Sosyal Medya

Fuat Sezgin'in oryantalizme bakışının farkı

2019 yılını Fuat Hoca’yı konuşmaya hasrettik ama yetmedi, böylece 2020 yılının ilk yazısını da bir fatiha olarak ona dair yazmamız mukadder görünüyor.



2019 yılının son yazısını yazmaya oturdum. Yazmam gerektiÄŸini düÅŸündüÄŸüm bir çok konu var. Libya konusu var. Kuala Lumpur Zirvesi’nde bütün Ä°slam dünyası için önerilmiÅŸ egemenlik için sürdürülebilir kalkınmaya hemen ve en şık ÅŸekilde verilmiÅŸ yerli otomobil cevabının umut verici ufkunda neler yazılır neler?
 
Ama ben yılı son yazısı olarak Fuat Sezgin’e dair bir ÅŸeyler söylemenin daha anlamlı olacağını düÅŸündüm. Malum 2019 yılı CumhurbaÅŸkanlığımız tarafından Fuat Sezgin yılı ilan edilmiÅŸti. Bence hakkında çok konuÅŸmak gerekir, ortaya koyduÄŸu düÅŸünceyi üzerinde daha fazla konuÅŸarak, düÅŸünerek, çalışarak hatta eleÅŸtirerek geliÅŸtirmek lazım. O yüzden yılın bu son yazısını 2019 yılının bir gereÄŸi olarak ona hasretmek isterim.
 
Fuat Sezgin Ä°slam kültür, fikir, bilim ve teknoloji mirasının kadastrosunu yeniden ortaya koymaya giriÅŸirken kuÅŸkusuz bir yandan batı-merkezli bilimler tarihi anlayışını sarsar, bir yandan da güçlü bir oryantalizm eleÅŸtirisi de yapar.
 
Batılı tarih, bilim, edebiyat ve felsefe metinlerine sinmiÅŸ olan oryantalizmin Ä°slam dünyasına yönelik ortaya koyduÄŸu literatürün etnosentrik bir bakışla malul olan bir boyutu elbette vardır. Ancak Sezgin hocanın bütün çalışmalarındaki önceliÄŸinin oryantalizm eleÅŸtirisi olduÄŸunu söylemek doÄŸru olmaz. Belki daha fazlasını söylemek bile mümkün: Onun çalışmalarını mümkün kılan belki de intisap etmiÅŸ olduÄŸu oryantalist akademiden baÅŸkası da deÄŸildir.
 
Tam da bundan dolayıdır ki, Fuat Hoca’nın ortaya koyduÄŸu literatür bir bakıma oryantalizme bakışı dahi deÄŸiÅŸtirebilecek, en azından bu konuya yeniden bakışı gerektirebilecek bir niteliÄŸe sahiptir. Onun oryantalizm eleÅŸtirisi Müslüman ilahiyat çevrelerindeki eleÅŸtirilere benzemez. O oryantalistlerin tek amaçlarının Ä°slam’a karşı kötü önyargılar içinde, Ä°slam’ı sömürgeleÅŸtirmek olmadığını, onların içinde Ä°slam’ın içerdiÄŸi zenginlikleri, derinliÄŸi ve ilmi anlamaya, öÄŸrenmeye çalışan iyi niyetli bir damar olduÄŸunu da söyler.
 
Gerçekten de bütün oryantalistler aynı olmadığı gibi hepsi de aynı motivasyonla hareket ediyor deÄŸildir.Edward Said’in Oryantalizm isimli meÅŸhur kitabının Türkçe’ye ilk çevirisi orijinalinde olmayan “sömürgeciliÄŸin keÅŸif kolu” alt baÅŸlığıyla basılmıştır. Bu, bütün oryantalist literatürü aynı kefeye koyan indirgemeci bir yaklaşım. Oysa Said’in kendisi oryantalizmi batılıların doÄŸuyu merak etmeleriyle baÅŸlayan bir “bilme” çabası olarak görür. Böyle bir bilme çabasının tamamının tek amacı veya istenci iktidar kurmak olamaz elbet.Bilmek ile iktidar arasında kurulan iliÅŸki Batılı felsefi kökenlere sahiptir ve elbette ki zorunlu deÄŸildir. Nitekim, Ä°slam’a veya doÄŸuya karşı genel olarak kötü niyetli, önyargılı ve sömürgeci bir niyetle yaklaÅŸan oryantalist çabaların yanısıra yine meÅŸhur oryantalistlerden Maxime Rodinson’un Türkçe’ye Cemil Meriç tarafından çevrilen kitabının ifadesiyle “Batıyı Büyüleyen (bir) Ä°slam” da vardır.
 
Aslında Rodinson da neticede önemli bir oryantalisttir. Marksist bir tarihsel perspektiften baksa da, Ä°slam’ın insanlık tarihine yapmış olduÄŸu katkı ve Batı medeniyetinin oluÅŸumundaki inkar edilemeyen yerine dikkat çeken çalışmalarıyla tanınıyor. Bu kitabı da Said’in oryantalizm hakkındaki kitabıyla birlikte bir anda bütün akademik ve fikri çevrelere yayılan olumsuz havaya karşı, Batı’nın Ä°slam’a karşı tek tavrının bu olmadığını, bilakis Ä°slam’ın her zaman Batı’yı büyüleyen, etkileyen parlak bir yüzü olduÄŸunu söylemek üzere yazmıştır. Üstelik Ä°slam tarafından büyülenmiÅŸ bir Batı bilgisi de neticede oryantalist bir bilgidir ancak bir Dante’nin oryantalizmi deÄŸildir bu. Leonard Binder da oryantalist yaklaşımlar arasında buna benzer bir ayırımla “iyi oryantalizm” ve “kötü oryantalizm” farkının altını çizer.
 
Fuat Sezgin de Sefer Turan’la kitap olarak da yayınlanan bir sohbetinde bir çok örneÄŸin yanısıra Fransız oryantalist Joseph Toussaint Reinaud’u örnek verir. Zamanında çok az sayıda basılmış Arapça coÄŸrafya kitabının bulunduÄŸu bir dönemde Ä°slâm coÄŸrafyası üzerine çalışmış ve Ä°slâm coÄŸrafyacılarının dünya coÄŸrafya tarihindeki izlerini göstermek adına olaÄŸanüstü bir çaba ortaya koymuÅŸtur.
 
Aslında Fuat Sezgin’in kendisini Almanya’ya götürüp neticede bu külliyatın oluÅŸumuna bir baÅŸlangıç yaptıracak olan kiÅŸi de özünde oryantalist olan hocası olacaktır.
 
Oryantalistlerin matematik coÄŸrafya alanında yaptıkları çalışmalar çok mühim ama en önemli baÅŸarıları beÅŸeri coÄŸrafya sahasında kaydetmiÅŸlerdir. Esasen Ä°slami ilimler alanında da oryantalistlerin Ä°slami araÅŸtırmalara yaptığı katkılar inkar edilemez. Hadis alanında bir çok oryantalistin yaklaşımlarının kötü niyetli ve hadislere yönelik ÅŸüpheler yerleÅŸtirmek olduÄŸu yönünde genel bir kuÅŸkuculuk hakim olsa da herkes bilir ki, 6 büyük hadis kitabı ve diÄŸer 3 kitapla birlikte 9 hadis kitabı üzerinde en titiz çalışmaları yaparak ilk büyük indeksi, yani Concordance’ı Müslümanlar deÄŸil oryantalistler yapmışlardır. Belki bilgisayarın yaygınlaÅŸmasıyla birlikte bu çalışmanın artık eski ehemmiyeti kalmamış olabilir ama bilgisayar tasnif ve indekslemelerinin bulunmadığı yirminci yüzyıl boyunca bu eser hadis çalışmaları yapanlar için paha biçilmez deÄŸerde faydalı, ilerletici, geliÅŸtirici bir çalışma olmuÅŸtur.
 
2019 yılını Fuat Hoca’yı konuÅŸmaya hasrettik ama yetmedi, böylece 2020 yılının ilk yazısını da bir fatiha olarak ona dair yazmamız mukadder görünüyor.
 
 
Müellif: Yasin Aktay / Kaynak: YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.