zmir iÅŸgaline karşı Müdafa-i Hukuku Osmaniye Kongresi düzenlendiÄŸinde en büyük destekleyiciler arasında Ä°zmir Müftüsü Rahmetullah Efendi gibi alimler yer almaktadır.. Balıkesir, Manisa, AlaÅŸehir ve daha sonra Erzurum’da yapılan bütün kongreler ve kurulan cemiyetler “vatan, din ve namus” söylemine dayanır. Camilerde toplantılar yapılır, yerel alimler ve müftüler en önde yer alırlar. Mehmet Akif, Kastamonu Nasrullah Camii’nde bütün Müslümanları son Ä°slam vatanlarına sahip çıkmaya çağırır: “Bu toprak kalıyor dinimizin son yurdu, bu da çiÄŸnendi mi çiÄŸnendi demek ÅŸer’i mübin”. ÇaÄŸrısını çeÅŸitli camilerin hutbelerinde sürdürür. ZaÄŸnos PaÅŸa Camii de bunlardan biridir: “Vatanı savunmak bir dini vecibedir. Din açısından farzdır. Onu ihmal etmek asla dinen caiz deÄŸildir…Bu namerd taaruza karşı koymak kadın erkek, çoluk çocuk, genç ihtiyar…her ferd için farz-ı ayn olduÄŸu bir lahza hatırdan çıkarılmamalıdır”.
 
Milli Mücadele’nin Ä°slam ruhunu taşıyan çok önemli bir göstergesi de yayınlanan cihat fetvasıdır. Cihat fetvası, 16 Nisan 1920 yılında Ankara Kuvva-i Milliye BaÅŸkanı ve Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi baÅŸkanlığında, 153 alim tarafından imzalanır.
 
“-Dünyanın düzeninin sebebi olan Müslümanların Halifesi (Allah onun azametini ve hilafetini kıyamet gününe kadar uzatsın) hazretlerinin hilafet makamı ve saltanat merkezi olan Ä°stanbul, Halife’nin rızası hilafına olarak, Müslümanların düÅŸmanları olan devletler tarafından fiilen iÅŸgal edilerek Ä°slam askerleri silahlarından soyulup bazıları haksız yere öldürülerek, Hilafet merkezinin korunmasını üstlenen, bütün istihkamlar, kaleler diÄŸer harp vasıtalarını zapt ve resmi muameleleri yürütme ve müslüman askerleri techize memur olan Bab-ı Ali ve Harbiye Nezareti’ne el konularak, halifeyi, milletin hakiki faydalarını temin edecek tedbirler almasından fiilen yasaklama, sıkı yönetim ilanı, Divan-ı Harpler teÅŸkil ederek Ä°ngiliz kanunlarına uygun olarak muhakeme ve cezalandırma suretiyle Halife’nin hükmetme hakkına müdahale ve yine Halife’nin arzusu hilafına olarak Osmanlı memleketinin bir parçası olan Ä°zmir, Adana, MaraÅŸ, Antep ve Urfa havalisine düÅŸmanlar tarafından tecavüz edilerek, gayrimüslim vatandaÅŸlar ile iÅŸbirliÄŸi halinde Müslümanları öldürüp, mallarını soygun ve yaÄŸma edip, namuslarına tecavüz ederek mukaddesatlarını tahkir ettikleri taktirde yukarıda açıklandığı gibi harekete maruz kalan ve esir olan gayretlerini sarf etmek bütün Müslümanlara farz olur mu?
 
Cevabı budur : Allah en iyisini bilir, OLUR”... Bu ÅŸekilde hilafetin meÅŸru haklarını, gasp edilen gücünü geri almak ve tecavüze maruz kalan memleketleri düÅŸmandan temizlemek için cihad edip savaÅŸan Müslümanlar dinen baÄŸi (devlete isyan etmiÅŸ) olurlar mı?
 
Cevabı budur: Allah en iyisini bilir. OLMAZLAR”
 
Üsküdar NakÅŸi Özbekler Tekkesi ve Eyüp’te Kadiri Hatuniye Tekkesi de bir çok önemli aydınların ve liderlerin Anadolu’ya geçerek mücadeleye katılmalarına öncülük etmiÅŸtir. Anadolu’nun farklı yerlerinde bir çok ÅŸeyh, imam ve alim mücadeleye katılır, destekte bulunur ve Mustafa Kemal ile mektuplaşırlar.
 
 
Milli Mücadele’yi yürüten merkez Ankara’da Büyük Millet Meclisi’dir. Bu Meclis, Bayram Camii Cuma namazı çıkışında, Bayrami Tarikatı postniÅŸi, Mustafa Kemal, ulema ve sancak-ı ÅŸerif altında açılır. Meclis’in baÅŸkan kürsüsünün üzerinde bir ayet asılıdır: Onlar aralarındaki iÅŸleri ÅŸura ile yaparlar. Meclis, Ä°stiklal Mücadelesi’ni yürütürken baÅŸkomutan olarak Mustafa Kemal’i seçer. Anasar-ı Ä°slamiye’yi temsil eder. “Meclisi alinizi teÅŸkil eden zevat yalnız... mürekkep anasır-ı Ä°slamiye’dir” der Mustafa Kemal. Mustfa Kemal, büyük bir liderlik üstlenmiÅŸtir. Askeri mücadeledeki tecrübe ve yetkinliÄŸini burada ortaya koymuÅŸtur.
 
Milli Mücadele daha sonra resmi tarih yazımı ile beraber bambaÅŸka bir kurgu içine yerleÅŸtirilecek. Tamamen Kemalizm’in idealleri, imajları ve beklentileri ile donatılacak. Ä°slam’ın derin ruhu silinecek ve gerçek tarih yerine icat tarih geçecektir. Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden yeni bir ideolojiye dönüÅŸecek. Mustafa Kemal, bu ideoloji içinde yeniden üretilecek. Ä°stiklal Mücadelesi salt anti-emperyalist, ulusalcı ve seküler bir savaÅŸ olarak görülecek. Hatta bu mücadelenin ruhundan fışkıran Ä°stiklal Marşı’nı deÄŸiÅŸtirme peÅŸinde olanlar bile çıkacak.
 
 
Müellif: Ergün Yıldırım / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.