Güncel
Nobel ödüllü İranlı hukukçu Ebadi: Suriye'yi bu hale İran ve Esed getirdi
Follow @dusuncemektebi2
Nobel ödüllü İranlı hukukçu Ebadi, Beşşar Esed'in Suriye'yi kan gölüne çevirdiğini ve Avrupa ülkelerinin zor şartlar altındaki Suriye halkına sırt dönmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Nobel ödüllü Ä°ranlı hukukçu Åžirin Ebadi, Esed rejiminin Ä°dlib'e yönelik saldırılarını ve Ä°ran'da geçen kasım ayında düzenlenen benzin zammı gösterileriyle ilgili deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Suriye'de 9 yıldır süren iç savaÅŸta Ä°dlib bölgesindeki katliamların artması ve bölge halkının Esed ile destekçilerinin bombardımanından Türkiye sınırına doÄŸru kaçmasına deÄŸinen Ebadi, "BeÅŸÅŸar Esed Suriye'yi kan gölüne çevirdi. Ülkesini bombalayan birine insan denilemez. Ümit ediyorum ki bir gün Esed uluslararası mahkemelerde soykırım suçundan yargılanacaktır." dedi.
Ebadi, Türkiye yaklaşık 4 milyon Suriyeliye kapılarını açmışken, Avrupa ülkelerinin, Esed rejimi ve destekçileri Rusya ve Ä°ran'ın saldırılarından kaçan halka karşı kayıtsız kaldığını belirterek "Avrupa ülkeleri Suriyeli göçmenlere kayıtsız kalamaz. Onlara yardım etmek zorundalar. Suriyeliler, çok zor ÅŸartlar altındalar. Türkiye bundan daha fazla sığınmacı kabul edemez. Çünkü her ülkenin sınırlı bir imkanı var. Fakat insan haklarından dem vuran Avrupa ülkeleri, bu konuya sırt çeviremez. Ä°nsan hakları sadece Avrupa halkları için geçerli deÄŸil. Suriye halkı için de geçerlidir. Kaç senedir baÅŸlarına bomba yaÄŸan insanlar ne yapsın? Nereye gitsin?" ifadelerini kullandı.
Ä°ran'daki benzin zammı gösterileri
Ä°ran'da benzin zammı sonrası süreçle ilgili Ebadi, "Benzin zammı protestoları, Ä°ran devleti için önemli mesajlar içeriyordu. Bu gösteriler, halkla devlet arasındaki derin uçurum ve yarayı bir kez daha ortaya çıkardı. Ä°ran halkı, gösterilerle dünyaya bu rejimi istemediklerini ilan etti. Bu protestolar, sadece benzin zammı nedeniyle deÄŸildi. Ä°ran devletinin beceriksizliÄŸi de protesto edildi." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Ebadi, Tahran yönetiminin olayların üzerinden yaklaşık 50 gün geçmesine raÄŸmen ölü sayısını açıklamamasına iliÅŸkin soruya, "Gösterilerde çok sayıda kiÅŸi öldürüldü. Rejim hala ölenlere dair sayı vermekten kaçınıyor. Reuters, 1500 kiÅŸinin öldürüldüÄŸünü duyurdu. Rejim, bunu yalanladı. Halk, 'O zaman doÄŸru rakamı açıklayın' diyor. Fakat rejim açıklama yapmaktan kaçınıyor." yanıtı verdi.
Åžirin Ebadi, Tahran yönetiminin, "ölenlerin failinin, göstericilerin arasına sızan militanlar olduÄŸu" iddiasını ÅŸöyle deÄŸerlendirdi:
"Yargı erki tarafından öne sürülen bu söz, yalandan ibarettir. Video kayıtları ve yakınlarını kaybeden ailelerle yapılan röportajlar, rejimin öldürdüÄŸünü ortaya koyuyor. Ülke lideri Ali Hamaney, gösterilerin kısa zamanda bastırılmasından dolayı Devrim Muhafızları ve milis güçlerine (Besiç) teÅŸekkür etti. Daha sonra, 'Bazıları yanlışlıkla öldürüldü' demeye mecbur kaldılar. Halk gösterileri sonlandırmış ve evine çekilmiÅŸ olabilir. Fakat gösterilerde yakınlarını kaybeden insanlar, bunu unutmayacaklardır. Ne zaman alev alacağı belli olmayan kül altındaki ateÅŸ gibi. Bir rüzgar, külü kaldırmaya ve ateÅŸin ortaya çıkmasına yeter. Bu gösteriler, ÅŸimdilik bitmiÅŸ olsa da halkın öfkesi ve rahatsızlığı son bulmadı. Daha da arttı. Rejim, korkusundan ölülerle ilgili rakamları açıklamıyor."
Sokak gösterilerinin iç çatışmaya dönüÅŸmesi ve Ä°ran'ın "Suriye gibi" olmasına dair öngörülere de deÄŸinen Ebadi, "Halk, gösterilerini barışçıl olarak devam ettirdiÄŸi sürece Ä°ran, Suriye olmaz. Halk ÅŸu ana kadar ÅŸiddete baÅŸvurmazken, rejim ÅŸiddete baÅŸvuruyor ve halkı öldürüyor. Åžu unutulmamalıdır ki; Suriye'nin bu hale gelmesinin nedeni Ä°ran ve Esed'dir. Suriye halkının bir suçu yoktur. Ä°ran ve Esed, halkın ölümüne neden oldu. Ä°ran'da Suriye'ye benzer bir durum meydana gelirse bunun sorumlusu rejimdir." ifadelerini kullandı.
"Halk, 'Suriye'yi bırak, kendi halkının durumuna bak' sloganları atıyor"
Ebadi, gösterilerde yabancı ülkelerin etkisinin olduÄŸuna yönelik iddiaların gerçeÄŸi yansıtmadığını savunarak "Gösterilerde kesinlikle yabancıların etkisi yoktu. Tamamen halkın öfkesinden kaynaklı bir protestoydu. Rejim, her seferinde, 'Yabancılar, ABD, Ä°srail halkı tahrik etti' der. Kesinlikle böyle deÄŸil. Halk pahalılıktan, açlıktan ÅŸikayetçi. Bu, açların ayaklanmasıydı. Ä°ran, zengin bir ülkedir. Halk, 'DoÄŸal kaynaklara sahip ülkemizde neden aç ve iÅŸsiz olalım?' diyor. Halk, 'Suriye'yi bırak, kendi halkının durumuna bak' sloganları atıyor. Sonuç itibariyle halk, rejimin siyasetinden memnun deÄŸil." diye konuÅŸtu.
"Ruhani'ye oy verenler piÅŸman"
Ülkedeki reformistlerin desteÄŸiyle iÅŸ başına gelen CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani'yi eleÅŸtiren Ebadi, "Ruhani, Hamaney gibi hiçbir zaman halkın isteklerine kulak vermedi. Ruhani, itirazlarını barışçıl gösterilerle dile getiren halka, bozguncu ve fitneci yakıştırması yapmaktan, arkalarında dış güçlerin olduÄŸu suçlamasını yöneltmekten geri durmadı. Ruhani, Ä°ran için iyi bir cumhurbaÅŸkanı olmadı. Ona oy verenler piÅŸmanlar." dedi.
Ebadi, ÅŸubat ayında düzenlenecek genel seçimde halkın sandığa gidip gitmeyeceÄŸiyle ilgili tartışmaların baÅŸladığına iÅŸaret ederek ÅŸunları kaydetti:
"Ä°ran'da anayasa deÄŸiÅŸmedikten sonra oy sandığına gitmenin hiçbir faydası yoktur. Yetkilerin tek bir kiÅŸide toplandığı bir anayasa varken Ä°ran'da sorunlar çözülmez. Ä°ran'da rejimin yüzde 10-15 destekçisi bulunuyor. Bunlar Devrim muhafızları ve rejimden nemalanan kesimlerdir. Reformistlerin siyasi arenada olduÄŸu son 20 yıldır halk, 'Belki düzelir' umuduyla sandığa gitti. Reformistler de bitmiÅŸtir. Halkın reformistlere de güveni kalmamıştır."
Kaynak: Anadolu Ajansı
Henüz yorum yapılmamış.