Abdurrahman Dilipak: Cami olgusunun manen inşası
Follow @dusuncemektebi2
100.000’e yakın cami var, yurdun dört bir yanına dağılmış ve bunun daha fazlası Diyanet personeli. Müezzini var, Kur’an kursu hocası var. Düşünün bir o kadar cami derneği var, sadece yönetim kurullarının toplamı bir milyona yakın insan eder.
600’den fazla Ä°mam Hatip okulu var ve bu okullarda 627.000 öÄŸrenci kayıtlı. Ayrıca Kur’an kurslarımız var.
Ä°lahiyat Fakültesi sayısı 8 yılda 22’den 105’e çıktı. ÖÄŸrenci sayısı da aynı ölçüde arttı.
Ä°mamlar devlet memurudur ve ülkemizde en yaygın devlet örgütü Diyanet’tir. Muhtarlıklar bile cami kadar deÄŸildir.
Yukarıdaki rakamların dışında dev bir eğitim kadrosu var bu okullarda.
Bu mekanların hepsinde cami derneÄŸi ya da okul aile birlikleri var. Yani cami dernekleri Türkiye’nin, aynı zamanda sivil toplum örgütüdür. Cami merkezli birçok okul, yurt, vakıf, dernek, sendika var.
Gayrimenkul stoÄŸu açısından okul sayısı ile cami sayısı kıyaslanamaz.
EÄŸer buna her sosyal yapı, petrol istasyonu, otel ve lokantalara kadar yayılan mescidleri de eklerseniz. Dev bir örgütle karşılaşırsınız.
Peki biz bu kadar insan ve kaynakla ne üretiyoruz? Ne kadar verimliyiz?.
Daha cemaatten hiç söz etmiyoruz. Camilerimizde sayıları milyonlarla ifade edilen bir cemaat var.
Bakın, sadece yaptıklarımızdan ve söylediklerimizden deÄŸil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizden de hesaba çekileceÄŸiz. Bu anlamda camilerimizi yöneten yöneticilerimiz, imamlarımız ve cemaatimiz… Görevimizi hakkı ile yaptığımızı söyleyemeyiz.
Belki bugün yaÅŸanan birçok kötülüÄŸün en önemli sebeblerinden biri bizim ihmallerimizden kaynaklanmaktadır. ÖÄŸretmenlerimiz ve imamlarımız en büyük sorumluluÄŸa sahip kesim. Elbette siyasetçi de, gazeteci de hepimiz mes’ulüz. Ama kalbimiz ve beynimiz bu insanlara emanet. MEB resmi kayıtlarına göre, bugün resmi ve özel 11 bin 649 okul öncesi, 24 bin 963 ilkokul, 19 bin 284 ortaokul ve 12 bin 515 lise olmak üzere toplam 68 bin 411 okulda, 1 milyon 97 bin 292 öÄŸretmen ve toplam 17 milyon 505 bin 379 öÄŸrenci ile eÄŸitim öÄŸretime devam edilmektedir. Ve çocuklarımız günde 5 saat ve haftada beÅŸ gün bu kiÅŸilere emanettir.
GeldiÄŸimiz noktada paramız, malımız, makamımız ve gücümüz düne göre daha fazla. Ama imanımız, aklımız ve mutluluÄŸumuzun daha fazla olduÄŸunu söylemek kolay deÄŸil. Paramız, gücümüz ve makamımıza aklımız ve imanımız yön vermiyor, aksine bunlar aklımız ve imanımıza yön veriyor maalesef. Ä°ÅŸte bu tam bir felakettir. Elde ettiÄŸimizle kaybettiÄŸimiz arasındaki fark zararımızdır bugün.
Mutluluk katsayısı ile ilgili olarak farkında mısınız bilmiyorum, evlilik yaşı yükseldi, boÅŸanmalar arttı. Evlenmeyenlerin sayısı artarken, devam eden evliliklerde mutluluk katsayısı da düÅŸük. Çocuk sayısı giderek azalıyor. Dahasını söyleyeyim, uyuÅŸturucu ve alkol kullananların sayısı artıyor, intihar edenlerin sayısı da. Psikolojik sorunlarda patlama var. Namaz kılanların sayısında düÅŸüÅŸ var.
Anlayacağınız “saflarımız sık ve doÄŸru deÄŸil” eskisi kadar. Kaldı ki, eskiden de durumumuz içaçıcı deÄŸildi. Bahanemiz vardı, baskılar yüzünden bu halde olduÄŸumuzu düÅŸünüyorduk. Bugün servet ve iktidarla tanıştık, ama halimiz dünden daha iyi deÄŸil. Bugün bağımlılık noktasında “muhafazakar” aileler, sekülerlerin önünde gidiyor.
Dün Ä°mam-Hatip, baÅŸörtüsü mücadelesi veriyorduk, bugün sayısal olarak baÅŸörtülülerin sayısında da, Ä°mam Hatiplerin sayısında da büyük bir artış var ama muhteva yok. Nicelik var ama nitelik yok. Ä°ÅŸin ruhunu kaybettik.
Aile ve cami üzerinde daha fazla düÅŸünmemiz gerek. Her ÅŸey para, mal ve makamdan ibaret deÄŸil. Aklımız ve imanımız ilk kurtarılması gereken deÄŸerlerimiz. FETÖ ve benzeÅŸikleri kalbimizi boÅŸalttı. Siyaset, dünya metaı konusundaki bastırılmış ihtiraslarımızın dışa çıkmasına sebeb oldu. Ä°ktidarı ele geçirince bütün sorunlarımızın çözüleceÄŸini sandık. Yanılmışız. Biz baÅŸkalarını dönüÅŸtürmek için çıktığımız yoldan kendimiz dönüÅŸmüÅŸ olarak geri dönüyoruz. Para ve iktidar iliÅŸkileri bizi kiÅŸi ve cemaat olarak dönüÅŸtürdü.
Dün dış tehditler karşısında dayanışıyorduk, bugün menfaat paylaşımı konusunda rekabet ediyor, çatışıyoruz. STK’larımız siyasetle imtihanında kaybettiler.
Åžimdi eve dönme zamanıdır. Cami sadece farz-ı ayn’ların mekanı deÄŸil, farz-ı kifaye’lerin örgütlendiÄŸi yer olmalıdır. Cami mektep olmalıdır. Cami, Müslümanların, alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmeti olarak kendi dışındaki topluluklara karşı sorumluluklarını yerine getirme mekanı olmalıdır.
Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.